Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz...
Wigtown Wanderers'a Hoş Geldiniz!

Forumumuzda vakit geçirip, role play yapmak lütfen için üye olun.

https://discord.gg/QCRdw8xVE8
Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz...
Wigtown Wanderers'a Hoş Geldiniz!

Forumumuzda vakit geçirip, role play yapmak lütfen için üye olun.

https://discord.gg/QCRdw8xVE8
Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
https://discord.gg/QCRdw8xVE8

 

 I. Sınıf I. Ders

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Saqued Dieudonné
Tılsım Profesörü
Tılsım Profesörü
Saqued Dieudonné


Mesaj Sayısı : 1034
Kayıt tarihi : 23/12/10
Lakap : Kara melek.

I. Sınıf I. Ders  Empty
MesajKonu: I. Sınıf I. Ders    I. Sınıf I. Ders  EmptyPerş. Ekim 27, 2011 9:19 pm

Ders Konusu: Tılsıma Giriş / Wingardium Leviosa.
Zaman: Okulun ilk günü, ilk ders.
Hava Koşulları: Aşırı derecede yağmurlu.
Dersin İşlenişi: Hiçbir olumsuz olay ve geç gelme yaşanmamıştır.


Sabahın ilk ışıkları sahte bir gülümsemeyle rüzgar sayesinde aralanan perdenin arasından sızıyor cüretkarca cadının omuzlarında raks etmeye başlıyor. Saatin kulak tırmalayıcı bir tizlikle ve sanki acelesi varmışçasına birbirine çarpan kolları sayesinde buz mavisi gözler her ne kadar yaraları iyileşmemiş olsa da güne aralanıyor. Cadı üzerine lakabına tezatlık yaratmak istercesine ak mı ak bir antik roma dönemindeki kıyafetlerini andıran elbiseyi üzerine geçirdikten sonra masasına yönelerek bütün gece uykusundan kısıtlayarak yazdığı dokümanları topluyor. Kuzguni saçlarını ak elbisesinin sırtını açık bırakan kısmına sanki özenle ayarlamışçasına savurduktan sonra kapısını çekerek birinci sınıfların ilk dersi için yola koyuluyor. İlk dersin koşuşturması herkesin yüzüne yansımış durumda olacak ki etrafta büyük bir telaşla dersliklere akın etmeye başlamış nitekim geç kaldığı belli olan hatta ve hatta yolda cüppesini giymeye çalışan öğrencilerin yaydığı endişe güzel cadının kibirli dudaklarının kıvrımlarına hoş bir tebessüm ekiyor. Sert profesör kimliğinden her ne kadar taviz vermese de dönemin ilk dersini kendisinden görecek olan birinci sınıflar için Hogwarts’ı korkunç bir kafes gibi göstermemek adına kendisini dizginlemeye çalıştığından ötürü üzerinde biraz baskı hissediyor. Ancak geçen sene ile üzerindeki acemiliği –ki acemilik yaşadığını düşünmüyor- bir nebze hafiflettiğinden dolayı öğrencilerin basılacak ve okşanacak damarlarını hafif bir gözlemle anlayabilecek durumda.

Hogwarts’ın geniş, havadar koridorlarında adımlarını yavaşlatıp etrafına dikkatini biraz daha yöneltircesine gözlerini kısıp izlemeye devam ediyor. Kendisine selam veren öğrencileri donuk bir tebessümle selamlarken geçen sene dersine giren ufak bir Slytherin öğrencisine gözü ilişiyor ve cadının güzel yüzünde adeta güneş hayat buluyor. Aynı şeyi karşısındaki öğrencide de gören cadı tatmin edici fakat kısa bir sohbetin ardından dersliğine giriyor. Dersliğine girdiği sırada camların ardına kadar açılmış olduğunu siparişi üzerine getirilen bordo perdelerin de yerlerine asıldığını fark ediyor. Dişi Şeytan’ı dairesel bir biçimde çevirip hafif bir bilek hareketinden sonra “Accio Kahve,” diye çınlayarak masasının üzerinde bir fincan sıcak kahve getirilmesini sağlıyor. Kahvesini yudumlarken Dişi Şeytan’ı ikinci bir kez daha savurarak her masanın düzgün bir biçimde dörderli olarak artarda dizilmesini sağlıyor. Pandora’nın Kutusu olarak tanımladığı sarı, mavi, yeşil ve kırmızı renklerinden oluşan kutuları soldan başlayarak düzgün bir biçimde masaların üzerine yerleştiriyor. Hufflepuffların masalarının ardına yerleştirilmiş Helga Hufflepuff’ın her daim gülümseyebileceğini düşündüren portresi, hemen yanında Ravenclawların masasının ardına yerleştirilmiş kendi değimiyle kuzgunları ilahı olan donuk bir tebessümle poz vermiş olan Rovena Ravenclaw’ın portresi, yanında Slyherinlerin masalarının ardına yerleştirilmiş kudretli Salazar Slytherin’in kibri yüzüne bir maske gibi geçirdiği açıkça belli olan portresi, en son olarak da kapının biraz uzağında Godric Gryffindor’un vurdumduymaz ve aşırı heyecanlı yüzünün resmedildiği Gryffindorların ardına yerleştirilmiş bir portre bulunmakta.

Kapı aralandığında ve içeriye yanakları heyecandan al al olmuş minik öğrenciler girmeye başladığında cadı kahvesini masanın üzerine koyarak hepsini karşılıyor. Kısa bir vakit sonrasında ise sınıf tıka baka dolmuş bir hale geliyor ve dersin başlama zamanında içerideki uğultuyu tek seferde kesecek bir gürültüde kapı kapanıyor. Cadı konuşmaya başladığında ise sesinin meraklı gözler pür dikkat üzerine yöneliyor.

“Öncelikle Hogwarts Cadılık Ve Büyücülük Okulu’na hoş geldiniz. Bir aksilik çıkmazsa önümüzdeki dört yıl Tılsım derslerinize ben gireceğim. Öncelikle ders işleyiş yöntemim hakkında biraz konuşup ardından derse geçmek istiyorum. Bu yıl müfredatımız oldukça dolu.

Ders işlerken not tutturmam, siz aklınızda kalanları yahut değerli gördüğünüz kısımları yazarak not tutabilirsiniz ancak zorunlu değil. Çok zorunda kalmadığım sürece ödev verme taraftarı değilim, ancak bir konuyu sınıf içindeki hal ve davranışlarınızdan ötürü işleyemezsem konuyu işlenmiş sayar ve yıl sonundaki sınavlarda da oradan yoğunlukla sorarım. Dersi ben anlatır ben yönetir ve ben şekillendiririm. Hiçbir şekilde dersime müdahale edemezsiniz ve söz almadan konuşan sınıfına eksi puan götürür. İlk yapanlar mükafatlandırılır ve uygulamaya katılan her öğrenciyi tatmin edici bir biçimde ödüllendiririm. Bazen şakanın dozunu biraz fazla kaçırabilirim, ama bu size yorum yapma hakkı doğurmaz. Tılsım kolay bir derstir ancak dinlersiniz.”


Konuşmasından sonra biraz duraksayarak nefesini tutmuş aralarında sohbete başlamış öğrenciler üzerinde ifadesiz bakışlarını gezdiriyor ve bir süre sonra ses tonunu biraz daha yükselterek “Peki, Tılsım nedir?” diye soruyor ve masasının ucuna oturarak ellerini birbirine kenetleyip vurgulu bir biçimde anlatmaya başlıyor.

“Bir eşyayı, onun için normal olmayan bir şekilde düzenlemek amacıyla büyülemekle ilgili olarak büyülü sözler kullanılır. Oldukça karışık büyüler, lanetler Tılsım dersinin konusu olabilir ve hayatımızın her bölümünde kullanmak zorunda kalacağımız çoğu büyü bu dersin bir konusudur. Peki, tılsım hayatımızı hangi yönde kolaylaştırır?”

Öğrencilerin önce birbirlerine ardından da kendisine bakışını tek kaşı havada karşılayan cadı birkaç öğrenciye söz hakkı vererek doğru yahut yeterli bir yanıt aldığında onları onaylayarak binalarına beşer puan götürdüklerini müjdeliyor. Ardından sözü devralıp “Arkadaşlarımızın da dediği üzere Hogwarts’da birçok tılsım kullanılıyor. Tılsım’ı nasıl anlayacağımıza gelince oldukça basit bir cümle söyleyebilirim; Eğer bir büyü biçim değiştirme değilse, muhtemelen bir tılsımdır. Ayrıca tılsımlar, lanetlerle bazı konularda çelişir. Çoğu tılsım, özünde olumlu, lanetler ise olumsuzdur. Tabiî ki bu tılsımların daha güçsüz olduğunu göstermez. Doğru seçilmiş tılsım, lanetlerden ve uğursuzluk büyülerinden daha güçlüdür. “ diyerek konuyu biraz daha açıyor. Sözlerinin yeterli ve doyurucu olduğunu varsayarak “Şimdi ilk tılsımımıza işleyelim,” diyerek masasından iniyor ve topuklarının zeminin üzerinde çıkardığı tok sesin dikkat dağıtmamasını umut ederek masasındaki siyah kutuyu görünür bir bölgeye çekerek konuyu anlatmaya devam ediyor. “İlk tılsımımız nesneleri havalandırmaya yarayan Wingardium Leviosa’dır. Bilek hareketleri ise; Lütfen siz de asalarınızı elinize alın, çeviir ve hafifçe vurun. Lütfen sesli olarak eşlik edin, çevir ve hafifçe vur. “ Verdiği komut üzerine herkesin asasını sallayarak ‘çevir ve hafifçe vur’ kelimesini mırıldandığını fark ediyor bir iki yanlışı düzeltmek için sıralar arasında geziyor ve masasına geri döndüğünde dikkati üzerine toplamak adına hafifçe öksürüyor Dişi Şeytan’ı çevirip hafifçe vurarak “Wingardium Leviosa,” diye çınlıyor. Ardından siyah kutu havalanıyor her masanın üzerinde tur attıktan sonra tekrar masanın üzerine iniş yapıyor. “Pekala, deneyin.” Komutu ile bütün sınıfta aynı tılsım çınlıyor. Kimisi yapıyor kimisi yanlış telaffuzdan dolayı olduğu gibi kalıyor. Nitekim dersin sonuna geldiğinde cadı bakışlarını kum saatine yöneltip ellerini çırpıyor ve “İyi değil ancak başlangıç için yeterli çıkabilirsiniz,” diyerek öğrencileri azat ediyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Feronia Lilith Lloyd
Wigtown Wanderer
Wigtown Wanderer
Feronia Lilith Lloyd


Mesaj Sayısı : 829
Kayıt tarihi : 04/11/10
Yaş : 32

I. Sınıf I. Ders  Empty
MesajKonu: Geri: I. Sınıf I. Ders    I. Sınıf I. Ders  EmptyCuma Şub. 10, 2012 8:11 pm

    Yağmurun melodik sesi zindanlara yankı yaparcasına yansıyordu. Soğuk havaları güneşli günlerden daha çok sevmişti küçük cadı. İnsanın ruhunu daraltan, ateşte yanan kağıt parçası misali adeta yok olmasını sağlayan afritabın yerini soğuk meltemin alması onu mutlu etmişti. Yaşamında pek az şeyin onu memnun ettiği söylene bilinirdi, istediğini ele geçirdiği zamanlar, güzel bir çikolatalı pasta ve ailesinden uzakta bol oyun oynayacağı sakin bir yer. Lakin Hogwats’a geldiği andan itibari ile neredeyse sevdiği hiçbir şeyi yapamamıştı. Ailesinden uzakta olduğu sürece boyunca dileği kadar oyun oynayıp, dadısıyla birlikte can sıkıcı lüzumsuz dersler görmeyeceği düşüncesini benimsemiş olmuşsa bile büyük sınıfların kendisine olan tavrından ötürü bu hali gerçekleşmemişti. Merlin aşkına hiç mi küçük çocuk olmamışlardı? Hogwats’a geldikleri an itibari ile sanki altıncı yedinci sınıfta mıydılar sanki! Sergiledikleri davranışları kimi zamanlar aptalca bulduğu gerçekti. Onarların mı yoksa kendisinin mi küçük olduğu Lilith için çelişkili bir durumdu. Her daim serbest bıraktığı kestane rengi dağınık saçlarını toplama gereksimi duymadan seri bir şekilde tılsım kitabını kavradığı gibi ortak salondan ayrıldı. Annesi her zaman iyi bir görünüm insanlar üzerinde olumlu etki yarattığından bahsetmişti küçük cadıya, lakin artık annesi yanında olmadığından istediğini yapabilirdi. Kimi zamanlar kendisine yüklediği sorumluluktan ötürü nefret ediyordu, lakin bu nefret bir meltem esintisi gibi ansızım gelip geçiyordu. Ders için yanına aldığı tılsım kitabıyla birlikte beşinci kata çıkmak üzere yola koyuldu. Merdivenlere alıştığı söylenemezdi aslında, nerede duracakları cadı için hiçbir zaman belli değildi. Daha dün dördüncü kata çıkmaya çalışırken kendisini altıncı akta bulmuştu. Eğlenceli olduğu gerçekti ilk başta, heyhat bu durum başına tek seferlik gelen bir olay değildi. Merdivenler değişmeden seri bir şekilde ayrılmaya kararlıydı. İhtişamlı şatonun eski merdivenleri beşinci katta durduğunda hiç olmadığı kadar seri bir şekilde koşarcasına merdivenlerden ayrılmıştı. Geriye kibirli bir eda ile bu kez ben kazandım dercesine kısık gözlerle merdivene minik bir bakış atıp sakin adımlarla tılsım dersliğine gitti. İlk dersi olduğundan içini kaplayan heyecan ve merak duygusu tüm benliğini kaplamıştı küçük cadının. Ahşap kapıyı araladığında oldukça büyük bir derslik kendisini karşılamıştı. Sıralar neredeyse dört binayı sembolize edecek şekilde yerleştirilmişti. Kudretli Salazar Slytherin’in gösterişli portesinin bulunduğu yerin kendi binası olduğunu anında anlamıştı. Diğer binaların olduğu kısımlara pek göz gezdirmemişti, çünkü bu gibi durumlarla ilgilenen birisi değildi. Diğer insanların ne yapıp yapmadıkları konusunda ki hususların, cadıyla alakadar olmadığı gerekçesiyle hiçbir zaman merak etmemişti. Profesör kadife ses tonuyla, kendisini tanıtıp dersin işleyişi hakkında klasik fakat bilgilendirici bir konuşmayla başladı. Küçük cadı için tanışma faslı olmaması dersin iyiye gideceği yönündeydi, zaten yedi yıl içerisinde çevresinde kileri tanımak için yeterince fırsatı olmayacak mıydı ki? Her şeyi birkaç saate sığdırmakta neyin nesiydi. Profesörün tüm zamanı tanışmayla geçirmemesine sevinmişti. Genç cadı ders hakkında ki konuşmayı dinlerken, azur rengi gözleri önünde ki yeşil kutuya kaymıştı. Eski ahşap sıranın üzerinde ki kutuyla ne yapılacağı hakkında zihnin de senaryolar hazırlarken, profesörün sözleri üzerine kısa düşü yarıda kesilmişti. Pek çok kez duyduğu ve evde dadısıyla çalıştığı büyülerden birisiydi. Heyhat ihtiyar cadı, küçük kızın yapması için operada ki şişman kadını anımsatan sesiyle her hatasında ikaz ediyordu. Bu durum Lilith’in canını sıktığından ötürü hiçbir zaman yapmak istememişti. Şayet bu kez de aynı durumla karşılaşırsa yine inat edip yapmamayı planlıyordu, heyhat profesörün dadısından farklı davranış sergileyip gözlem yapması küçük cadının işine gelmişti. Asasını kavradığı gibi önünde ki kutuya yönlendirdi. Nazik bir bilek hareketi ile sıkıca kavradığı asasını çevirip yeşil kutuya hafifçe dokundururken diğer zihninde defalarca tekrarladığı kelimeyi yüksek sesle söyledi. “Wingardium Leviosa.” Tüy misali havada yavaşça süzülen kutu küçük cadının asasının yönlendirdiği yere doğru süzülmeye başlamıştı. Bu durum gerçekten hoşuna gitmişti. Yapabilmenin verdiği haz yüzünde, hafif ve gurur verici bir tebessüme sebebiyet vermişti. Profesörün dersin sona erdiğini söylemesi üzerine irkilip, havada süzülen kutuyu bir an düşürmüş olsa bile yapmıştı. Yanına aldığı birkaç parça eşyayı hızlıca toparlayarak derslikten rüzgar misali ayrıldı.


Uygulama: 13 Uygun.
Ek Puan -Derse ilk katılan-: 10
Toplam: 23 Puan.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
I. Sınıf I. Ders
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» IV. Sınıf # I. Ders
» I. Sınıf / I. Ders
» III. Sınıf II. Ders
» IV. Sınıf / I. Ders
» III. Sınıf / I. Ders

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz... :: Genel Olarak Wigtown :: Ders Arşivleri-
Buraya geçin: