6. sınıflar - Online(İkinci Ders)

Konu: 6. sınıflar - Online(İkinci Ders) Paz Mayıs 15, 2011 2:29 am

Ders Konusu: İyileştirme
Ders Zamanı: Öğle yemeğinden hemen sonra(Evet bilerekseçtim. Mideniz doluyken yapacağız bu dersi.)
Liste:
Xavier William Allison
Serpent Felis Leo
Freja Feodora
Thierry Luthien
Melodie Riley

Öğle yemeğinden hemen sonraki ders. Öğrenciler sınıflara dağılırken, profesör her zamanki gibi altıncı sınıfların dersini işleyeceği büyük laboratuara giriyor. Beraberindeki ev cinleri ve ellerindeki on beşe yakın kafes kımıldayan küçük varlıklarla dolu. Üzerleri krem rengi kadife ince örtülerle örtülü olan kafeslerin bazılarından miyavlamalar, bazılarından tıkırtılar, bazılarından farklı sesler geliyor. Her biri, yan yana dizilmiş bir metrekare genişliğindeki laboratuar masalarına birer birer yerleştirilmiş. Masaların arasında bir kişinin geçebileceği kadar yer var ve Elicia’nın masası, diğerlerinin hemen karşısında. Öğrencilerinin yüzüne bakacak şekilde onların masasının karşısına konmuş masasında, isteğe bağlı olarak kullanılabilecek küçük neşterler, birkaç kerpeten, minik balyozlar mevcut. Bir işkence setini andıran alet edevatların arasında, siyah saçlarından yasemin miski yayılan cadı, içeri giren herkese bir masa seçip arkasına geçmesini ve örtüyü kaldırmasını öneriyor. İçeri gelen ilk öğrenciye sesleniyor.

‘’ İstediğin masaya geç ve örtüyü kaldır. Ders konunla vakit geçir biraz. Diğerlerini bekleyeceğiz.’’

Konu: Geri: 6. sınıflar - Online(İkinci Ders) Ptsi Mayıs 23, 2011 10:36 pm

Midesinin boş durmaması adına ağzına attığı birkaç lokmanın ardından, asasıyla biftek parçalarını hayvanlara dönüştürüp tabağında bir belgesel çeken, üstüne üstlük bundan büyük bir keyif alan Elaisa'nın dudaklarına bıraktığı öpücükle ayağa kalktı platin saçlı çocuk. Gizli geçitleri kullanarak çıktığı altıncı katta, Simya sınıfının aralık kapısından onu gördü. Ölümsüzlüğü ve serveti dur durak bilmeden arayanlar kervanının en dikkat çeken üyesiydi bu, Elicia Aznavour.

Serpent, kapıdan içeri girdiği anda, kadife örtülerle kapatılmış kafeslerden birini alıp, pencereye en yakın sıraya geçti ve örtüyü kaldırdı.

Beyaz bir tavşandı, denek olarak kullanılacak bir hayvan. Arkasına yaslandı, alışılageldik olmaktan fersahlarca uzak bir soğuk dalgasıyla karşılaşıp panikten ciyaklamaya başlayan hayvan üzerine asasını çekip tembelce tısladı.

"Silencio."

Boğazı sıkılmışcasına sesi kesilen yaratığın ardından, gözlerini profesöre çevirerek, dersin gideceği yönü bekledi.

SFL Mesaj Sayısı : 2640 Kayıt tarihi : 25/06/10 Yaş : 29

Bir kere daha aradığı kişiyi bulamayışının verdiği bir buruklukla ağzına attığı birkaç lokmanın devamının gelmeyeceğini biliyordu. Yanında, Miranda son birkaç gündür olduğu gibi şüpheli gözlerini üzerinde gezdirse bile, ilgilenebileceği son şey cevaplanması beklenen sorulardı. 'Melodie...' Başlamasına fırsat vermeden elindeki çatalı aniden masaya bıraktı ve çantasını omzuna aldı kalkarken. 'Simyaya geç kalıyorum.' Profesörü ve ilginç deneylerini düşünürken dikkatinin başka bir yerde toplanmasının iyi olacağını biliyordu.

