Zaman
-----------
Okulun ilk haftası, salı, son ders
Hava
-----------
Güneşli, ılık.
Mekan
-----------
Sınıfın
girişindeki ahşap kapı aşıldığında ortaya çıkan aydınlığın kaynağı profesör masasının arkasındaki devasa pencere. Odada herhangi bir tablo yok, öğrencilerin oturacağı tek kişilik sıralar arka arkaya dizilmiş durumda. Masaların üzerinde hiçbir şey yok. Profesör masası ise yüksek bir platformun üzerinde.
Ders
-----------
Birinci sınıflar odaya adım attıklarında tertemiz havayla ve açık pencereden gelen rüzgarla karşılaşıyorlar. Profesör Wood masasında, önündeki çeşitli kağıtlarla uğraşıyor. Sınıftakilerin tamamı yerlerine oturduğunda kapı kendiliğinden kapanıyor ve Wood ayağa kalkıyor. Masasını geçip platformun sonuna kadar ilerliyor. Bakışları sabit, yüzünde herhangi bir ifade yok.
"Hogwarts'a hoşgeldiniz. Ben Karanlık Sanatlara Karşı Savunma profesörünüz Matthew Dean Wood. Burada öğreneceğiniz büyüler, dersin isminden de anlayacağınız gibi savunmayla alakalı. Yani kendinizi savunmanız gerekecek, tehlikeli insanlarla karşılaşacaksınız, yaralanacaksınız. Belki de ölümüne düelloya girip kaybedeceksiniz. Buna hazırlıklı olmak istiyorsanız yedi yıl boyunca, ağzımdan çıkan her kelimeyi dikkatle dinleyeceksiniz."
Wood sözlerini bitirdikten sonra üzerinde bulunduığu platforma paralel olarak yürümeye başlıyor. Öğrencilerin henüz ilk derste gerildiğinin farkında. Tekrar konuşmaya başladığında adımları duraksamıyor, bakışları öğrencilere dönük. Öğrencilerin hafiften hareketlendiğini fark ediyor, asalar ortaya çıkmış durumda. Ruhu içtenlikle gülümsese de bedeninde herhangi bir değişiklik yok.
"Asalarınızı çıkardığınızı görüyorum, akıllıca. Fakat şu an, burada kendinizi savunmaya ihtiyacınız yok. Tedirgin olmanıza gerek yok. Size neyin doğru, neyin yanlış olduğunu bizzat öğreteceğim. Derslerimden geçip dış dünyaya açıldığınızda attığınız her adımın doğru olduğunu hissedeceksiniz...
Şimdi, bu derste size karanlıktan söz edeceğim. Karanlık diye bir şey yoktur. Karanlık, ışığın, aydınlığın yokluğu anlamına gelir. Işık, nesnelerin üstüne gelip geri yansıyarak onların tam olarak ne şekilde olduğunu, ne renkte olduğunu ve bunun gibi birçok bilgiyi açığa çıkarır. Yani, ışığın olmadığı yerde karanlık vardır.
Peki ya iç dünyanız? İç dünyanızı aydınlatacak herhangi bir ışık olmazsa yaşayabilir misiniz? Hayır, yapamazsınız. Kötülükle atılan her adım kötülük getirir. Bizim amacımız karanlıkla savaşmak değil, karanlığı ışığa boğmak. Her taraf aydınlık olursa karanlık da olmaz.
Karanlık sanatlar geniştir, bir çok alanda bir çok eser vermiştir bu güne kadar. Bu eserlerin tamamı pislikle alakalıdır, çoğu aldatıcıdır, hiçbiri dürüst değildir. Bu yüzden aydınlık taraftakiler karanlık sanatların her bir büyüsüne karşı büyü getirmişlerdir. Peki aydınlık insanlarının ürettiği büyülerin hepsi savunma büyüsü müdür? Hayır, kesinlikle değildir. Şu sözü hiç unutmayın, en iyi savunma saldırıdır."
Sözlerinin yarattığı etkiyi hoşnutlukla karşılıyor Wood, saatine bakıyor ve dersin bitmek üzere olduğunu görüyor. Son sözcüklerini söylüyor ve sınıfın kapısı zil çaldığı anda kendiliğinden açılıyor.
"Birinci yılınız boyunca bu derste asa kullanmayacaksınız. Öğrenmeniz gereken tüm kavramları öğrenip, neyin ne olduğunun farkına varacaksınız. Kolay da olmayacak, bu güne kadar tatil yapmış beyninizi çalışmaya zorlayıp düşüneceksiniz. Ne yapacağınıza karar verip yolunuzu seçtiğiniz zaman, büyüleri kullanmaya başlayacağız. Ödeviniz yok. Ders bitmiştir, hepinize iyi günler."
Konu: I. Sınıf | I. Ders 
Salı Şub. 26, 2013 1:32 pm
