Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz...
Wigtown Wanderers'a Hoş Geldiniz!

Forumumuzda vakit geçirip, role play yapmak lütfen için üye olun.

https://discord.gg/QCRdw8xVE8
Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz...
Wigtown Wanderers'a Hoş Geldiniz!

Forumumuzda vakit geçirip, role play yapmak lütfen için üye olun.

https://discord.gg/QCRdw8xVE8
Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
https://discord.gg/QCRdw8xVE8

 

 I. Sınıflar I. Ders

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Saqued Dieudonné
Tılsım Profesörü
Tılsım Profesörü
Saqued Dieudonné


Mesaj Sayısı : 1034
Kayıt tarihi : 23/12/10
Lakap : Kara melek.

I. Sınıflar I. Ders Empty
MesajKonu: I. Sınıflar I. Ders   I. Sınıflar I. Ders EmptyC.tesi Ocak 08, 2011 3:54 pm

Konu: Wingardium Leviosa!
Hava: Yağmurlu.
Şöminenin titrek alevlerinin ısısı karşısında soğukluğuna son vermek istediği ellerini, havada bulunan konumundan çekiyor. Hogwarts gürültülü. Dersler bitmiş, akşam yemeğine ise henüz var. Uzun zamandır kimseyle konuşmamış olduğunu düşünüyor. Herkes onun bu durumuna alışkın gibi. Kimse kolundan çekip, kendisine katmaya çalışmıyor onu. Zaten onun da bunu istediğini iddia etmek, tanrıçanın varlığını kanıtlayabileceğini iddia etmek kadar saçma bir eylem olurdu. Cüppesine bakıyor, temiz, düzenli, lekeden arınmış. Elbisesine bakıyor, siyah, ütülü, olması gerektiği gibi. İnsanlara bakıyor. Konuşuyorlar, gülüyorlar, oyun oynuyorlar, tartışıyorlar, öpüşüyorlar, sarılıyorlar, dişlerini gösteriyorlar, kızıyorlar. Şömineye bakıyor. Alev olması gerektiği gibi değil. Olması gerektiği kadar yanmıyor. İçerisi olması gerektiği kadar sıcak değil. Hareketleriyle metabolizmalarını hızlandırıp, kan akışı sayesinde ısınmayı başarabilen bunun farkında değil. Belki konuşmayı kesip, kendisiyle kalabilen birisi fark edecek içerisinin soğukluğunu. Belki öpüşen çift ayrıldıklarında, ani ısı değişiminden etkilenip fark edecekler ısının azlığını. Farkındalıkları yok. Kendisinde de olmadığı gibi. O onların, ısının azlığını farketmediğinin farkında. Diğerleri ise onun insancıl duyguları yaşayamayacak bir hayvan olduğunun.
Sorcha Dieudonné’un güncesi
Saat 02.00
Okula geldiğim ilk gün böyle olmamalı. Kendimi çok yabancı hissediyorum. Ama kimseye kendimi ispatlama ihtiyacım yok. Mezun olduktan sonra bu okula neden bu kadar yabancılaştım? Bilmiyorum. Yarın dersim var uyuyamıyorum.
Saat 03.17
Bir saat oldu. Odamdan dışarı bakıyorum bir şey göremiyorum. Korkmuyorum. Ama bedenim bir korku hissediyor. Böyle olmaması gerek. Nasıl olmalı? Delirmek üzereyim. Eğer bir görücü olsaydım kötü şeyler olacağını söyleyebilirdim. Fakat Tanrı ya da her neyse ona şükür ki öyle biri değilim. Canım çok sıkkın.
Saat 04.38
Tamam, artık uyumayı düşünmüyorum. Bir saat sonra dersim var. Birinci sınıflara. Lanet bir gün geçireceğim. Somurtacağım. Yok, hayır. Sanırım o minik cadı ve büyücülerin benden korkmasını istemiyorum. Ne istiyorum? Cehenneme bir an önce kavuşmak? Belki… Gidip giyinmeliyim.
Saat 09.00
Hazırım. İlk dersim. Batırmayacağımdan eminim. Ama aptal bir Gryffindor öğrencisi işime karışırsa onu kurbağaya çeviririm. Neyse sinirli bir profesör değilim. Sadece biraz hmm… Sorunlarım var.
Güncesini kapatıyor ve odasından çıkıyor. Diğer profesörlere göre fazla genç. Dikkat çekecek kadar güzel. Giyinişi her zaman meydan okur gibi. Üzerinde yük yok. Bakışların kendisi için bir anlamı yok. İnsanların kendisi için ne düşündükleri umrunda değil. İpleri yok. Kukla değil. Kendisini yönlendiren bir güç yok. Olması gereken bu, geceden beri düşündüğü şey bu. Karanlık ışıklar gözlerinde aydınlanıyor. Soğuk duvarlar kendisine yanıt veriyor. Konuşuyor. Yeni bir bebeğin konuşmayı öğrenmesi gibi.
Gözlerini sıkıp kısarak bakıyor etrafına. Başı dönüyor. İnsanlar,porteler, kapılar, kendiliğince hareket eden merdiveler. Her şey dönüyor. Gözlerini kapatıyor bir süre bekliyor. Ama geçecek gibi değil. Bir süre duvara dayanıp nefeslenmeye çalışıyor. İçi, hiç böyle olmamıştı. Sanki bir şey çıkmaya çalışıyor. Ah, işte şimdi korkuyor. Hemde ne korku. Çok korkuyor. Fakat artık abisi yok. Onu koruyacak kimse yok. Ailesini teker teker temizledi. Son Kuran o. Peki şimdi ne olacak. Lanet yok fakat hala hissediyor.
“İyi misiniz?”
Gözlerini kaldırıyor. Buz gibi bir bakış atıyor. Genç Huflepuff’lu sararıyor. Başıyla gitmesini işaret ediyor. Gözlerini bir süre daha kapatıyor. Sonra derin bir nefes alıp doğruluyor. Canı acıyor. Canı çok yanıyor. Korkuyor. Artık korkuyor. Ne olduğunu bilmemekten korkuyor. Kim olduğunu unutmaktan korkuyor. Neden böyle olduğunu anlamamaktan korkuyor. Kuran olamamaktan korkuyor. Ensesinde bir Karanlık yandaşının asasını bulmaktan korkuyor. Ailesi ölmüş olsa da onların ihanetinin bedelini ödemekten korkuyor. Çok korkuyor.
Dersliğine girdiğinde gözlerin ona çevrildiğini görüyor. Bacak kadar çocuklar. Hepsinin bir gayesi var. Muggle doğumlular, melezler ve kendisi gibi safkanlar… Bütün binadan renkler var. Gülümsüyor. Ama bu zoraki bir gülümseme. Mezun olduğu binaya bakıyor. Gözüne kimse çarpmıyor. Artık hey şeyin başladığını biliyor. Masasına geçiyor ve bir süre öğrencilerinin üzerinde göz gezdiriyor. Aklını derse vermeye çalışıyor.
Derslik sessiz artık başlaması gerekiyor. Oradaki öğrencilerin ilk dersi olduğu gibi kendisinin de ilk dersi olduğunu vurguluyor ve sakin bir sesle konuşmaya başlıyor. Artık bütün dikkatler üzerinde. Dikkat çekmeye çalışmasa bile. “Merhaba. İlk olarak günaydın. Önüzde tüyler ve kolunuzda da asalarınız var.Dolayısıyla günün ilk dersiyle sizi sıkacağım” Sözlerinden sonra gözlerini bir Gryffindor’luya çeviriyor. Genç öğrenci hiç pes etmeden gözlerine bakıyor. Bakışlarında duygunun son kırıntısı da nefrete dönüşünce öğrenci kaçırmak zorunda kalıyor ve Slytherin öğrencilerinde bir tıslama yükseliyor. Hafif bir gülümsemeyle onlara dönüyor.
Masasına yöneliyor ve soğumaya yüz tutmuş kahvesinden bir yudum alıyor. Ardından yine konuşmaya başlıyor. “Dersin konusu nesneleri havalandırmak. Tılsım kitaplarınızın yüz on altıncı sayfasında kelime var. Ama şimdi lütfen dikkatinizi bana verin bir kere tekrarlayım” Sözünden sonra asasını çıkarıp “Wingardium Leviosa” diyor. Tüy havalanmaya başlayınca sınıfın Muggle doğumlu kesiminden şaşkınlık naraları yükseliyor. Sorcha artık onlara başlamasını söyledikten sonra sınıfta sıraların arasında gezmeye başlıyor.
Ders bitiminde dersinden ödev vermediğini zaten diğer derslerden yeterince ödev alacaklarını söyleyerek sınıftaki öğrencilerin bir anlık gülümsemesini somurtmaya çevirip derslikten çıkıyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
I. Sınıflar I. Ders
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» 5. & 6. Sınıflar 1. Ders
» I. Sınıflar I. Ders
» VI. Sınıflar II. Ders
» 4. Sınıflar 1. Ders
» V. Sınıflar II. Ders

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz... :: Genel Olarak Wigtown :: Ders Arşivleri-
Buraya geçin: