Ortak Salon - Online RP

Pamelia'nın ciddiyet bürünen ses tonu gerilmesine sebebiyet vermişti, nedeni bilinmeksizin. Rouvas'ın ona attığı bakışlarda yatan manayı da umursamaksızın Darius'a destek vermeye devam etti. Kızlar bir anda örgütlenmiş, erkekleri yermek için laf ebeliği yapmaya başlamışlardı. Kendisinin pek fazla kız arkadaşı olmamıştı ancak olan da ona epey çektirmişti, açıkcası. Tam olarak ne istediğini bilmemezlik sinir krizi geçirmesine yol açıyordu. Kıskanılmak isterler ama kıskanıldıklarında da 'bana güvenmiyor musun?' diye söylenmeye başlarlar. Sevgililerinin onlara ilgi göstermesini, sevgisini belli etmesini isterler ama bu yapıldığında da ben fazla sık boğaz ediyorsun derlerdi. Erkek saflardı, kadınlara oranla. Erkekler insan ve öküz modu olmak üzere iki çeşit davranış sergilerlerdi hayatları boyunca, kadınlar ise dijital aygıt gibi dalgalı kura sahipti. Bin beş yüz çeşit tavır ortaya koyarlardı ve bu da erkeklere hayatı zindan ediyordu. Darius'un lafının üzerine konuştu. "Kesinlikle, istemem yan cebime koy havalarını anlamıyorum. Ne istediğinizi tam bilmiyorsunuz bile. Yerçekimsiz ortamda yetişmiş çilek istiyorum ama tadı muz gibi gelsin... Biri de çıkıp demiyor ki aga bu ne?" Oturduğu koltukta yan dönüp kollarını birbirine bağlayıp koltuğun arkalığına yerleştirdi, çenesini de üzerine yerleştirdi. "Aranızda buna açıklık getirebilecek olan var mı?" Bakışlarını Landers ikizlerinden tekli berjerde yatan turuncu kafanın yanındaki Pam'e çevirdi. Birkaç dakika göz göze baktıktan sonra gözlerini diğer kızların üzerine gezdirdi. Herhangi birinin cevaplamasını bekliyordu. Darius'un sıkıntıyla dile getirdiği sözcükleri işittiğinde çehresinde bir gülümseme belirdi. "Ne zamandır birbirimize karşı yüzmüyoruz, bir yarış iyi gelirdi ha?"

Darius'un lafının arasına giren Jaiden'ın cüretkâr çıkışını tek kaşı havada dinledi Pamelia. Büyücü gerçekten de kendisini kızdırmayı göze alıyordu demek. Cadı Salvatrice'i sakinleştirip, konuyu tüm ortak salon adına düzene soktuğunu düşündüğü anda, Jaiden'ın lafı alıp her şeyin tekrar içine edebilme potansiyeline hayrandı doğrusu. Kısa süreli göz temasından sonra, kızlar Jam'in üzerine saldırmaya kalkamadan, elini sağ tarafa uzattı ve bulduğu ilk nesneyi yerinde rahat görünen oğlana hışımla fırlattı. "Sen bi' sus yan cebimdeki. Oraya gitmiyoruz." Hayır, bu muhabbet kesinlikle bir defa daha cinsiyet atışmasına dönüşmüyordu. Ravenclaw'a ve bina arkadaşlarına okula başladığından beri ciddi bir bağlılık gösteren dişi kuzgun, devamı gelebilecek bina içi bir tartışmaya göz yumacak değildi. Ateş saçan gözlerini Darius'a çevirdiğinde birden bire sakinleşmişti. "Darius, canım, kimden bahsettiğini ya da aranızdaki ilişkinin düzeyini bilmiyorum," çünkü Salvatrice ile yakınlıkları yoktu ve kulağına hiç büyücünün sevgilisi olup olmadığı hakkında bir dedikodu gelmemişti, "Ancak seni sevdiğini öğreneceğin kadar belli ettiğine göre pek de aksi yönde davranmıyormuş sanki? Eminim biraz daha güvenini kazanmaya çalışırsan ve sen de yakınlığını belli edersen, buraya dikkat ediyoruz çünkü senden karşılık alamıyorsa kesinlikle açılmayacaktır, ilerleme kaydedeceğini düşünüyorum. Git aşkını ilan et demiyorum, ölçütü karşılıklı tut yeter. Ve güvenini kazanma konusuna yoğunlaş derim." Elini kaldırıp kendisinden tavsiye alan oğlanın başını pat patladı. Daha çok uslu duran köpeğe verilen bir armağan gibiydi bu ama kimsenin umursayacağını sanmıyordu.