Sınıfa girdiğinde Leo'nun gelen ilk kişi olduğunu gördü ve hafif bir selam ile yanındaki sıraya geçti. Profesörün talimatıyla üzerinde örtü bulunan kafesin içini görünür kıldığında, karşısında onu bekleyen kedi, bir zamanlar var olan Luxor'ını hatırlatmıştı ona. Daha sonra tek kelime etmeyen profesörden dikkatini önünde patileri ile uğraşan kediye verdi, düşünceler zihnini istila etti ve onlara teslim oldu sessizce.

Konu: Geri: 6. sınıflar - Online(İkinci Ders) Salı Mayıs 24, 2011 6:10 pm

Sınıfa gelen ilk kişi, binasının gözde büyücülerinden Serpent, diğeri ise Ravenclaw'ın azimli cadısı Melodie idi. Her ikisinin de kafeslerini almalarının ardından, masaların arkasına geçmelerini izledi. Dersliğin arkasında, daha önce ardı görülmemiş olan kapıya yöneltti dikkatini. Değerli misafirinin durumunu merak ederek, öğrencilerinin hayvanlar üzerinde gezen gözlerine baktı. Her ne kadar, sakin ve tepkisiz görünseler de, gençliklerine rağmen, bu kadar durgun olmalarını yadırgayan profesör, bir iki cümle ile dikkatin yine kendisine yönelmesini sağladı. '' Onlara çok alışmasanız, iyi olur.''

Konu: Geri: 6. sınıflar - Online(İkinci Ders) Perş. Mayıs 26, 2011 10:34 pm

Simya... Bir cesedin ardından bu derste ne göreceğini çok merak ediyordu Thierry. Yaptıkları otopsiden sonra daha kötüsü olmaz diye düşünüyordu. O burnunun dibine sürdüğü iğrenç kokuyu çıkarmak için epey uğraşmıştı genç adam. O yüzdendi belki de "Umarım bu sefer ölü yoktur işin içinde.." diye yakınıyordu. Profesör psikolojilerinin etkileneceğini düşünmüştü cesetden sonra. Ama öyle bir şey yaşamamıştı neyse ki Thierry. Çantası omzunda büyük salona doğru ilerliyordu biraz büyük adımlarla. Birkaç gündür Darcy'yi göremiyor, her ne kadar kendine kabul ettiremese de onu özlüyordu. Öğlen yemeğinde yakalarım umuduyla yollara düşmüş olan Thierry'nin hiç de oyalancak vakti yoktu.

Salonun kapısına birkaç metre kala Darcy'yi içeri girmek üzere gören genç adam çantasını omzundan atıp, hızlı bir atılmayla kızı kolundan yakalayabilmişti. Yakaladığı gibi kendine çektiği soluk zarif bedenin beline dolamıştı elini ve öpmüştü sevgilisini özlemle ve istekle. Pek bir vakti olmadığının bilincinde olmasına rağmen kendini ayıramamıştı bir süre Thierry. Ayrıldığında kızın buz mavi gözlerinin içine bakan genç adam "Kendini çok özletiyorsun madame." demişti kurnaz bir gülümsemeyle. Elinin birini yüzünde gezdirirken bir kaç küçük öpücük daha kondurmuştu kızın dudaklarına. Fısıltıyla "Bu gece, saat kulesinde.." demiş bir kere daha öpüp bırakmıştı kızı. Çantasını hızla yerden alan genç adam koşar adım yola koyulmuş, bildiği birkaç kestirmenin yardımıyla birkaç dakika geç de olsa sınıfa varabilmişti. Sınıftan içeri girdiğinde "Özür dilerim Profesör.." demiş soluk soluğa ve herkesin önünde bulunan kafaslere bakmıştı. Kalan kafeslerden birini seçip alarak boş bir sıraya geçti. Sıranın üzerindeki aletleri çatık kaşlarla süzen Thierry bakışlarını kafes içinden sesi gelen hayvanın olduğu yöne doğru çevirip kafesin üzerindeki örtüyü kaldırdı. Karşısında gördüğü hayvana kaşları kalkık bir şekilde bakmıştı; şimdi de bir fareyle uğraşacaktı, çok güzel... Hayvanı öldürecekleri kesindi, cinayet envanterleri masadaydı. Acaba bunların nesini inceleyeceklerdi.

Konu: Geri: 6. sınıflar - Online(İkinci Ders) Paz Mayıs 29, 2011 10:12 pm

'' Sorun değil Thierry. Kendine bir kafes seç.'' Aynen dediği gibi hareket eden Slytherin'in de yerine geçmesinden sonra, sınıftakilerin azınlıkta olmasından ötürü sinirlendi. Freja ve Xavier gelmeden diğerleriyle konuya girmek istemediğinden bir süre daha bekleyecekti. Kafeslerin en şirin halleriyle vakit geçiren hayvanlardan birini eline alıp sevmeye başladı.

SFL Mesaj Sayısı : 5694 Kayıt tarihi : 09/10/10 Lakap : Buz Kraliçesi.

Her zamanki gibi doyduğunu hissedene kadar midesine indirdiği onca lokmayı sindirmekle yeterince vakit harcamıştı genç cadı. Hatta o kadar boş zaman geçirmişti ki, derse ne kadar geç kaldığının farkına daha yeni varmıştı.

''Görüşürüz tatlım.''

İkizinin yanağına tatlı bir öpücük bırakıp, fısıldadığı birkaç kelimenin ardından seri adımlarla beraber aşina olduğu koridorları arşınlamak için yürümeye başladı Feodora kızı ince parmaklarıyla kafeslediği kitaplarıyla beraber.

Arkasında bıraktığı koridorlara aldırış etmeden, topuklu ayakkabılarının hızı kesildiğinde dersliğin kapısının önünde bulmuştu kendini. ''Özür dilerim Bayan Aznavour.'' Mahçup bir şekilde gülümsemeye çalıştıktan sonra, derin bir nefes alıp yavaşça boş sıralardan birine doğru geçmeden önce örtülerle kaplı olan kafeslerden birini de kucağına almayı ihmal etmedi. Göz teması kurduğu kişiler her zamanki gibi belliydi. Zarif bir edayla yerleştiği sırasının üzerine doğru yerleştirdiği kafesin örtüsünü kaldırdığında gördüğü sevimli manzaraya karşı gülümsedi genç cadı. Buz mavisi gözlerinin içine doğru bakıp mırıldayan kedi, karşısında hırçın bir edayla duruyordu. Tıpkı kendisi gibi.

Konu: Geri: 6. sınıflar - Online(İkinci Ders) Ptsi Haz. 06, 2011 9:43 pm

Herkesin kendine bir şekilde derste kullanacağı deneği edindiğini gören cadı, herhangi bir kesici alet dağıtıp , psikoloji bozmaktansa, yalnızca hızla halletmek istediği dersin alt yapısını anlamalarını istiyordu. ‘’ Şimdi…’’ Derin bir nefes aldı ve içeride az da olsa yaralı bekleyen yaratığı düşünerek hızlı konuştu. ‘’ Önünüzdeki denekleri, öldürmeden, ciddi anlamda yaralamanızı istiyorum. Simya dersinin konularından biri olan ölümsüzlüğün elde ediliş şekillerine örnek olacak bir deney yapacağız. İki derstir sürekli kesim biçim işleri yapıyor olmamızın sebebi de bu. Sizler, altıncı sınıflar olarak, okuldan gitmeden önce üzerine yoğunlaşmak için istediğiniz dalı seçeceksiniz. Bazı sırlara vakıf olabilmek için de, biraz ellerinizin kirlenmesi gerekiyor.’’ Kaşları kalktığında özellikle bir iki öğrenci üzerinde gezdirdi gözlerini. ‘’ Denekleri öldüreni ciddi olarak cezalandıracağım. Ayrıca binası puan kaybedecek.’’ Yeterli gözdağını vermenin ardından derin bir nefes aldı ve diğerlerine gerekli yetkiyi vererek arkadaki odaya yöneldi. ‘’ Başlayın.’’

Konu: Geri: 6. sınıflar - Online(İkinci Ders) Çarş. Haz. 08, 2011 6:39 pm

Öldürmeden, ciddi anlamda yaralamak. Cümleyi duyar duymaz kendisine dönen iki göze doğru donuk bir bakış atan Serpent, İhanetin Gözleri'ni sıranın üzerinden alarak, tavşanın kafesini açtı. Sonrasında panikle kaçmaya çalışan hayvanın bir saniyelik patırtısını usta bir yakalayışla sonlandırıp karnı yukarıya gelecek şekilde çevirdiğinde, kafesin boşluğundan soktuğu asasıyla küçük, sözsüz bir büyü yollamıştı.

"Sectumsempra(s-sz)"

Büyü gücünü minimumda tutmaya özellikle özen göstermiş, tavşanın karnında açılan minik kesikten boşalan kanı gördükten sonra önce kızlara, sonrasında profesöre bakıp, ne gibi bir iyileştirici gücün kullanılacağını merakla bekleyen bir yüz ifadesine bürünmüştü.

Konu: Geri: 6. sınıflar - Online(İkinci Ders) Cuma Haz. 10, 2011 6:28 pm

Kendini hayvanı öldürmeye o kadar koşullamıştı ki Thierry 'Öldürmeden..' sözü onda oldukça şaşkınlık yaratmıştı. Kaşları kalkan genç adam soru soran gözlerle profesörü dinlemeye devam etti. Merakını sözleriyle bir nebzede olsa azaltmış ve gitmişti profesör. Onun arkasından birkaç dakika bakan genç adam önce kafesin içinde oradan oraya koşan fareye çevirdi gözlerini, sıkılganlıkla kafesin kapağını açıp birkaç kere ıskayla fareyi yakalamıştı.

Hayvanı eline aldığında "Embesil yaratık." demişti sinirle. Elini kemirmekte olan fareyi sıkıca kuyruğundan kavrayıp cebinden çıkardığı asasını ona doğru çevirmişti. Fareye acımasız bir bakış attıktan sonra, onu sert bir şekilde tezgaha koyup eliyle kavrayan genç adam yanda duran neşteri alarak farenin bazı noktalarını kesmey başlamıştı. Sonunda dersin nereye gideceğini merak ediyordu.

SFL Mesaj Sayısı : 2640 Kayıt tarihi : 25/06/10 Yaş : 29

Soğuk eller kedi ile bir yarış haline girmiş bir şekilde havada dönerken, kedinin parmaklarını bir av misali takip etmesini izliyordu. Profesörün onlara yakınlaşmamaları konusunda verdiği küçük uyarı gösteriyordu ki; bu hayvanın sonu hayırlı olamayacaktı. Sınıf dolmaya başlamıştı, öğle yemeğini geç bitirenler ve derse gelmek için zahmet etmeyenlerden oluşan küçük grup, en başta yaptıkları gibi sınıfa girerek kendilerine bir hayvan seçmişlerdi ilk önce. Onlar yavaş yavaş yerlerine geçerken profesörün talimatları yol gösteriyordu. "...öldürmeden, ciddi anlamda yaralamanızı istiyorum." Daha gerisini dinlemeden aklına dolan büyüden birini seçmesi gerektiğini düşünerek kararını verdikten sonra tekrar kadına kulak kabarttı. Çaprazındaki çocuğa bir göz atarak, kedinin sonunu getirmemesini umduğu büyüyü düşündü. SFL ile öğrendiği bu büyünün hiçbir şekilde grubun dışına çıkmaması gerektiği barizdi, o yüzden sözsüz büyüsünü düşünerek uyguladı. Asasının küçük bir hareketi ile, gücü minimumda tutmasından dolayı minicik bir kırbaç fırlarken, etrafındaki ateşler kedinin huzursuz olmasına yetmişti bile. Kırbaç boynuna, kollarına ve bacaklarına dolanarak ateşi ile açtığı derin yarıklar sayesinde son nefeslerini tüketmekte olan kediye baktı. İşini bitirmişti, beklerken az önceki büyü hala aklında yankılanıyordu. Whipario.

Konu: Geri: 6. sınıflar - Online(İkinci Ders) C.tesi Haz. 11, 2011 12:04 pm

Kapıyı arkasına bakmadan kapattığında, gözleri sedye üzerinde ağır nefesler alan unicorndaydı. Karnı yavaş yavaş inip kalkan yaratığın huzur dolu nefesi, az sonra ufak bir iniltiyle bölüneceğinden ötürü bir anlığına vicdan benzeri bir hisse kapıldığını farkederek şaşırdı. Gözlerinin arasını okşarken huzurlu bir başka nefes veren yaratığı kaldırdı asasından çıkan büyülü ışıklarla. Beraberinde götüreceği sedyeye yavaşça yerleşmesini sağladıktan sonra, tekerlekleri olan sedyeyi iterek kapıya yaklaştı. Açtığı kapıdan önce yaratık, sonra kendisi göründü. Bakışların kimileri alabildiğine donuk, kimileri ise heyecan doluydu.

