Zaman
Çarşamba /Öğleden sonraki ilk ders.
Hava
Sağnak yağmurlu.
Dersin Konusu
Çağırma Büyüsü -Accio-
Dersin Profesörü
Sorcha Dieudonné
Hava gittikçe bozuyor ve yağmurun bütün öfkesini camlardan çıkarmak istercesine camları dövdüğünü görüyor. Cadının bu duruma yüzünü ekşitmesi yetmiyor gidip hiddetli yağmura karşın camları kapıyor. Hanüz öğle tatili olmasına rağmen havanın bir hayli karardığını görmek mümkün. Cadı perdenin arkasından bahçeye bakarken 'Böyle giderse bir sonraki ders kar yağması olası bir sorun,' diye düşünüyor,bu düşünce cadının yüzünü daha da asmasına neden oluyor. Şu anki havaya bakarak bir kaç ders öncesinde güneşin yaramaz bir çocuk gibi dünyaya sırıttığını söylemek her ne kadar doğru bir kelam da olsa inandırıcı değil.
Zarif hareketlerle beyaz elbisesinin eteklerini toplayarak masasından kalkıyor, kaşmir pelerinini omzuna atıp özenle bağladığında hava almanın kendisine iyi geleceğini düşünüyor. Her ne kadar öğrenciler için ders arası olsa da Hogwarts'ın bahçesi resmen terk edilmiş durumda; bu hali oldukça kasvetli gözüyor. Beton zemine çarpan su damlaları acımasızca cadıyı geçmişin karanlık sayfalarına çekmeye çalışıyor ancak cadı direniyor, direniyor ve sonunda kaybediyor...
Yağmur ve fırtına... Hatıralarını kaplayan yagane iki unsur. Cadı vadinin kara toprağında rahatça ilerliyor; en yoğun siste dahi evi olarak saydıığ bu topraklarda tereddütsüz youlnu bulavilir ve kaybolma korkusu hissetmez. Kara toprağı kaplayan kanın sicim gibi inen yağmurla bulandığını görüyor ve kurumamış gözyaşları bir kez daha yağanağından süzülüyor, ellerini iki yana açarken bir dua gibi yağan yapmura son masumiyetiyle "Baba!.." diye haykırıyor. Gözlerini kapatıyor ve açtığında kendisini tekrardan bahçede buluveriyor. Seriadımlarla dersliğe ilerlerken dersin başlamasına yaklaşık on dakika kaldığını fark ediyor. Adımlarını sıklaştırırken yine geçmişe takılı kaldığı için kendisine lanet ediyor. Dersliğe grdiğine ıslak pelerinini şöminenin yanına atıyor ve saçlarını kuruması için omuzlarına bırakıyor. Akan sürmesini düzelttikten sonra dördün sınıflara olan dersi için hazırlanmaya başlıyor. Çağırma büyüsü yapacakları için eğlenceli şeyler oluşturamayacağını düşünüyor ve 'Ne acı ama,' diye fısıldıyor ardından da işe koyuluyor. Derken sınıfın kapısı aralanıyor ve öğrenciler birer ikişer sınıfa doluşmaya başlıyor. Dördüncü sınıfa gelmenin verdiği gururun her birinin yüzüne bir hastalık gibi yapıştığını gördüğü anda yüzünü ekşitiyor, yersiz özgüvennin ve gururun aptallıkla eş değer olduğunu fısıldıyor. Ardından öğrencilere gülümseyerek derse geçiyor. "Öğle arasında bütün notlarınızı resimlerinizle eşleştirdim. Mükemmel olanlarınızın olduğu gibi vasat olanlarınız da mevcut ve Hogwarts'ta Tılsım dersine girdiğim bütün sınıfları düşündüğüm de ikinci sınıflarımın iyi olduğunu söyleyebilirim. En azından boş bir kabuk değilsiniz bunu öğrenmiş olduk. Bu yüzden öncelikle tebrik ederim ve tünaydın sınıf," diye sesleniyor. Sınıftan gülüşmeler ve 'Tünaydın Profesör,' yanıtı parça parça dudaklardan dökülüyor. Öğrencilerle kısa kısa sohbet ettikten sonra saatine bakıyor ve "Hadi, önceki dersi biraz hatırlayalım," diye komut veriyor. "Alohamora büyülü sözüyle çalışmıştık yanlış hatırlamıyorsam. Alohamora büyü sözünün ne işe yaradığını kim söyleyebilir?" diye bir soru ile geçmiş dersi hatırlatmaya çalışıyor. Havaya kalkan bir kaç el içinden bir öğrenciyi kaldırıyor ve doğru cevabı tek seferde aldığı için "Güzel," diye fısıldıyor. Ardından da başıyla onaylayarak "Evet, haklısın. Bu arada bu cevabın binana artı beş puan kazandırdı." diyor. Bir öğrenciden de Alohamora büyüsünü yapmasını rica ediyor. Öğrenci yapınca gülümsemesi daha da genişliyor ve başıyla onaylayıp onunda binasına artı puan götürdüğünü belirtiyor.
"Harikasınız. Evet,millet! Şimdiki konumuz ise Accio, Yani çağırma büyüsü... Öncelikle önünüzde duran kutuları hiç açmadan gönderme büyüsü yapmanızı rica ediyorum. Ardından da Accio Kutu diyerek çağırma büyüsü yapmanızı istiyorum."
Öğrencilerin biraz birbirlerine baktığını görünce konuya açıklık kazandırmak için Tılsım kitabındaki ilgili sayfayı açarak okumaya başlıyor. "Bir eşyayı bulunduğunuz yere getirmektir. Asayı uzatıp “Accio” ve getirmek istediğiniz nesnenin adını söylerseniz cisim size doğru gelir." diyor öğrencilere bakıp "Yani siz önce gönderme büyüsü yapacaksınız, ardından da çağırma büyüsü... Bu kadar. " diyor ve başlamak için masasına yönelip asasını doğrultuyor ve "Accio Kutu," diye çınlıyor. İkilemesine gerek kalmadığını belirten öğrenciler kutuları çağırıp büyüyü tamamlıyor. Tabii tamamlayamayanlar da oluyor... Ancak sırıtacak kadar çoğunlukta olmadığı için fazla dikkat çekmiyor. Profesör bir süre öğrencileri izledikten sonra saatine bakıyor ve "İyiydi. Mükemmel değildi ama berbat da değildi. Bitirebilirsiniz. Dediğim gibi ödev fazlalık. Sadece tekrar etmeyi unutmayın. İyi dersler çocuklar..." diyor.
Konu: II. Sınıf II. Ders 
Salı Mayıs 24, 2011 7:49 pm