Sarı dalgalarını saldıktan sonra, hemen kalbinin üzerine denk gelen kuzgun işlemeli armaya baktı. Sonunda kendini bir yere ait hissediyordu Eileen. Doğumundan bu yana saf bir büyücü kanı taşıdığı düşünülünce, on altı yıl nasıl da boşa harcanmıştı. Derin bir nefes aldı. Karşısında durduğu aynadaki yansımasına baktı. Denizlerin oldukça derinlerindeki eşsiz bir mavi tonunu çalmış olan gözleri ışıldıyor, saçları ona çok daha gür ve canlı görünüyordu. Sanki aynada Eileen Lauraine McIntyre değil de başkasının görüntüsü varmış gibiydi. Gülümsedi. Kendine yabancı gelmek garip bir duyguydu. "Belki de..." dedi kendi kendine. "Ruhumun derinliklerine, benim bile varlığından haberdar olmadığım bir ışık* vardır."
Kehanet Kulesi'nde varlığından haberdar olduğu tek girişin önüne geldi. Nefesini düzene sokmaya çalışıyordu. Yorulmuştu. Acaba bir kulenin tepesine derslik koyma fikri kimindi? Solukları normal bir hal almaya başlayınca içeriye girdi. Çilek kokusu etrafını sararken mumların sönük ışığında aydınlanan sınıf, oldukça hoş görünüyordu. Yoga yapmak ya da rahatlamak için harika bir yer olduğu kesindi. Kırmızı minderler büyükçe bir daire şeklinde yerleştirilmiş, önlerindeki kısa masaların üzerine bir parça kağıt ve mürekkebe bandırılmış bir tüy kalem konulmuştu.
Gıcırt!
Arkasına döndüğünde mavi gözleri Profesör Moreau'nun neşe dolu bakışlarıyla buluştu. Hızlıca köşede kalan bir mindere yerleşirken, profesör de sınıfın ortasına doğru geliyordu. Üzerinde sanki bir gökkuşağı yağmuruna tutulmuşcasına rengarenk bol bir elbise vardı. Kıvırcık saçları, dağınıktı. Gülümsemesi neredeyse bütün suratını kaplıyordu. Sessizce kıkırdadı. Belki de bu kadın hakkında söylenenler doğruydu, kelimenin tam anlamıyla bir çatlaktı.
Her profesörün yaptığı gibi, kendine özgü değişik "Dersime hoşgeldiniz" konuşmasını yaptı. Sınıf onu takmıyordu, hatta özellikle yedinci sınıflar profesörün orada olduğunun ayrımında bile değillerdi. En azından dışarıdan bakılınca öyle görünüyordu. "Dersimizin konusu Numeroloji." Artık dikkatini derse verme vakti gelmişti. Bu okula yaşıtlarından bir yıl sonra başlarken ne düşündüğünü cidden merak ediyordu. "Hepinizin kağıtlarınıza bakmanızı istiyorum. Ve altına kendi Numeroloji sentezlerini yazınız. Bu sentezlerden hepiniz puan alacaksınız." Kağıdına baktı. Numeroloji'nin ne olduğu hakkında bilgiler, harflerin simgelediği sayılar ve sentezin nasıl yapılacağı yazıyordu. "Başlıyoruz." dedi ve okumaya başladı.
"Yalnız bir insan için ne kadar kolay bir uygulama." Gözlerini devirdi. Diğer herkes çoktan sentezini yazmış ve teslim etmişti. Tüy kalemi okkanın içinden çıkardı ve önündeki boş kağıda sentezini yazmaya başladı.
E=5 I=1 L=3 E=5 E=5 N=5 & B=2 L=3 A=1 I=1 S=3 E=5
24+13+7=44 [Kötü, tartışmalı.]
Konuşmadığı, hatta hakkında yeni yeni izlenimler edinmeye başaldığı bir insan ile olan ilişkisi kötü ve tartışmalı nasıl oalbilirdi ki? Belki de gelecekte, anlaşamadığım profesörlerden biri olur. Anti-sosyal kişilik zımbırtısı benden geçince yani.
*Eileen ismi "ışık" anlamına gelmektedir.
20 / Beklenenin Üzerinde!