Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz...
Wigtown Wanderers'a Hoş Geldiniz!

Forumumuzda vakit geçirip, role play yapmak lütfen için üye olun.

https://discord.gg/QCRdw8xVE8
Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz...
Wigtown Wanderers'a Hoş Geldiniz!

Forumumuzda vakit geçirip, role play yapmak lütfen için üye olun.

https://discord.gg/QCRdw8xVE8
Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
https://discord.gg/QCRdw8xVE8

 

 VI. Sınıf || I. Ders

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Andrew Qixinâ
Vampir
Vampir
Andrew Qixinâ


Mesaj Sayısı : 359
Kayıt tarihi : 22/11/10

VI. Sınıf || I. Ders Empty
MesajKonu: VI. Sınıf || I. Ders   VI. Sınıf || I. Ders EmptyC.tesi Ocak 28, 2012 6:03 pm


Zaman:
-------------
Çarşamba ilk ders saati.

Hava:
-------------
Gün yeni doğmuşken sık bulutların arasından sızan ışık dersliğin kapalı perdeleri üzerinde ölmekte lakin dışarıda gecelerdir dinmeyen kar yağışının hissettirdiği soğuk öğrencileri ara sıra titretmekte.

Mekan:
--------------
Yivli kapı ihtişamıyla öğrencileri içeriye davet ederken profesörün derse girmesiyle kapı kilitleniyor ve geç kalanlar her ne mazeretle olursa olsun içeri alınmıyor. Yarım hilal biçiminde dizilmiş sıralar öğrencilerin profesörü yakından ve net görebilmesi için tüm odaya yayılmış biçimde.

*Ders
-----------------
Ders saati geldiğinde koridorda belirmesiyle öğrencilerin kendisine mana getirmeye çalışan bakışlarına aldırış etmeden sakince ilerledi. Öğrenciler Wood’un olmayışını epey yadırgıyor olmalıydılar ki bazıları kendisini gerçekten tanımamaktaydı. Sınıfa girdiğinde burnuna dolan sihrin saf kokusu günün başladığını ima etmekteydi. Ardındaki kapıyı kilitleyerek yerine oturduğunda kısa bir süre sınıfa hâkim olan sessizliğin yardımıyla eksikleri inceledi ve ardından güçlü bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

“Sizce lanetler sabahı sevecek mi dersiniz? Hepinize günaydın. Bu dönem Profesör Wood’un eksikliğinden dolayı Karanlık Sanatlara Karşı Savunma derslerini birlikte işleyeceğiz.”

Boğazını hafifçe temizledikten sonra ses tonu belli bir tedirginliğe ev sahipliği yaparcasına yer yer tizleşti.

“Bildiğiniz üzere büyülerin çoğu nötr olarak kullanılır Karanlık Sanatlar’ı diğerlerinden ayıran en önemli ayrıntı amaçtır. Her canlının bir amacı vardır, bir dönemler çok büyük amaçlara sahip olan büyücüler tıpkı sizin gibi sıralarda bu işin savunma kısmını değil en karanlık yanını öğrendiler. Ve şimdi sizden bu Sanat’a karşı kendinizi savunmanız beklenmekte. Amaç uzun bir yoldur ve o yolda size eylem gerekir, zamane büyücüleri nefis ve hırslarının esiri olarak amaca ulaşacak en kestirme yolu buldular, zarar vermek, ölümü çağırmak ve iradeye hâkim olmak. Çok eskiden büyücü dünyası büyük tehditlere hedef oldu. Muhakkak ailesinde tehdit eden ya da edilen kısımdan birileri bulunmaktadır.”

Kendi düşünceleri çerçevesinde konudan uzaklaştığını fark ederek aşina bir öksürükle boğazını temizledi ve masadaki kavanozlardan ilkini açarak çıkardığı yılanı masaya özgür bir şekilde bıraktı. Hayvanın bir süre ortalığı tedirgin etmesi için hâkimiyeti altına almadı.

“Amaç… Bu ders unutmamanız gereken asıl şey bu olmalı. Büyü bizim gibilerin kanında akmakta ve itaat etmesini istiyorsak fedakâr davranmalıyız. Lanetler her zaman için kara büyü değildir, ne amaçla kullandığınız her şeyi değiştirir. Bu konuda mensubu olduğum Bakan’lıkla ters düşmekteyiz, biri kestirme yoldan işinizi bitirmek istiyorsa eğer ona karşı aynı silahlarla mücadele etmelisiniz ancak amacınızı şaşırmamak kaidesiyle.”

