Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz...
Wigtown Wanderers'a Hoş Geldiniz!

Forumumuzda vakit geçirip, role play yapmak lütfen için üye olun.

https://discord.gg/QCRdw8xVE8
Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz...
Wigtown Wanderers'a Hoş Geldiniz!

Forumumuzda vakit geçirip, role play yapmak lütfen için üye olun.

https://discord.gg/QCRdw8xVE8
Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
https://discord.gg/QCRdw8xVE8

 

 Zümrüdüanka Yoldaşlığı Kurgusu

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Matthew Wood
KSKS Profesörü & Slytherin Bina Sorumlusu & ZAY Lideri
KSKS Profesörü & Slytherin Bina Sorumlusu & ZAY Lideri
Matthew Wood


Mesaj Sayısı : 2125
Kayıt tarihi : 14/06/10
Yaş : 33

Zümrüdüanka Yoldaşlığı Kurgusu Empty
MesajKonu: Zümrüdüanka Yoldaşlığı Kurgusu   Zümrüdüanka Yoldaşlığı Kurgusu EmptyPtsi Kas. 08, 2010 3:05 pm

Bölüm I / Ölüm


"Ruh emicilerin çağırıldığını ve Wigtown'ı terk ettiklerini söylüyorsun. Bu bilginin kaynağının nereden geldiğini bana söyleyecek misin Lucien?"

"Bana güveniyor musun Matt?"

"Konumuz bu değil."

"Bana güvenmiyorsun."

"Şüphelerimi anlayışla karşılamanı beklerdim Lucien. Geçmiş, geleceğe dair birçok ipucu taşır."

"Pekala. Şu konuya açıklık getirelim, kaynağımı sana söyleyemeyeceğim, gözünü karartıp inanmanı istemek dışında elimden gelen bir şey yok."

Kısa sürecek olan sessizlik başladığında, direk olarak gözlerinin içine bakıyordu krem rengi paltolu adamın. Zamanında onu aldatmış olmanın handikapları elbet bir gün açığa çıkacaktı, bunu beklemiyor değildi. O zaman, bunun ne kadar zor bir durum olduğunu ön görememişti. Matthew Dean Wood, her daim büyük bir büyücü olma konusunda devasa bir potansiyele sahip olan Gryffindor'lu yeniyetmeydi. Bir Ravenclaw'ın zekasına sahip olmanın getirdiği avantajlarla, bu gizemli çocuğun geleceği hakkında birkaç tahmini vardı Lucien'ın. Bakışları, düellolardaki tarif edilemez hamleleri, en önemlisi de o suskunluğu... O karanlık olacaktı, okuldaki tüm Slytherin'leri dizlerinin üstüne çöktürüp itaate zorlayabilecek biriydi ve Lestrange'in gelmiş geçmiş en büyük rakibiydi. Ona güvenerek kendi canını tehlikeye atamazdı, bu düşüncenin açığa çıkarttığı hamlelerle ona bir oyun oynamıştı. Peki ya bugün? Onun karanlık tarafını bastırıp insanların iyiliğine oynaması onu defalarca şaşırtmıştı. Potter döneminden itibaren dağılmış bir örgüt olan Zümrüdüanka Yoldaşlığı'nı toplamış, ve bunu tamamen bir gizlilik içinde yapmayı başarmıştı. Şimdi ise buradaydı, mektubuna yanıt verip ziyaretine gelme nezaketini göstererek Azkaban'a cisimlenmişti.

"Pekala. Yeni bir ırktan söz ettin. Necromancer'lar, doğru mu?

"Ölüm'ün yarattığı canlıl-"

"Ölümün başkalaştırdığı canlılar. İsa döneminin öncesinde de dünyada boy gösterdiler. Düşünebiliyorlar, tehlikeliler, kendilerine ait çeşitli güçleri var. Öyle değil mi?"

"Ah... Evet, aslında tam olarak öyle. Bunları nerden biliyorsun? İsa öncesi dönem kaynaklarından pek az kaldı. Çoğunun da doğruluğu kesin değil"

"Genellikle kimliklerini saklayamazlar, yaşayan ölüm iksirinin etkisindeki büyücüler gibi.

"Hayır, aslında... Geçmişte bu şekilde olup olmadıklarını bilmiyorum, ama eğer öyleyse ölüm tarafından geliştirilmiş oldukları aşikar. Çok hızlılar, ruh öpücüğünü uyguladıkları insanın şekline bürünebiliyorlar. Bu durumda onları tanımamız oldukça güç olacak."

"Demek geliştirildiler... Nereden, nasıl, ne şekilde?"

Sorular konuyla alakasızdı, Matt'in ifadesiz yüzünde nadiren oluşan şüpheye bakıyordu şu an. Aklından ne geçiyordu?

"Yardım etmek istiyor musun?"

"Evet ama-"

"Toparlan, bakanlığa gidiyoruz."

Arkasındaki masaya baktı Lucien, önüne döndüğündeyse Matthew'ın yerinde esen yellere şahit oldu. Soru sormalı mıydı? Bu düpedüz aptalca olurdu, aklını adamın nereye gittiğiyle meşgul etmektense bakanlığın içinde ne arayacakları konusuna yoğunlaştırarak gerekli eşyalarını yanına aldı. Seyahat pelerinini omuzlarının üzerine attığında ensesinde hissettiği bakışlar üzerine arkasını döndü.

"Ben... Hazırım. Bakanlığa girişim konusunda sorun çıkabilir, öngörüm Esrar Dairesi'ne gideceğimiz yönünde. Yanılmıyorum değil mi? Oraya geç-"

Kendisine doğru adımlar atan ve sağ elini yükselterek gittikçe yaklaşan adama anlam veremiyordu. Alnına değen parmaklar üzerine istemdışı bir şekilde gözlerini kapadı, cisimleniyorlar mıydı? Hayır, aşikar sıkıştırma hissi ortada yoktu, bastığı kavisli taşların yerini düz mermerler almıştı sanki. Adamın parmağı hala alnında mıydı?

"Bu enerji... İyi değil. Kesinlikle iyi değil."

Esrar Dairesi mi? Buraya cisimlenmek? Bu perde... Bu izler...

"Tüm garipliğini bir yana bırakırsak eski dostum, bu izler... Yani düşündüğüm şey-"

"Ölüm. Dünya'da."

Keskin ve soğuk ses tonu, dramatik olan ortamın duygu yoğunluğunu katlamış ve gerçeği su yüzüne çıkarmakla kalmayıp, tokat gibi vurmuştu. Sirius Black'in de düşmüş olduğu perde ölümün çıkış yeri miydi?


En son Matthew Dean Wood tarafından Çarş. Kas. 10, 2010 6:08 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Matthew Wood
KSKS Profesörü & Slytherin Bina Sorumlusu & ZAY Lideri
KSKS Profesörü & Slytherin Bina Sorumlusu & ZAY Lideri
Matthew Wood


Mesaj Sayısı : 2125
Kayıt tarihi : 14/06/10
Yaş : 33

Zümrüdüanka Yoldaşlığı Kurgusu Empty
MesajKonu: Geri: Zümrüdüanka Yoldaşlığı Kurgusu   Zümrüdüanka Yoldaşlığı Kurgusu EmptySalı Kas. 09, 2010 7:28 pm

Bölüm II / Toplantı

Nikolaevna adlı Vampir Lady'sinin neredeyse bir ses patlaması oluşturarak oradan uzaklaşması üzerine bir süre, put misali bekleyerek yağmur damlalarının vücudunu dövmesine izin verdi Castiel. Ardında bulunan iki seherbazın derin nefesleri kulağına ilişiyor, az önce yaşanılan atraksiyondan etkilendiklerini ele veriyordu. Ya da sadece rüzgar sert esmişti onlara, kendilerine sorulsa öyle derlerdi. Arkasını dönüp geldiği yoldan, uzun ve kararlı adımlarla yürümeye başladığında, bedenine dönen bakışları küçük bir baş selamıyla geçiştirdi. Bastığı karı yumuşatan yağmura eklenen kan gölü homojen bir karışım oluşturmuştu. Doğanın açığa çıkarıdığı güzel kokuyu berbat eden vampir kanının duyarlı burnuna ulaşmasına aldırmadı. Arkasından yükselen iki şaklamanın ardından, soğuk Madrid sokağının semalarına yükselmek üzere gölgeden kanatlarını açtı.

Birkaç dakika sonra, keyfini çıkardığı bir uçuşun ardından Londra'nın üzerindeydi. Yaklaştığı meydanın çıkmaz sokaklarından birine dikey bir iniş yaparak ayaklarıyla yeryüzünü hissetti. Kanatlarının kapanıp kimliğini gizlemesinden sonra attığı uzun adımlar, on iki numaraya yönelmişti.

"Zümrüdüanka Yoldaşlığının Karargâhı'na, Londra, Grimmauld Meydanı, on iki numaradan ulaşılabilir."

Zihninden geçirdiği cümlenin ardından on bir ve on üç numarayı ittirerek açığa çıkan karargahı sakince izledi. Gösteri tamamlandığında merdivenleri tek tek adımladı, metalik kolu bir tıkırtı eşliğinde çevirerek içeri girdi.

İçerisi uzun süredir hiç olmadığı kadar kalabalıktı, girer girmez gözüne çarpan Horace ona mutlulukla gülümseyerek selam vermişti. Aynı selamı kibarca ileten Matt, antreyi geçti ve mutfaktaki karışıklığa dokunmadan Toplantı Salonu'na geçti. uzun ince masanın en ucuna geçerek her zamanki yerine oturdu ve asasını oval bir şekilde sallayarak parşomenlerinin belirmesini sağladı. Onları incelerken bir yandan da içeri girenlere bakıyordu. Horace Matthew'ın ardından içeri girmiş ve yanındaki koltuğa kurulmuştu, ardından gelen Artis-Sunset çifti az önce güldükleri bir esprinin kalıntısı olan gülümsemeyi yüzlerinden silerek yanyana bir şekilde Horace'ın yanına oturmuşlardı. Onların ardından odayı zarifçe adımlayan Audreanna Matt'e selam veren ilk kişi olmuştu. "Merhaba Matthew." Kızı aynı baş selamıyla yanıtladı ve az önce aralık olan kapı ardına kadar açıldı. Kristen Ellenweor Frank, Nicholas Andrew Swain, Wilson Aubert Maxime, Laodemeia Cailleach, Rosalie Oceane Feodora, Fraude Lita Elysion, Richard John Lloyd, Alexsandre Lucien Roux, Artemis Rouvas ve Renata.

"Pekala, elimizdekilere bir bakalım. Renata, Laodemeia, Shapeshifter'lar ile görüşmeniz nasıl gitti?"

"Her şey yolunda Matt. Shapeshifter'lar kan peşinde olan vampirlere düzenlediğimiz avlarda yanımızda olacaklar. Pharaoh ailesi ile anlaşmaları var, ayrıca onlarla da görüştük. Yoldaşlık'a sonuna kadar destek veriyorlar. Anthony ve Taylor sana selamlarını iletmemi istedi."

"Bu güzel, teşekkür ederim Laodemeia. Nicholas, Wilson, bakanlıktaki son durum nedir?"

"Mirko Pharaoh şüphe çekmeden işini yapmaya devam ediyor. Onu izlememizi söylemiştin Matt, fakat adam ya gerçekten kötü niyetli değil, ya da işini kusursuz yapıyor."

"Güven bana Wilson, Mirko'yu tanıyorum. Onu izlemeye devam edin, yeni bakanın belirsiz tutumunu göz önünde bulundurursak, Yoldaşlık'ın her daim muhattap olduğu önyargıyı ortadan kaldırmamız gerekiyor. Audreanna, Antoni Meile konusundaki gözlemlerini dinliyorum."

"Lestrange ile görüştüğüne dair duyumlar aldık, lakin doğruluğu şaibeli. Ardından ayrılmıyorum Matt, kısa süre sonra neyin ne olduğu ortaya çıkacak."

"Pekala. Kristen, Mirko'nun kardeşi Ranier ile sık sık görüşmeni istiyorum. Bakanlığa yaptığın ziyaretleri sıklaştır, geçerken verdiğin selamın ötesinde, onu bir kahve içmeye davet et. Feminen yönünü kullan, Ranier zayıftır. Yapman gerekeni biliyorsun."

Kristen'in cevap vermemesi üzerine derin bir iç çekti Matt. Parşomenlerini bir süre karıştırdı, bu süre zarfında kimseden çıt çıkmamıştı. Ciğerlerini doldurup konuşmaya devam ettiğinde, ses tonu ilk cümlelerindeki ton kadar netti.

"Artemis, Crystalline Lea Ruthwell hakkında. Elinde neler var?"

"Karanlığa meyilli görünüyor, ders saatlerinin dışında nadiren görüşüyoruz. O değersiz bir büyücü Matt, operasyonlardaki yerime dönmek istiyorum."

"Bu konuyu konuştuk Artemis. Horace, Leonard nerelerde?"

"Brezilya seyahatinden henüz dönmedi. En son baykuşunu iki gün önce aldım, her şeyin yolunda gittiğini ve Ay'ın Çocukları'nın aklına girdiğini yazmıştı."

"Brezilya kızları tatlı gelmiştir."

"Bu görüşün sana yakışmıyor Artemis. Bay Winche-"

"Winchester hakkındaki görüşünü biliyorum Horace, bunu tekrar tekrar söylemene gerek yok. Peşinden ayrı-

"Artemis."

"Ama Matt! Ben sade-"

"Konuyu kapat."

Kısa süreli sessizliğin ardından buz misali bakışlar Artemis'ten ayrılıp Allison çiftine dönmüştü.

"Artis, Kişisel Tanıma Formları'nda gözüne takılan kısımları dile getirmeni istiyorum."

"Xavier William Allison, Gryffindor'ların en iyilerinden. Profesör olmayı hedefliyor. Gerçekten yeterli pot-"

"Artis, potansiyel tehlikelerden söz et."

"Pekala. Righelli ikizleri, italyanlar. İyi değiller, amaçları, hedefleri yok gibi. Başka bir şeyler dönüyor, ve bu kesinlikle Slytherin'li çocuk Serpent Felis Leo ile alakalı. Meslek soruma 'İdeallerimin peşinde koşacağım' yazmış, testi resmen dalgaya almasının altında yatan özgüvenin hayra alamet olmadığını düşünüyorum."

"Serpent... Gözün onun üzerinde olsun. Slytherin tayfası dışında onun peşinden giden birine dikkat ettin mi?"

"Evet. Eritheia Fae Hyxest, onunla sık sık görüşüyor. Her şey hava karardığında, her şey gizli kapaklı. Ama enselemek güç. Bir de Jacob var. Leonard'ın kardeşi. Zavallı çocuk, geçirdiği kaza yetmezmiş gibi..."

"Sunset. Jacob'ın ilk dolunayında, gözünü ondan ayırmamanı istiyorum. O çocuk bizim için tahmin ettiğinizden daha değerli."

"Leo'ya geçiş kapısı, öyle değil mi?"

"Bir nevi. Hogwarts'ı kontrol altına almalısınız."

"Sen ne yapacaksın Matt?"

"Ölüm'ün peşinde olacağım. Lucien, Roma'da ele geçirdiğimiz Necromancer'ın 'gölgeye karıştığını' söylemiştin. Detay istiyorum."

"Yeri inceledim. Gerçekten, çok garip. Gölgelerin içinde hareket edebiliyorlar, Roma'daki yaratık ışık kadar hızlı olmalı. Patronus yollayamadan kayıplara karıştığını söylediler."

Sessizlik bu kez daha baskındı, herkesin düşünceleri Ölüm ve onun müritlerinin etrafında dolaşıyordu, bu aşikardı. Etrafındaki gölgelere şüpheyle bakan Horace'ın endişesi yerindeydi. Her gölgeden ortaya çıkıp ruhları emen yaratıkların düşüncesi kan dondurucuydu. Sessizliği bozan, Artemis'in her daim baskın olan, lakin şu anda kısık bir şekilde çıkmış olan sesiydi.

"Matt. Peki ya Lestrange?"

"Wigtown'da. Dışarı çıkma zahmetini henüz göstermedi. Ne planlıyor bilmiyorum. Sessizlik şüpheli, garip."

"Sinir bozucu..."

Wigtown'ın durgunluğu, Ölüm'ün ortaya çıkışı gibi birçok kaos sebebi ortadayken havada asılı duran sessizliğin sonrasında açığa çıkacak fırtına tarif edilemeyecek kadar güçlü olacaktı. Matthew ayağa kalktı, odayı uzun adımlarla aşarak kapıya yöneldi. Metalik tıkırtının ikinci nüksünde ardında yeller bırakarak kaybolduğunda, ardında bıraktığı insanlara güveninin tam olduğunu hissedebiliyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Zümrüdüanka Yoldaşlığı Kurgusu
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Zümrüdüanka Yoldaşlığı Öğrenci Antrenmanı
» Vampir Kurgusu I
» HAFTASONU KURGUSU || SFL
» Haftasonu Kurgusu | Turnuva
» Hogwarts Öğrenci Kurgusu

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz... :: Genel Olarak Wigtown :: Kurgular ve Sistemler :: Site Kurguları-
Buraya geçin: