II.Sınıfların I.Dersi - Derslik

‘’Sıcak şöminenin yanında yağmuru dinlemek gibisi olmasa gerek’’ diye düşünürken bir şimşek daha çaktı. Aydınlık karanlığı yararak yeryüzüne ulaşıp tabiat anayla sarılırken gong sesi ortak salonda yankılandı. Bu da demek oluyordu ki iksir dersine gidebilirim. Sabahki uçuş dersinden sonra kafam allak bullak olsa da elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım. Sandığımdan gerekli malzemeleri aldıktan sonra usul usul merdivenleri indim. Dışarıya adımımı atacaktım ki yine o vuslat ile istem dışı bir adım geriledim. Derin bir nefes aldıktan sonraki adımımla kendimi kovadan boşalırcasına yağan yağmurun ortasında buldum. Yağmurda yürümeyi severdim, bu doğru ancak bu kadarı biraz fazla oluyordu. Kalenin o büyük kapısından içeri girdiğimden ıslanmamış tek bir yerim kalmamıştı. Doğrusu çevremde bu duruma aksi kişi pekte yoktu. Doğruca zindanlara inmeye yeltendim. Buranın kendine has rutubet kokusu iğrendiriyordu beni. Birazda karanlık. Zindan ismi tam yakışıyordu kendine. Sınıfın önüne geldiğimde saçımı düzelttim ve boğazımı temizledikten sonra ittim tahta kapıyı. Ardına kadar kulak tırmalayıcı bir gıcırtıyla açılan kapı, profesörün gözleriyle baş başa bıraktı beni. Profesör gülen gözlerle gelmiş ve gelen öğrencileri süzüyor, bu çakan şimşeklere hiç mi hiç aldırmıyordu. Kapıdan içeri girdiğimde hemen yandaki iksir şişeleri dikkatimden kaçmadı. Şişeler sanki Balyumruk’da ki şekerler gibi şekerler gibi büyük bir özenle dizilmiş cıvıl renklerini çocuklara sergiliyorlardı. Fakat bir anda bir ruh emicinin nefesi kadar soğuyan şişeler, çakan şimşeği arka pencereden yansıtıyorlardı. Bunlardan biraz soğuduktan sonra yavaştan kendime bir yer bulma mücadelesine giriştim. O sırada profesöre çarpmamak için son anda durdum. Saygıyla başımı eğerek boş bir sıraya geçip oturdum ve profesörü izlemeye koyuldum. Canlılıklarını geri kazanmış şişelerin altından eski mi eski bir kitap çıkartarak okumaya başladı. Fakat öğrencilerin hava hakkındaki tahminlerinden rahatsız olur gibi bir hali vardı. Kitabı yerine koyduktan sonra sınıfa döndü ve tekrar şöyle bir taramaya başladı. Gülen gözleri insanı ısıtmaya yeterdi doğrusu. Sanırım derse başlama zamanı gelmişti. '' Öncelikle dersime hepiniz hoş geldiniz. Giriş konuşması yapmaktan her ne kadar nefret etsem de sizlerle tanışmak gerçekten mutluluk verici. Daha dün gibi oturduğum sıralarda şimdi sizler oturuyorsunuz, bu gerçekten inanılmaz. Eski günlerim aklıma geldi, iksir dersini çok severdim, çok eğlenceli gelirdi. Zaten bunları sevdiğimden dolayı iksir profesörü oldum. İksirlere karşı çok meraklıyımdır çocuklar. Okulda bana iksir ustası diyenlerde var, belki de öyleyimdir. Neyse öncelikle kendimi bir tanıtayım. Ben Horace Rufus Allison. Sizlerin iksir profesörünüzüm. Zaman geçtikçe inanın beni daha iyi tanıyacaksınız. Kurallardan pek hoşlanmayan bir tipimdir ama neyse. Pardon unutuyordum, bu arada bu okulun başyardımcısıyım, haberiniz olsun. Evet arkadaşlar! Bugün anlatacağım konu oldukça önemli, beni çok dinleyin. İksir yapımından gram ve diğer benzeri ölçüler hakkında sizlere bilgi vereceğim. İksir yapılırken kazana ne kadar sıvı dökmeniz gerektiği hakkında genel teorik ölçü bilgi vereceğim. Şimdi beni çok iyi dinleyin. ''.Profesör sözünü bitirdikten sonra sıranın altından lazım olur diye getirdiğim parşömenimi çıkartıp dersi dinlemeye hazırlandım Bu sırada profesörün sözleri dolanmaya başladı aklımda. O sırada profesör sıranın en başına gidip çeşitli şişeleri anlatmaya göstermeye başladı. Gösterirken bir yandan da iksir yapımının inceliklerini anlatıyordu. Daha sonra profesör bunları bırakarak bu anlatacaklarının önemli olduğunu ve not etmemiz gerektiğini söyleyince kalemimi ve mürekkebimi de hazır ettim.



Profesör iksir matematiğinin ikiye ayrıldığını ve bunların kütlesel ve hacimsel olarak isimlendirildiğinden bahsetti. Daha sonra iksir ölçülerinin normal ölçülerden daha karışık olmasına rağmen isimlerinin ünlü Muggle matematikçilerinden geldiğini söyledi. Hacimsel kütlenin birimlerinin Knaught, Eucli, Ferlast olduğunu söyledi ve sonra kütlesel ölçüye geçti. Kütlesel ölçünün az kullanıldığını ve genel olarak mantıksal yollar izlediğini söyledi. Bunun sık kullanılan birimlerinin ise Pondus ve Exinfini olduğunu söyleyerek konusunu bitirdi. Biz bunları yazarken profesör saatine bakıyor ve tekrar bize dönüyor. Aldığı nefesten tekrar konuşacağını anlıyorum ve hızlıca bitirerek profesörü dinlemeye koyuluyorum. '' Evet çocuklar. Bugünlük dersimiz bu kadar. Eminim hepiniz için iyi bir ders olmuştur. Bugün pek uygulama yapamadık, müfredat gereği son dersimiz bir uygulama bir dersi yapacağız. Emin olun, sizi eğlenceli günler bekliyor. Son olarak ödev veriyorum, ödeviniz uçuç tozu iksirinin malzemeleri ve tarifi hakkında bilgi veriniz. Kendinize iyi bakın. Sihirli günler. Profesör konuşmasının bitirir bitirmez gong çaldı ve Profesör '' Çıkabilirsiniz. '' dedi. Hızlıca toparlanıp doğruca ortak salona, şöminenin başına gitmek için koşarak çıktım kapıdan. Umarım dolmamıştır…



Ders Puanı: 15
Ödev Puanı: 15