Yılanın yarattığı tedirginlik salonda dalgalanmaktayken buna son vermenin tek yolu dersin çocukların aşık olduğu kısma geçmek olduğunu fark etti ve sesi özlediği bir tınıyla azat oldu.

“Crucio.”

Ağzından çıkan kelimeyle birlikten kıvranmaya başlayan yılana bakarken zevk aldığını inkar edemezdi lakin bunu dışarıya yansıtma konusunda mesleğinin getirdiği özveriyi taşımaktaydı, yılana bakarak ona zehrini kustu sanki.

“Acı çekiyor, her geçen saniye biraz daha. Beyninin başına küçük geldiğini hissedersin, kalp atışların o kadar hızlanır ki duymak için zamanı yavaşlatman gerekir, an parçalara ayrılır ve gözünün alabildiği her yerde kum tanesi olarak ayrı ayrı belirir ve en sonunda yalvarmaya başlarsın. Geçmişi günü ve geleceği unutursun o an için tek düşündüğün bu acının son bulmasıdır. Ölmek için yalvarırsın.”

Çığlık atmamak için ağzını kapayan bir porsuğu fark ettikten sonra asasını geri çekti ve bir süre bekledi, korkmuş gözlerle kendine bakan bir çok öğrencinin yanı sıra lanetleri denemek için avucu kaşınanları da gözden kaçırmadı, asasını bir kez daha hareket ettirdi.

“Imperio.”

Değiştirdiği yılan şimdi kendi yönetimi dahilinde önce zehirli diliyle çıktığı kabı yaladı ve ardından da korkan cadının yanında garip danslar yapmaya başladı.

“Başta düşüncelerini kaybedersin. Lanet süresince zihninin sahip olduğu dirayet ivmesiyle karşı koymanın bir yolunu fark etmeden bulursun. Ara sıra lanetin etkisinden çıkarsın ve kendine geldiğin zamanlar olur. Etkisinden sonsuza kadar çıkmak imkansız denilebilir ama serbest kaldığı sürenin uzunluğu bakımından en güçlü büyücüler bile kendini kurtaracak kadar uzun süre karşı koyamadı. Dediğim gibi her şey amaca bağlıdır genç dostlarım, bir yılanı dans ettirmek hiçbir şeyi değiştirmez öyle değil mi? Peki insanları kontrol etmek?”

Komik bulduğu yılanı da bir önceki gibi uzvu geniş kavanoza yerleştirdi. Bir diğerine doğru yönelirken gözü karardı ve elleri titredi açarken. Boynunu tuttuğu yılanın gözlerine derince baktı birazdan canını alacaktı. Masaya bıraktı ve asasını ona doğrultarak tiz sesinin duvarlarda yankı bulmasını sağladı.

Avada Kedavra. En kestirme olanı, uykuya dalmaktan hızlı, diğerlerine göre acısız ve huzurlu sayarlar. Bugünlük bu kadar, ev ödevi olarak dediklerimi unutmayın ve iyi düşünün. Kestirme mi arayacaksınız yok sabit mi duracaksınız. Devamlı hatırlatın kendinize şuana kadar kestirme yol arayanların hepsi uçurumla tanıştı. Son olarak Albus Dumbledore’un da dediği gibi; “Karanlık Sanatlar, sihirlerin en karmaşığıdır. İyi günler.”

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jesús Adrian Vargas
SFL & Kurtadam
SFL & Kurtadam
Jesús Adrian Vargas


Mesaj Sayısı : 668
Kayıt tarihi : 19/02/12
Yaş : 33

VI. Sınıf || I. Ders Empty
MesajKonu: Geri: VI. Sınıf || I. Ders   VI. Sınıf || I. Ders EmptyÇarş. Mayıs 30, 2012 11:27 pm

Uyuması çok zor, uyanması ondan zordu Jesus için. Her yataktan kalkışında büyük ve görkemli bir merasim düzenliyordu William ile birlikte genç büyücü kendisine. William her sabah erkenden kalkar ve çocuğu neredeyse çekiştirerek yatağından taş zemine sürüklerdi. Jesus ise direnmeye taş zeminle çıplak sırtı birleşinceye kadar devam ederdi. Açık ara alışık olduğu bu tavrı uzun zamandır görmemektek pek de şikayetçi değilken yine o çarşambanın kör sabahında sırtı en son buz gibi zemine değdiğinde ayılabilmişti. Şimdiye kadar kafasının patlamaması bir şanstı, fakat bu şans her zaman büyücünün yüzüne gülecek diye bir kaide de yoktu. Karşısında dikilmiş zevkle gülen William'ın suratına gözlerini devirerek baktıktan sonra belini tutarak kalktı yine ve geç kalma sınırına yakın olarak hazırlanmaya koyuldu. En son cübbesinin bir kolunu giymişken diğer tarafından yere sürünerek ortak salondan çıkmayı başarabilmişti Adrian. Koşar adımlarla kuleden inerken dakikalarını sayıp duruyordu. İki hafta önceki sabah hazırlanma rekorunu ise nasıl kıracağından şüpheliydi. Sağ elinde olan kalın iki kitabı sol eline alıp yerde sürünmeye mahkum ettiği cübbesinin diğer kolunu da geçirdikten sonra öz güveni yerine gelmişcesine gerindi. Dik omuzları ve rekorunu kırmaya kararlı olan gözlerle daha da hızlandı. İhtişamlı kapıdan içeri girerken kilitlenmemiş olmasına ve geç kalmadığına dua edip bir kez daha cep saatini kontrol etti kuzgun. Rekoru bir kaç saniye ile kaçırmış olmasına rağmen gülümsemesi yüzünden eksik olmuyordu, derse geç kalmadığı için. Son olarak kendine oturacak bir yer seçtikten sonra, büyük kapının gürültüyle ardına kadar kapanıp kilitlenmesini izledi.

İçeri giren profesör neredeyse duraksamadan direk konuşmaya başlamıştı. Kendini tanıtmış ve başka bir profesörün yerine geldiğini söylemişti, geçici olarak. Jesus için pek bir şey ifade etmemesi çok da garip değildi. Genç büyücü altıncı sınıf olmasına rağmen Hogwarts'ta aldığı ilk karanlık sanatlara karşı savunma dersindeydi. Pür dikkat dinlediği profesörden kayan gözleri odanın açık olmadığına dua ettiği pencerelerini kapayan büyük perdelere yönelmişti. Nereye geldiğini anlayabilmek istercesine inceliyordu Adrian bulunduğu sınıfı. Neredeyse her ayrıntıyı tek tek hafızasına yerleştirmişti. Bu sırada kıpırdanan öğrenciler sayesinde bakışları tekrardan profesöre kaymıştı. Profesör, Jesus'un nereden bulduğunu bilmediği bir yılanı masasının üzerine bırakmış ve asasını ona doğrultmuştu. "Crucio." dediğinde dersin ne üzerine olduğunu rahatlıkla idrak etmişti kuzgun. Profesörün, lanetlediği hayvan masada kıvrım kıvrım kıvranırken ve neredeyse ufalmaya başlamışken gözlerindeki zevki saklayabildiği söylenemezdi. Jesus, sınıftaki nadir kesimdendi. Acı çeken yılana kesinlikle acımıyordu. Bu lanet öylesine tanıdıktı ki, daha önce bir çok defa başka insanlara uygulanırken gördüğünü hafızasından atamamıştı henüz genç adam. Profesör "Acı çekiyor, her geçen saniye biraz daha. Beyninin başına küçük geldiğini hissedersin..." diye devam ederek anlattıkça anlatıyordu. Jesus ise, bir yandan konuşan büyücüyü dinlerken diğer yandan kıvranan hayvanı izliyordu. Ardından bir laneti daha oldukça aşina olduğunu belli ederek kullandı profesör. "Imperio." Profesör asasından çıkan lanetin ne işe yaradığını nasıl hissettirdiğini anlatırken herkes pür dikkat onu izliyordu. Bir de bir o yana bir bu yana savrulan yılanı tabii. Son lanete gelmeden önce Jesus, arkasına yaslandı ve kollarını göğsü hizasında birbirine bağladı. Çok yakından tanıdığı o iki kelimenin profesörün ağzından çıkmasını beklerken Qixinâ'nın yeni bir yılana masanın üzerine bırakmasını seyretti. Arından, hayvana döndürdüğü asa ve o iki ölümcül kelime... "Avada Kedavra." Sınıftan yükselen bir kaç küçük çığlık dışında pek de sorun yoktu. Yılan dışında kimse kalp krizi gibi bir şeyler geçirip ölmemiş, kimse panik atakla bayılmamıştı. Öğrenciler yavaş yavaş sınıftan çıkmaya hazırlanırken oldukları yerde profesör son cümlesini kurmuştu bile. "...Son olarak Albus Dumbledore’un da dediği gibi; “Karanlık Sanatlar, sihirlerin en karmaşığıdır. İyi günler."


13 || Uygun
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
VI. Sınıf || I. Ders
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» III. Sınıf # I. Ders
» II. Sınıf / I. Ders
» I. Sınıf II.Ders
» III. Sınıf || I. Ders
» IV. Sınıf # I. Ders

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz... :: Genel Olarak Wigtown :: Ders Arşivleri-
Buraya geçin: