III. Sınıf || I. Ders

Konu: III. Sınıf || I. Ders Paz Ekim 23, 2011 4:37 pm

Zaman
-------------
Pazartesi, son iki saat.

Hava
-------------
Sonbaharın en tatlı günlerinden biri, esen rüzgar dökülmüş yaprakların her rengini birbirine karıştırıp, henüz ıslanmış toprağın kokusunu pencereden içeri taşıyor.

Mekan
--------------

Sınıfın girişindeki ahşap kapı aşıldığında ortaya çıkan aydınlığın kaynağı profesör masasının arkasındaki devasa pencere. Odada herhangi bir tablo yok, öğrencilerin oturacağı tek kişilik sıralar arka arkaya dizilmiş durumda. Masaların üzerinde hiçbir şey yok. Profesör masası ise yüksek bir platformun üzerinde

Ders
--------------

Profesör Wood, kendisine ait kapıdan içeri giriyor, masasının önündeki platformdan geçerek öğrencilere yaklaşıyor. Boğazını temizlediği anda kesilen konuşmalara beklenti dolu bakışların eklenmesinin sebebi, bir önceki derste masalarının üzerinde bulunan düşünseli kaselerinin ortada olmaması.

"Derse hoşgeldiniz. Sıralarınızın üzerinin boş olmasının sebebi, bugünkü konumuzun bir önceki dersten farklı olması ve genellikle düellolara dayanmaması, bu yüzden teorisini öğrenip, ortak salonlarınızda pratik ödevinizi yapacaksınız.

Eksiltme laneti, katı cisimler üzerinde uyguladığınız bir yok etme tekniğidir. Pek çok farklı şekillerde açığa çıkabilir, küçük çaplı bir patlama, tesirin gerçekleştiği yerde aniden beliren bir gedik, ya da yeterince başarılı olmayan bir denemenin ardından oluşan çatlak gibi. Düellolarda tercih edilmemesinin sebebi, hareketli hedeflerde isabet oranının oldukça düşük olmasıdır, nitekim büyü alanı da, kara büyüler ya da savunma nazarlarına oranla oldukça düşüktür.

Reducto!

Kapıya yollanan lanet, geçiş kısmında büyük bir gedik oluşturuyor, sonrasındaki tamir büyüsüyle yeniden şekilleniyor.

"Bu büyü üzerinde ustalaştığınız takdirde, patlatma ya da eksiltme özelliklerinden herhangi birine şekil verebilir hale gelirsiniz, lâkin bu süreç Incendio'da olduğu gibi, büyü yollanıldıktan sonra şekillenmez. Eksiltme laneti, asanızdan çıktığı anda kontrolünüzden çıkar, bu yüzden büyünün oluştuğu ve asanızdan kopmak üzere olduğu anda şekil için efor sarf etmelisiniz.

Ödev olarak bol bol pratik yapın, ders bitmiştir."

Konu: Geri: III. Sınıf || I. Ders Paz Ara. 11, 2011 4:22 pm

Aslında bugünkü dersler beni bayağı zorlamıştı, dinlenmek hiç de fene olmazdı hani. Fakat bugün karanlış sanatlara karşı savunma dersinin aklıma gelmesi ayaklarımı birinci kata doğru götürdü. Koşarak merdivenlerden inmeye başladım. Neredeyse Kafasız Nick'in selamını duymazlıktan gelip önüme bakıyormuş gibi ilerledim, sınıf kapısını araladığımda içeride büyük bir gürültü vardı. Henüz profesor gelmemişti bu yüzden öğrenciler kendi aralarında şakalaşıyorlar, şaka büyüleri oradan buradan patlıyordu. Bir Slytherin'linin defterini yakması ile etraf biraz sessizleşti. Emin bir eda ile sırama doğru ilerledim. Profesor masasının ardındaki devasa pencereden güzel hava keyfimi yerine getirmişti doğrusu, şimdi bahçede gezmek ne de güzel olurdu. Şamarcı Söğüt bütün ihtişamıyla gözüküyordu. Islak toprağın kokusu burnuma doluyor ve bana mutluluk getiriyordu. Benim sıram en soldaki sıraların en önündeydi. Aslında sıraların üzerinde bir şeylerin olmaması beni şüphelendirmişti. Sanırsam bugün pratik büyü yapacaktık. Şifre Bilimi kitaplarımı sıranın altına sokuşturduktan sonra cübbemi düzelterek dirseklerimi sıraya bırakıp profesörü beklemeye koyuldum. Gryffindor sıralarındaki sessizlik hakimiyetini kaybetmemişken, Slytherin sıralarında şen şakrak kahkahalar yükseliyordu. Duvarlarda tablolar yoktu ve duvar epey dehşetli bir görüntüye sahipti. Birden, beklediğim ses, kapının açılış sesi geldi, bu, bir an önce bitmesini istediğim dersin başladığının işaretiydi. Sıraların neden boş olduğunu adeta gözlerimle profesöre soruyordum, profesör hızlı ve sert adımlarla sessiz sınıfta yankıya sebep olacak şekilde masasının önündeki platformundan çıktı ve masaya dayanarak gayet monoton bir şekilde konuşmaya başladı : "Derse hoşgeldiniz. Sıralarınızın üzerinin boş olmasının sebebi, bugünkü konumuzun bir önceki dersten farklı olması ve genellikle düellolara dayanmaması, bu yüzden teorisini öğrenip, ortak salonlarınızda pratik ödevinizi yapacaksınız."

Konuşmaya başlama şekli uykumu getirmedi diyemem doğrusu, her zamanki karanlık sanatlara karşı savunma derslerinden biriydi işte. Yavaşça yanağımı avcuma dayayıp baygın gözlerle profesörü izliyordum. "Eksiltme laneti, katı cisimler üzerinde uyguladığınız bir yok etme tekniğidir. Pek çok farklı şekillerde açığa çıkabilir, küçük çaplı bir patlama, tesirin gerçekleştiği yerde aniden beliren bir gedik, ya da yeterince başarılı olmayan bir denemenin ardından oluşan çatlak gibi. Düellolarda tercih edilmemesinin sebebi, hareketli hedeflerde isabet oranının oldukça düşük olmasıdır, nitekim büyü alanı da, kara büyüler ya da savunma nazarlarına oranla oldukça düşüktür." dedi profesör, hala aklım başka yerlerdeydi ve derse konsantre olmayı düşünmüyordum. Profesör ani bir hareketle asasını kaldırdı ve estetik bir hareketle bağırdı "Reducto" yoğun bir ışık tulumu sıraların arasından geçerek kapıya çarptı ve büyük bir delik açtı kapıda. Büyüyen gözlerle deliği izliyorduk, profesör bilmiş bir eda ile tamir büyüsünü kapıya uyguladı, kapı eskisinden daha güzel bile gözüktü diyebilirim, bu adam işi biliyor. Daha sonra masasındaki kağıtları düzelterek, bizi umursamıyormuş gibi söylendi ; "Bu büyü üzerinde ustalaştığınız takdirde, patlatma ya da eksiltme özelliklerinden herhangi birine şekil verebilir hale gelirsiniz, lâkin bu süreç Incendio'da olduğu gibi, büyü yollanıldıktan sonra şekillenmez. Eksiltme laneti, asanızdan çıktığı anda kontrolünüzden çıkar, bu yüzden büyünün oluştuğu ve asanızdan kopmak üzere olduğu anda şekil için efor sarf etmelisiniz."

İster istemez asamı elime alıp profesörün hareketini taklit etmedim değil. Bir gün bu büyüyü kullanmak mecburiyetinde kalırsam aklımın bir köşesinde bulunması için gözümü kapattım ve o anı tekrardan düşündüm. Bu sırada profesör dersi bitirdiğini açıklayan şu cümleyi kurdu ; "Ödev olarak bol bol pratik yapın, ders bitmiştir." Hepsi bu kadar mıydı yani? Bu dersten çok umutluydum, favori derslerim arasına girmesi büyük ihtimaldi fakat, dersin bu kadar soğuk geçmesi beni üzmüştü. Umarım zaman ilerledikçe daha sıkı bir iletişim kurarız. Profesör kapıya doğru arkasına bakmadan ilerlerken tüm sınıf günün yorgunluğunu üzerinden bir an önce atmak için hazırlanıyordu. Ben de asamı cübbemin iç cebine yerleştirdim, kendi kendime "Reducto, reducto" diye söyleniyordum. Sıranın altındaki kitaplarımı alıp profesörün ardından dersten ayrıldım.

10 || Uygun