'' Pekala. Herkes olacakları anladı diye umuyorum.''

Sert bir büyüyle fazla sözle kalabalık etmeden kutsal gibi görünen tek boynuzlu atın karnını yardı. Akan kanda kendini görebilirken, yüreğinden bir sesin yolladığı şeytani vesveselerle baş etmek zorunda kalmak, Elicia'yı şaşırtmıştı. Oluk oluk olmasa da, güçlü bir sızıntı görülebiliyordu. Sıradan ilk kişiyi davet etti yanına, gelip hayvandan aldığı kanı, deneğine içirecek ve olacakları diğerleriyle birlikte izleyecekti.

Konu: Geri: 6. sınıflar - Online(İkinci Ders) Ptsi Haz. 13, 2011 12:44 am

Tek boynuzlu at ortaya çıkar çıkmaz, dersin başından beri isteksiz ve tembel olan bakışlar yavaşça, gizemli bir arzuya dönüşmüş, karnı yarılan hayvandan akan kan ortaya çıktığındaysa dudakların kenarında küçük bir gülümseme belirmişti. Profesör Aznavour dudaklarını aralar aralamaz Serpent, ayağa kalkmış, acıyla inleyen ve dalga dalga ümitsizlik yayan hayvanın yanına ulaşmıştı. Kabı kanın boşaldığı noktaya dayadı, pıhtılaşmasını önlemek adına dürterek zedeledi ve kısa süre içinde ihtiyacı olanı almış olarak sırasına döndü. Yürüyüşündeki muzaffer eda, iki soğuk parmağıyla ağzını aralayıp kanını içirdiği tavşanın yavaş yavaş iyileşmesiyle kaybolduğunda, feri gerisingeri dönen gözler daha canlı bakmaya başlamış ve ayaklarının üzerinde duran tavşan sağlığına kavuşmuştu.

"Etkileyici... Nasıl hissediyorsunuz Profesör?"

Gelecek cevabı merakla beklerken kadını baştan ayağa süzmüş, ve her tepkisini, tıpkı hatları gibi ezber edinmişti.

Konu: Geri: 6. sınıflar - Online(İkinci Ders) Cuma Haz. 17, 2011 1:09 am

Şeytanın kulağa fısıldadığı vesveseler misali, yaratığın kanı konuşur gibi akıyordu gözlerinin önünde. Ölümsüzlük fikri bir simyacı için nasıl her şeyi ifade etmezdi? Yahut elleri arasında istikrarsız çırpınışlar olmadan yatan bir unicornun kanını dudaklarına götürmekte tereddüt eden idealist bir simyacı, söylediği kadar bilime yakın mıydı? Bilmiyordu.

Unicornun yanına gelip kaba gerektiği kadar kanı dolduran öğrencisine baktı usulca. Kendini bilen hareketlerini takdir ettiği büyücü, profesörü çoğu zaman bir o kadar da rahatsız ediyordu. Ondan aldığı anlaşılmaz enerjinin kaynağını bulmak adına çaba sarfetme fikrini kafasından uzak tutan Elicia, Serpent'in sorusuna karşılık ifadesiz yüzüyle cevap verdi.

'' Bilimin mucizevi yanlarını benmle keşfeden öğrencilerim için mutlu olduğumu hissediyorum Serpent; zira, kapanmayan yara yoktur. Öyle ya da böyle; ancak sizler değerli bir hayat dersi alırken,aynı zamanda da simyanın parlak sırtlarını keşfediyorsunuz. '' Daha kısa geçiştirmeyi planladığı büyücünün önündeki tavşana baktı. '' Deneği aldığın yere bırak. Sırana geri dönüp raporunu hazırla.'' Diğerlerine dikti gözlerini ne duruyorsunuz der gibi. Mezun olmaya yaklaşmış büyücü ve cadıların kendilerinden emin duruşlarına hayran olsa da, hayatta öğrenecekleri çok fazla şey olduğu bilincine varmalarının, hayat kurtarıcı olduğunu sezmelerini istiyordu.

SFL Mesaj Sayısı : 5694 Kayıt tarihi : 09/10/10 Lakap : Buz Kraliçesi.

İnce parmakları hırçın kedinin üzerinde gezinirken, cadının yüzündeki tebessüm kuşkusuz paha biçilemezdi. En az kendisi kadar hırçın olan bu varlığa beslediği tatlı hisler ruhunda harmanlanırken, gülümsememek elinde değildi. Bir anda tüm sıkıntılarını alıp gitmiş, sadece ona yoğunlaşmasını sağlamıştı bu eşsiz küçük varlık. Debelenip duran kediyi kavradığında buz mavisi gözleri onun küçük yeşil gözlerine kitlendi. Kibrin Zaferi boşta kalan parmaklarına dolandığında büyüyü minimum şekilde tutup, özenle fısıldadı. ‘‘ Sectumsempra. ’’ Kedinin karnında açılan ufak kesik sonucu, her ne kadar içi burkulsa da aldırmamayı denedi. Buz mavisi gözleri büyük bir dikkatle açılan kesikten akan kanları süzerken, profesörün sesiyle beraber bakışlarını ona doğru çevirmesi bir oldu. Ortaya çıkan tek boynuzlu atı süzdükten sonra, az önceki burukluğun yerini büyük bir heves kaplamıştı adeta. Tıpkı kendi kedisi gibi, karnı yarılan yaratıkla gözleri buluştuktan sonra içinde oluşan hevesle beraber inceledi onu, bir yandan da güzel profesörü dinlerken.

Liderinin her zamanki gibi kendinden emin ve bir o kadar da başarılı oluşu, herkes tarafından sezilirken gülümsedi cadı. Birkaç dakika sonra gözleri profesörünkiyle kesiştiğinde, Serpent’ın hemen ardından hareket eden ikinci kişi oldu. Kabı alıp her zamanki gibi zarif bir şekilde, acıyla inleyen yaratığın yanına vardığında yüzünü buruşturdu istemsizce. Vahşete alışık olsa da, hala kana dayanamadığı bir gerçekti. Yeterli miktarı elde ettiğine inandığında, kapı dayadığı yerden çekip profesöre ufak bir tebessümde bulundu. Sırasına doğru vardığında ufak mırıltılarla adeta çırpındığını göstermeye çalışan kediyle buluştu yeniden bakışları. İnce parmaklarıyla beraber kedinin ufak ağzını araladıktan sonra kapta duran kandan bir miktar içirdi. Az önce can çekişip ona adeta yalvaran gözlerle bakan tatlı şeyin bakışları eskisi gibiydi. Sevimli, canlı ve hırçın… ‘‘ Bu gerçekten de harika profesör. ’’ Hayranlık dolu bir edayla mırıldandığı kelimelerden sonra, profesöre doğru kaydı bakışları. İnce parmaklarından birini yakalayıp oynamaya başlayan kediyi fark ettiğindeyse, yüzünde aydınlanan tebessümden bir hayli hoşnuttu Feodora.

Konu: Geri: 6. sınıflar - Online(İkinci Ders) Perş. Tem. 07, 2011 9:19 pm

Ölümsüzlüğün harika olmayan tarafı yoktu cadıya göre. Sonsuz hayatı iliklerinde hissetmek istediği ilk andan beri, her geçen gün biraz daha eksik hisseden bedeni, yavaş yavaş yasak ve lanetli olana teslim olmak isterken, gözlerini yaratığın karnındaki yarıktan ayırıp, herkesin iyileştirirken biraz daha fazla şey öğrendiği deneklere dikti. Freja'ya bakıp öğrencisinin gözündeki hayret ve tatmin duygusunu tattıktan sonra cadının yapması gereken son şeyi söyledi. '' Serpent gibi raporunu hazırladıktan sonra dersliği terkedebilirsin Freja. ''

Konu: Geri: 6. sınıflar - Online(İkinci Ders) Salı Tem. 12, 2011 2:10 am

Serpent tüy kaleminin ucunu mürekkebe batırdığında, gözlemlediği şeyin tüm detaylarını etraflıca düşünmüş, ve yazıyı bitirip parşomeni katladıktan sonra profesöre doğru uçurmuştu. Dersliği terk ettiğinde, ölümsüzlük ideasının, fedakârlıktan yoksun bir eylemle ele geçirilebilirliğinin ihtimali üzerinde fikir yürütmeye başlamıştı.

"Zarar görmüş hayvanın yarasına damlatılan, içirilen ya da farklı bir yolla sistemine zerk edilen tek boynuzlu at kanı, hücrelerin olağandışı bir hızla yenilenmesine, kopmuş tüm bağların hasar ne olursa olsun yeniden yapılanmasına sebebiyet veriyor. Bu durumun yalnızca hücre yenilenmesinden ibaret olmadığıysa, esrarengiz sıvının gizlerinden biri. Zira Felsefe Taşı'nın yaratıcılarından olan Nicholas Flamel'in de söylemiş olduğu gibi, tek boynuzlu at kanından alınan bir damla dahi, ölmek üzere olan bir organizmayı yaşama tekrar bağlayabilecek kudrettedir.

Bu gücün handikapıysa, bu denli pür bir yaratığa verilmiş zararın faili, ve kanı dudaklarına götüren şahsın hissettiği azap duygusudur."

Konu: Geri: 6. sınıflar - Online(İkinci Ders) Perş. Tem. 14, 2011 12:53 pm

Elinde masanın üzerinden aldığı küçük cam kap ile ağır ve sakin adımlarla yaklaştı yaralı hayvana doğru. Artık tüm büyüsü bozulmuştu unicornun, vücudundaki mucizenin son zerrelerini dışarı saçıyordu. Yüzü ifadesiz bir şekilde eğilip kanın oluk oluk akmaya devam ettiği yere bastırdı kabının ağzını, gümüşi renkli sıvı eritilmiş kurşun misali kabına akıp sıcaklığını Thierry'nin teninde hissettirirken genç büyücünün aklında tek bir düşünce vardı; alınan riskin büyüklüğü. İşi bitmiş ama olduğu yerde kısa bir anlığına kalmış ve kesilen hayvana bakmıştı. İstemsizce eli saf beyaz tüylere gitmişti Thierry'nin. Yüzündeki sinsi gülüşün sebebi neydi, bilmiyordu. Güldüğünün bile farkında değildi. Bakışlarını hayvanın başından kan akan tarafına çevirdi ve bu olay başladığından beri sormak istediği soruyu sordu gözlerini profesörünkilere dikerek; "Cürretimi bağışlayın profesör - derken sesi kısıkça çıkıyordu tıpkı konuşmanın devamında olacağı gibi- ama merakıma yenik düştüm. Ya içimizden biri bir fütursuzluk yapıp bu sonsuzluğa kadar süren azabın sebebini hayvana içirmek yerine kendimiz içseydik. On altı yaşındaki bir öğrenciye azap çekmesi konusunda seçimini teslim etmek riskli değil mi?" demişti. Yüzünde neden gülümseme olduğu ortaya çıkmıştı işte. Aklından aykırı düşünceler geçmemiş değildi, bu yapacağını anlamına gelmese de fikirler insanın feneri, yol göstericisidir.

Konu: Geri: 6. sınıflar - Online(İkinci Ders) C.tesi Tem. 16, 2011 4:35 pm

Freja'nın hazırlıklarını bitirmesini izlerken, havadaki sessizlik bulutunu keskin sorusuyla bölen kendi binasının öğrencilerinden biri oldu. Genç büyücünün sözlerindeki hevese anlayışlı bir gülümsemenin akabinde gelen cümleleri eşlik etti. '' On altı yaşı küçümseme Thierry. Benim simyayla uğraşmaya başlamam çok daha öncesiydi. Ayrıca, on altı yaşında ve Hogwarts'ın seçkin profesörlerinden eğitim alan bir öğrenci, başına gelecekleri bildiği halde bu söylediğini yapacaksa, zaten yarım ve azap dolu bir hayat yaşaması daha adil olur. Zaten sahip olduğu akılla da en fazla o kadar yaşayacaktır. ''

Elindeki birkaç malzemeyi daha eski yerlerine kaldırdı. '' Raporunu hazırlayıp dersten çıkabilirsin Thierry.''

» I. Ders ( 4. Sınıflar )
» II. Ders ( 4. Sınıflar )
» V. Sınıflar I. Ders
» 7. Sınıflar 1. Ders
» V. Sınıflar I. Ders