Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz...
Wigtown Wanderers'a Hoş Geldiniz!

Forumumuzda vakit geçirip, role play yapmak lütfen için üye olun.

https://discord.gg/QCRdw8xVE8
Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz...
Wigtown Wanderers'a Hoş Geldiniz!

Forumumuzda vakit geçirip, role play yapmak lütfen için üye olun.

https://discord.gg/QCRdw8xVE8
Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
https://discord.gg/QCRdw8xVE8

 

 Yunan Kızı

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Serpent Felis Leo
SFL Lideri
SFL Lideri
Serpent Felis Leo


Mesaj Sayısı : 2984
Kayıt tarihi : 20/06/10
Yaş : 33
Lakap : Kaos'un Lordu

Yunan Kızı Empty
MesajKonu: Yunan Kızı   Yunan Kızı EmptyPaz Eyl. 30, 2012 7:07 pm

Sündürülmüş bir davanın yılgın sürecini sonlandıramamış bir bardaktan boşanırcasına yağan yağmur, Godric's Hollow sokaklarını bir nehre dönüştürdüğünde, gökyüzünün anlık kandillerinden biri yeryüzüne, gürültüyle çakıldı. Doğanın kudreti, ağaçları köklerinden söküp atma emeline adım adım yaklaşan rüzgarıyla kanıtlanırken, her ne olduysa, kükremeler yerini önce uğultulara, sonrasında fısıltılara bırakmış, durulmaya başlayan damlaların okşadığı nehrin seyrelmesine sebep olmuştu. Huzursuz ruhlar antik bir babil tılsımıyla büyülenmişcesine rahatsız ve hırıltılı nefesler almaya başlıyordu, rutubetli iklim yerini kupkuru bir ayaza bırakıyor, çiseleyen yağmurun niteliğini aşağılıyorken, yuvalarına sinen kuşlar doğanın doğallığını yitirdiğini, sessizlikleriyle ilan ediyordu.

Bu gece, normal bir gece değildi.

Küçük bir salıncağın gıcırtılı zincirinin hemen yanında, kurumaya yüz tutmuş bankta yoktan var olan kızıl cüppeli bir silüet, çölün ortasındaki serap misali vurguladığı manipüle gerçekliğiyle göze batmaya başlamış, ve bunu alev alan bir tütünün kıvılcımları perçinlenmişti.

Bu gece, Serpent Felis Leo, bekliyordu.


En son Serpent Felis Leo tarafından Ptsi Ekim 01, 2012 10:42 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Syrinx Aethra Rouvas
Cadı
Cadı
Syrinx Aethra Rouvas


Mesaj Sayısı : 1987
Kayıt tarihi : 21/06/10

Yunan Kızı Empty
MesajKonu: Geri: Yunan Kızı   Yunan Kızı EmptyPtsi Ekim 01, 2012 7:23 pm


Dudaklarını muazzam kibarlıkla kemiren Aethra bakışlarını duvar saatinin amaçsızca gezinen kollarına çevirdi. Zamanın varlığını az çok unutmuş olan cadı, yeniden hatırlamış gibi göz kapaklarını iyice açtı. Tam, orada ona fısıldayan şarkılar gibi gelen tik tak sesleri derin soluklarına karıştı. Açık camdan içeri giren narin rüzgar odanın içindeki tüm düşünceleri alıp götürdü. Yutkunduğu anda şakaklarının hizasından sıyrılıp kurtulan bir tutam saç teli rüzgarın etkisi ile yanaklarını okşadı. İki saat önce Briareus’tan aldığı mektubun parçalarını oturduğu koltuğa öylece bırakırken tek düşündüğü Aethra için var olanlardı. Hareketsizliğine son veren bacaklarının güçsüzlüğüne inat yürüdü. Odadan çıkarken göz attığı aynadaki görüntüsü ona tek bir şey söylüyordu. Aethra, kendine verdiği sözleri tutmalıydı; ortada tutulması gereken bir söz varmış gibi yürekten…

Diagon Yolu’nun gözden uzak aralığında çarpık bir kapıdan çıkan Aethra, havanın soğukluğuna içerlemiş gibi saçlarını altına gizlediği cübbesinin başlığı ile oynadı. Tek istediği buydu, biraz olsun yok olmak. Gözleri dahi görülmeyen cadı, karanlığın içinde siyahlara bürünmesinin yardımıyla kayboldu. Aylardır çıkmadığı kütüphane duvarlarının arasında saniye sonrasında cisimlenmenin verdiği garip ötesi duygu yerini hafif bir baş dönmesine bıraktı. Her zaman olduğu gibi bacaklarının titremesine neden olan bu sihirsel durum cadıyı bir nebze güçsüzleştirmişti. Yine de attığı ilk adımla Godric’s Hollow’un cazibesine kapılan Aethra, varlığının nedenlerini araştıran kibirli bir cadıdan farksız taş yolda ilerledi bir kez daha. Önünde uzanan yolun sonunda görebildiği yerinden oynamış taşlar ve ardında cübbesi ile varlığını belli eden, havayı delen bir Serpent vardı. Genç adamın görüntüsü Aethra’nın yüzünde saniyesinde belirip kaybolan bir gülümseme oluşturdu. Ona doğru ağır adımlarla yürürken cadının tek hissettiği sağ elinin parmağında ağırlaşmış yüzüktü. Eski ve yeniyi birleştiren tek yadigârı… Ona nelerin değiştiğini, nelerin değişmediğini hatırlatan tek nesneydi. Kibirini, benliği, yeteneğini her şeyini onda saklıyordu. Biraz daha yaklaşırken yüzüğü çıkarıp pantolonunun arka cebine koydu. Birkaç adım sonrasında Serpent’in karşısında öylece duruyordu. Merhaba gibi sıradan selamlaşma sözleri havada kalacağına emin bir tavırla sadece ismini telafuz etti. Uzun zamandır dudaklarının ucundan çıkmamış bir isim.

“ Serpent?”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Serpent Felis Leo
SFL Lideri
SFL Lideri
Serpent Felis Leo


Mesaj Sayısı : 2984
Kayıt tarihi : 20/06/10
Yaş : 33
Lakap : Kaos'un Lordu

Yunan Kızı Empty
MesajKonu: Geri: Yunan Kızı   Yunan Kızı EmptyPtsi Ekim 01, 2012 9:38 pm

Ciğerlerini dağlayan bir başka nefes, geldiği yolu kullanarak, oval şekle gelmiş dudaklardan salıverildiğinde, bir çift göz kapağı ağır ağır açılmış, iki zümrüt göz, çok uzun süredir buluşmadığı aşina gözlere odaklanmıştı. Akabinde oturduğu bankta başını geriye yaslayıp, her birinin derin gizemler taşıdığını bildiği yıldızlara odaklandı Serpent. Takım yıldızlarının kıymetlerini ölçtü beyni kısa bir süre için, yok edeceği yeni dünya düzeninin ardından alacakları tahmini şekilleri, hayatta kalıp kalamayabileceklerini tarttı, efsanelerin doğruluğunu sorguladı. Dünya üzerinde her ölen insan için ayrı bir yıldız bulunurdu onlara göre, ölü bedenlerden sıyrılan ruhlar dünyayı aydınlatan kandillerdi. Platin saçlı çocuğa göreyse, gökyüzündeki yıldızlar, bir insanın ömrü boyunca, iliklerine kadar hissettiği hayal kırıklıkları kadardı.

"Aethra."

Bakışlarını çevirdiği nokta, banka oturan ve tıpkı onun gibi gökyüzünü izleyen hafif bir gölgeden başkası değildi.

"Çok fazlalar, öyle değil mi?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Syrinx Aethra Rouvas
Cadı
Cadı
Syrinx Aethra Rouvas


Mesaj Sayısı : 1987
Kayıt tarihi : 21/06/10

Yunan Kızı Empty
MesajKonu: Geri: Yunan Kızı   Yunan Kızı EmptyPtsi Ekim 01, 2012 10:31 pm

Karanlığın içinde göz bebeklerine yansıyan ışık huzmeleri ile buluştuğunda, zaman denilen boşluğun yok olduğu büyük bir anı onunla paylaştığını tüm benliği ile hissetmişti. Ezberlediği çehrede okumayı unuttuğu tek bir duygu yoktu. Yüzünü yıldızların süslediği semaya çeviren genç adamın duruşunu kısa bir an seyre daldı. Cadının, onu çözmek için ufak ipuçları bulmak ister gibi bir hali vardı. Anlık düşünceleri ile tartmaya çalışıyordu. Yine de sonuç pek değişmedi. Bildiğinden hem farklı hem de aynı gibiydi; Serpent. Yavaşça tek adımla Serpent’in yanına oturdu. Soğuk bankın vücuduna verdiği ürperti ile titredi ve başını iyice geriye attı. Yamuk oturduğu bankın sırtılığına başını dayamış Aethra, günlerdir bakmadığı yıldızların tadını çıkarıyordu. Okuduğu her astronomi kitabı gibi değişmeyen yerleri ile arada sırada parlamayı görev edinen büyük yıldızlar bu gecenin hatırına mıdır bilinmez; daha bir parlaktı. Bu durumun tüm yorumlarını kendine saklamayı iyi bilen Aethra ismini işittiğinde yavaşça bakışlarını Serpent’e doğru çevirdi. Bankta biraz olsun doğrulup genç adamın gözlerine kısa bir an baktı. Hafif bir gülümseme ile sağında; yerde taşların arasında; oluşmuş su birikintisine yansıyan cılız ifadelerine döndü.

“ Oldukça fazla, bir de göremediklerimiz ama orada olduğunu bildiklerim var.” Derin bir nefes alıp Serpent’in gözlerine baktı. İçinden bir ses nerede kalmıştık diyor olsa da konuşmanın seyrini ağırdan almasını içinden tanımadığı bir ses haykırarak söylüyordu. “ Nasıl…” Duraksadı. Elini cübbesinin başlığına doğru getirip hafifçe indirdi. Söylemek istediği çok şey olsa da devam edemediği kelimeden başka bir şey bulamadı. Naif bir ses tonuyla tekrardan başladı. “ Nasılsın?”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Serpent Felis Leo
SFL Lideri
SFL Lideri
Serpent Felis Leo


Mesaj Sayısı : 2984
Kayıt tarihi : 20/06/10
Yaş : 33
Lakap : Kaos'un Lordu

Yunan Kızı Empty
MesajKonu: Geri: Yunan Kızı   Yunan Kızı EmptyPtsi Ekim 01, 2012 10:46 pm

Bir nefes daha. Bağımlılık neydi? Tanımlayamadığı nadir olgulardan biriydi bağımlılık. Tıpkı dudaklarındaki tütün gibiydi bağımlılıkları, yana yana yok olsa da yeniden palazlanmakta inatçı, içgüdülerin egoyu baskılayarak öne çıktığı kontrolsüz, fakat bir o kadar da düzenli. Gerekli miydi? Şaibeliydi.

Aniden çakan bir şimşek başta tüm semayı, sonrasında önlerindeki büyücü evlerinin tamamını bir anlığına aydınlattığında gülümsedi. Yaklaşan fırtınanın ilk belirtileri, ışıl ışıl gökyüzünde çakan şimşekler ve dökülen yağmur damlaları. Olağandışı, olağanüstü.

Tıpkı lanetli bir ipin ucunda sallanan cansız bedenin yanıbaşında oturuyor olması gibi.

"Nasılım... İşte bu bilmek isteyip de bilmediğim sorulardan biri."

Buz gibi esen rüzgar, dalgalanan saçların tanıdık kokusunu burnuna getirdiğinde, platin saçlı genç adam derin bir nefes alarak, taze toprak kokusuyla harmanlanmış aromayı özümsedi.

"Seni bulmak kolay olmadı Aethra, fakat burada olduğuna göre emeğim boşa gitmedi. Bu iyi olmam için iyi bir sebep."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Syrinx Aethra Rouvas
Cadı
Cadı
Syrinx Aethra Rouvas


Mesaj Sayısı : 1987
Kayıt tarihi : 21/06/10

Yunan Kızı Empty
MesajKonu: Geri: Yunan Kızı   Yunan Kızı EmptyPtsi Ekim 01, 2012 11:41 pm

Onunla alay eder gibi yağmaya başlayan yağmur, saç tellerini teker teker ıslatmaya başladığında geride bıraktıkları ile düelloya tutuşmuştu cadı. Hatıralarının arasından cımbızla çıkardığı onunla olan görüntülerine, kör bir dilenci gibi yeniden görme arzusu ile sarıldı. Neydi onu bu hale getiren çok iyi biliyordu. Zümrüt gözlere bu denli kaçırmadan bakmayı sürdürdüğüne inanamıyordu. Oysa bakamaz, ondan kaçacak yer arar sanmıştı. Ruhunu güçlü kılan belki de yalnızlığın gölgesinde esir kalmasıydı. Düşünceleri, hissettikleri boğazının kurumasına neden oldu. Yutkundu ve ardından her zamanki gibi dudaklarını kemirdi. Çünkü Serpent’in nasıl olduğuna dair kurduğu cümle kalbinin ağırlaşmasına neden olmuştu. Ona sorsa, Aethra’nın cevabı çoktan hazırdı. O, iyi değildi.

Salık kollarını kendi bedenine sararak ısınmaya çalıştı. Yanaklarından kayan yağmur damlalarına aldırmadan öylece hareketsiz bir halde onu dinlemeye devam ediyordu. Tek duyduğu sesin onun olması ne garipti. Söyledikleri ağır ağır cadıya ulaşıyordu. Algılaması çok zayıftı, zamanla gücünü kaybeden kulaklarında hâlâ çınlayan ses yeniden tüm heybetiyle onu sarıp sarmalamış olsa bile zayıf… Beni bulmak diye geçirdi içinden. Belki kolay değildi ama genç adam imkansız olmadığını çok önceden görmüş olmalıydı. Bunun için çabaladığına inanmak istiyordu. Bakışlarını yere eğdi ve suç işlemiş yeni yetmeden farksız cübbesinin etekleri ile oynamaya başladı. Aethra, bencil olmamalıydı. Düşünceleri fısıltıylada olsa yağmurla buluştu. Bunca zaman sonra… Şimdi ne önemi var ki?” Serpent’in duyup duymadığından emin değildi. Duymamasını tercih ederdi. Yüzüne çarpık bir gülümseme yerleştirip tekrar genç adama baktı. Güçlü bir ifade ile onun kaldığı yerden devam ediyormuş gibi konuştu. “ Buna sevindim.” Duraksadı. “ İkimizin adına da…”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Serpent Felis Leo
SFL Lideri
SFL Lideri
Serpent Felis Leo


Mesaj Sayısı : 2984
Kayıt tarihi : 20/06/10
Yaş : 33
Lakap : Kaos'un Lordu

Yunan Kızı Empty
MesajKonu: Geri: Yunan Kızı   Yunan Kızı EmptySalı Ekim 02, 2012 6:22 pm

Hücre hücre, alveollerinin zerrelerinde ayrı ayrı hissettiği tahrişin mazoşist tadı damağına kadar yükseldi diğer nefesinde. Algılarının kapanmasını, yok olmasını istediği günlerin sayısı her geçen gün artarken, parmak ucundaki su birikintisinde boğulmakta olan karıncayı dahi fark edebilme halini sürdürmekte zorlanıyordu Serpent. Her şeyin karışacağından adı gibi emindi, doğduğu günden beri bunu istiyordu, kaos... Bir kaosu 'düzenlemek' nasıl bu kadar zor olurdu?

Kızın sözcüklerini duyduğunda ince dudakları küçük bir alayla kıvrıldı, gülümsemesinin sebebi yıldızlar, yeniden, bir bir gözlerinin önünden geçip gitti. Akabinde gelmesi gereken, fakat gelmeyen soruyu birkaç saniye bekledi, ardından yeniden gözlerini ona çevirdi. Çehresini inceledi, vücudunun jestleri tıpkı ezberindeki gibiydi, bekçi kulübesinin önünde sırılsıklam haldeyken de öyleydi, tren kompartımanındaki ilk karşılaşmalarında da. Hızlanmaya başlayan yağmurun kızı üşüteceğini bildiğinden sol kolunu onun sırtının ardına, ucunu toprağa dayadığı şemsiyeye uzattı, ince parmaklarıyla beceriklice açtı, narin vücuda kapanmış sağ kolun boşluğuna kibarca yerleştirdi. Sağ elinin parmakları sigarasına gitti, son nefesin ardından tükenmiş izmaritini karıncanın boğulduğu birikintinin üzerinde azat etti ve sonunda, kızın sorması gereken, yine de sormadığı soruyu ona sordu.

"Peki seni neden buldum Syrinx?"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Syrinx Aethra Rouvas
Cadı
Cadı
Syrinx Aethra Rouvas


Mesaj Sayısı : 1987
Kayıt tarihi : 21/06/10

Yunan Kızı Empty
MesajKonu: Geri: Yunan Kızı   Yunan Kızı EmptyÇarş. Ekim 03, 2012 7:34 am

Delicesine ıslanmaktan, üşümekten yorulmazdı. Onu yağmurdan soyutlayan dakikalarda yağmur damlalarının dokunuşlarını teni, soğuk havanınverdiği titremeği bedeni hissetmişti. Ruhu ise kaskatı kesilmiş tüm duyguları tek bir yere zincirlemiş, dışarıdaki sızıları duymuyordu. Serpent’in üzerindeki bakışlarına inat hafifçe başını gökyüzüne kaldırdı. Göz kapaklarını açmakta zorlanan cadı bir andan sonra sakin bir hava ile buluştu. Tepesine doğru uzanmış şemsiye Aethra’yı gülümsetti. Her zamanki gibi Serpent’in çözümleri hayatın basit bir düzen olduğunu ona hatırlatmıştı. Bir zamanlar onunla birlikte savaştığı gerçekliklerin karmaşası içinde hayat bu kadar basitti oysa. Kıvrık dirseğinin arasına nazikçe konulan şemsiyenin sapını sol eliyle kavradı. Soğuk parmakları kıvrılmakta zorlandı. Her hareketinde acı çeker gibi hali vardı. Hastalıklı bir beden mi, yoksa taşıdığı hastalıklı bir ruh muydu? Cevabını bilmek isterdi. Şemsiyeyi biraz daha ona doğru yaklaştırdı. Bir şeyleri yeniden onunla paylaşmak çok garipti. Zihni ona bakarken bir çok oyun oynuyordu cadıya. Unuttuğu duyguları tekrar hatırlatıyordu. Kulağına kudret fısıldıyordu. Yine de, Aethra hiç birini dinlemedi. Karakteri kendi seçimleri ile olgunlaşmıştı nede olsa. Geçiştirdiği laflarla uzattığı konuşmasında Serpent’in soru onun tekrar zümrüt gözleri ile buluşmasına neden oldu. Donuk bir ifade yüzüne yerleştiğinde ses tonunda tiz bir çığlık saklıydı.

“ Nedenleri bir kenara bıraktım, Serpent. Ben neden diye sordukça her şey ters gitti.” Derin bir nefes alarak aradaki kısa duraksamayı doldurdu. “ Geri dönülmez yollara girdim ve kaderimde ne yazılıysa yaşadım.” Konuştukça kulağındaki fısıltılar kesildi Aethra artık kendi sesini dinliyordu. “ Şimdi kalkmış sana neden diye sormak…” Yüzünü ona doğru iyice yaklaştırdı. “… lüzumsuz.” Başını hafifçe eğip alaycı bir gülümseme ile devam etti. İşaret parmağını Serpent’in göğsüne doğru uzattı ve sanki onu yerinden oynatabilecekmiş gibi ittirdi. “ Asıl sen benden ne istiyorsun?” Bunca zamandan sonra, tüm yanılgıların üstünü örümcek ağları sarmışken Serpent, Aethra’yı neden bulmak istemişti? Parmağını Serpent’in üzerinden çekti ve diğerleri ile birlikte yumruk halini aldı. Beyninde çınlayan neden kelimesi benliğini paramparça etmeye devam etti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Serpent Felis Leo
SFL Lideri
SFL Lideri
Serpent Felis Leo


Mesaj Sayısı : 2984
Kayıt tarihi : 20/06/10
Yaş : 33
Lakap : Kaos'un Lordu

Yunan Kızı Empty
MesajKonu: Geri: Yunan Kızı   Yunan Kızı EmptyPerş. Ekim 04, 2012 1:53 pm

Başının üzerine çekilmiş şemsiyeyi sabırsız, lâkin kibar bir hareketle yerine götürdüğünde başına damlayan bir damla, platin bir telden ağır ağır akmaya başlamıştı. Nedenlerin lüzumsuz olduğu anların varlığına dair argümanlar, efsane olduğuna kesinkes gözüyle bakılan birçok olağanüstü olaydan daha az inandırıcıydı Serpent'a. Ona göre her şeyin bir nedeni, ve bu nedenden ötürü sonucu olmak zorundaydı. Neden? Syrinx neden gitmeyi seçmişti? Anarşinin yanlış yolda yürümek olduğunu düşündüğünden miydi, baskıyı kaldıramamasından mı, buna benzer herhangi, fazla basit bir nedenden miydi? Genç Slytherin öyle düşünmüyordu. Yanağında hızlanan damla ardından iz bırakmadan çenesinden damladığında düşüncelerini sonlandırdı ve sözlere döktü.

"Sebep istiyorum. Seni bu yola sürükleyen, kaçmanı, saklanmanı sağlayan dürtünün sebebi neydi Aethra? Şüphe mi? Gözlerini ne bağladı, ve neden hâlâ bağlı?"

İnkar eden, katılmayan, karşı çıkan gözlerle karşılaşacağından adı gibi eminken dönüp onun gözlerine bakması mantıksızdı. Baktı, çünkü bakmak istiyordu.

"Bulutsuz gökyüzünden yağan yağmurun sebebi benken, neden bana şemsiye uzatıyorsun Aethra?"

Ayrı kaldıkları, ve bu sürenin uzun olduğu aşikârdı, fakat Serpent, Aethra'nın bu süreçte bu denli sabit kalmasına, kendini geliştirmemiş olmasına inanmıyordu. Ya belli etmiyor, ya da zümrüt gözler göremiyordu, her şeye rağmen yeni çağdan ve isyandan önce öğrenmeden rahat etmeyecekti. Sırılsıklam olmuş kukuletasını başının tek bi hareketiyle geriye attı, karanlığın ortasında açık hedef olmaktan çekindiği günleri geride bırakmıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Syrinx Aethra Rouvas
Cadı
Cadı
Syrinx Aethra Rouvas


Mesaj Sayısı : 1987
Kayıt tarihi : 21/06/10

Yunan Kızı Empty
MesajKonu: Geri: Yunan Kızı   Yunan Kızı EmptyPerş. Ekim 04, 2012 7:44 pm

Ağırlaşmış gözleri ile birlikte başını öne eğdi ve gülümsedi. İronik bir biçimde şemsiyenin gayretini yürekten kutladı. Çabasını takdir etmeliydi, ne de olsa onun işe yarar bir değeri vardı. Sağ elini aşağıya doğru salladı ve cübbesinin kolundan sarkan asasını kavradı. Dudaklarını sessizce aralarken tepesindeki şemsiye yok oldu. Yağmur damlaları görünmez bir kalkana çarpıp sağa sola sekerken Aethra gözlerini bir an olsun genç adamın üzerinden ayırmamıştı. Serpent’in göz bebeklerine, derinliklerine baktı ve ona sorulmuş soruların kendince cevaplanmış hallerini gördü. Olanları, cadının seçimlerini kurcalamanın kime ne faydası vardı? Tek yaptıkları birbirlerini yıpratmaktı. Onun için savaşmak, onunla savaşmak artık anlamsız değil miydi? Pek âlâ Serpent, Syrinx’in olmadığı bir hayatta ayakta kalabilmişti. Bunu tekrar değiştirmek tüm dengeleri alt üst etmez miydi? Gözlerini kaçırdı ve bankta hafifçe yana kaydı. İki eliyle bankın kenarlarını sıkıca kavradı. Tüm gücünü kırık dirseklerine verdi. Derin bir soluk ciğerlerinden sökülürcesine havaya karıştı.

“ Bir çok sebebi vardı, evet!” Parkın en uzak noktasına doğru baktı. Karanlığın ötesini görmek ister gibi kısık gözlerle seyre daldı. Konuşmasını devam ettirecek bir emare bekler gibiydi. Başını çevirmeden yan bakışlarla Serpent’in ifadesini kontrol etti. Sesi biraz daha yükseldi. “ Ama hiç birinde şüphenin yeri yoktu. Ne şüphesinden bahsediyorsun? Nasıl bir şüphe?” Kahrolası bir duyguyla karar vermemişti. Bazı şeyleri feda etmek, duygularından, hislerinden kaçmak, dostlarından vazgeçmek hiç kolay olmamıştı. Elbette Serpent’in tüm bunları sorgulamaya hakkı vardı ama cevap onu tatmin etmeyebilirdi. Aethra’nın ise kavgası ne eskiyle ne de yeniyleydi. Cadının canını yakan gözlerinin içine bakarken dahi Serpent’in şüpheyle dolu yaklaşımıydı. Asıl şüphe duyan onun kendisiydi. Konuşmayı başka bir yola çeker gibi ses tonunu alçalttı. “ Senin bir cevaba ihtiyacın yok Serpent, bir sebebe de.” Başını iki yana salladı ve göz kapaklarını kısarak baktı, yüzünde beklentilerin kırıntıları… “ Eğer şüphe duyduğun Syrinx'i tanıdığını düşünseydin sebeplerin de, sonucunda sen olduğunu bilirdin…” Kendini aldatılmış hissediyordu, devam etmek istemedi. Onun da ne hissettiklerini tarttı. Genç adam da onun çektiği acıların bir benzerini çekmiş olmalıydı. En azından Aethra öyle temenni ediyordu. Sadece kendi yaşadığı keder yüzünden Serpent’i o ağın içine sürükleyemezdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Serpent Felis Leo
SFL Lideri
SFL Lideri
Serpent Felis Leo


Mesaj Sayısı : 2984
Kayıt tarihi : 20/06/10
Yaş : 33
Lakap : Kaos'un Lordu

Yunan Kızı Empty
MesajKonu: Geri: Yunan Kızı   Yunan Kızı EmptyPerş. Ekim 04, 2012 10:59 pm

Kadınlar. Ciddi anlamda anlamlandırılması, her adımında gittiği yolun yarısını giden bir insanın hedefine varması kadar imkanlıydı. İfadesiz gözlerinde öfke göründü, işaret yoluyla diğerlerine yansıtmamaya özellikle dikkat ettiği bir öfke.

"Senden nasıl şüphe ederim Syrinx? Senden şüphe etmemi abes bulman ne kadar mantıklı? Sen gittin. Üstelik beni, Jacob'ı, Fae'yi, Melodie'yi, Sunset'i, sevdiğin herkesi kandırarak gittin. Lanet olsun, ben senden hiçbir şey saklamadım!"

Tutunduğu bank demiri hafifçe tüttüğünde hızlanmış kalbine kesin bir emir vererek sakinleşti. Majere, bu senin kavgan değil.

"Kolundaki işaret senin için ne anlam ifade ediyor? Acı çektiğimde acı hissediyor musun Aethra? Jacob'ın üzerine yürüdüğü gün hissettin mi?"

Sorusu açık, ses tonu buyurgandı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Syrinx Aethra Rouvas
Cadı
Cadı
Syrinx Aethra Rouvas


Mesaj Sayısı : 1987
Kayıt tarihi : 21/06/10

Yunan Kızı Empty
MesajKonu: Geri: Yunan Kızı   Yunan Kızı EmptyCuma Ekim 05, 2012 4:36 pm

Oturduğu yerden hızla ayağa kalktı. Sağa sola ritimsiz adımlarla hareket etti. Acı çekmek konusunda nasırlaşmış bir çok yarası vardı. Kapılarını kilitli tuttuğu kalbine yaklaşamayacak kadar kalın bir örtü ile sakladığı yaraları… Acıları, duygularına engel olmayı öğretmişti. Yaptıklarından pişman olmadığını Serpent’e göstermek için ona doğru döndü. Belinden hafifçe öne doğru bükülüp onunla aynı göz hizasına indi. Dudaklarını ağır ağır oynattı. “ Söyleseydim, gitmeme izin verir miydin?” Tek kaşı istemsizce havaya kalkarken dudakları alaycı bir gülümseme ile seyirdi. ‘Sanmıyorum.’ Öncekinden daha da gür sesle devam etti. “ Kandırdım çünkü tek çıkış yolu buydu! Sadece senin için değil, benim ve diğerleri içinde…” Sırtını Serpent’e döndü. Sol elini saçlarına götürüp salınmaya yüz tutmuş saçlarının arasına parmaklarını gizledi. Başı ağrıyordu. Uzun süren sessizliğin ardından yeniden sesle buluşmanın bayramını zehir eder gibi delicesine ağrıyordu. Gözlerini yumdu. Zaten karanlık gökyüzü ile aynı hayale sahip göz kapakları farklı biçimdeki karanlığı çabucak kabullendi. “ Beni değişik ithamlarla yargılıyor ama aynı sonuca varıyorsun.” Duraksadı ve başını hafifçe sağa çevirdi. “ Merak ettiğin acı çektiğimse, çektim ve çekmeye de devam ediyorum.” Dudaklarını kemirerek ve ayakları dibindeki su birikintisi ile oynayarak devam etti. “ Bazı isimler hâlâ benim için önemli, değerli ama çektiğim acılara sığınamam. Artık olmaz…”

Herkes yerli yerinde durmalıydı. Aethra’ya öfke duyan da, onu anlamayı tercih eden de bir şekilde bu evreye alışmıştı artık. Tekrar tekrar dost dediklerini incitemezdi. Yaşadığını öğrendikleri andan sonra onunla görüşmek isteyen, istemeyen kim varsa seçimlerine saygı duymayı tercih etmişti. Onlar diledikleri gibi durumu kabullendiğinde Aethra değiştirmeye kalkmadı. Öfke dolu bakışlarına gerekli gördüğü yolda ilerlediğine inanarak katlanmıştı. Gözlerinin önünden onlarla ilk karşılaştıkları an çabucak geçti. Bildiklerinin aksine farklı bir cadı bekledikleri, herkesin gözlerinden okunmuştu. Aethra’nın haykırışları, inkârları bunu geri çevirmeyecekti. Bilmeliydi!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Serpent Felis Leo
SFL Lideri
SFL Lideri
Serpent Felis Leo


Mesaj Sayısı : 2984
Kayıt tarihi : 20/06/10
Yaş : 33
Lakap : Kaos'un Lordu

Yunan Kızı Empty
MesajKonu: Geri: Yunan Kızı   Yunan Kızı EmptyC.tesi Ekim 06, 2012 9:51 pm

Derin nefesler alıp, toprağın kokusuyla yıkadığı ciğerlerini rahatlattı. Eski günler gözlerinin önünden aktıkça yabancılaştığı kız daha tanıdık, alışkanlıkları arasından silinmiş gitmiş olgular normal geliyordu. Zaman kavramını yitirdi, farkında olarak küçük bir hafıza kaybı geçirdi, ve hala eski günlerde olduğunu farz etti. Parmakları saçlarında öfkeli bir Aethra, ve ona laf anlatmaya çalışan Serpent. Anlamıyor, anlamak istemiyor, cevaplardan kaçıyordu yeniden, platin saçlı çocuksa içten içe anladığını biliyor, yine de işi resmiyete dökmek adına farklı yöntemler deniyordu.

"Birçoğunu serbest bıraktım, yeminlerinden azad ettim ve gitmelerine izin verdim. Ama sen..."

Ağır ağır ayağa kalktı, kıstığı gözlerine eşliken hızlanan yağmuru iliklerinde hissederek bir adım attı, ve omzuna gelen kızın önüne geçerek hareketini engelledi.

"Gitmene asla izin vermezdim, tek çıkış yolun buydu, ve kestirebilseydim buna engel olurdum. Lâkin bunu yapmak zorunda değildin. Bizden, benden kaçmak zorunda değildin. "

Derin bir nefes aldı ve devam etti. Gözleri gözlerine kilitlenmişti.

"Hala değilsin. Dünya kaosa sürükleniyor, hiçbir yer güvende değil."

Bu zamana kadar idare ettiğini iddia edecekti, lâkin dünyanın daha önceki hayatıyla alakası olmayacak şekilde değişeceğini, ve onun ötesinde, yakın bir tarihte gerçekleşecek kıyametvari fırtınalarla insan soyunun kırılacağını tahmin dahi edemezdi. Serpent, yine de vereceği karşılığı bekleyerek sessiz kalmıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Syrinx Aethra Rouvas
Cadı
Cadı
Syrinx Aethra Rouvas


Mesaj Sayısı : 1987
Kayıt tarihi : 21/06/10

Yunan Kızı Empty
MesajKonu: Geri: Yunan Kızı   Yunan Kızı EmptyPtsi Ekim 08, 2012 2:46 pm

Bir seçim yapmak zorunda olduğu zamanların geride kaldığını sanmıştı. Şimdi ise geriye adım atmak veya ilerlemek konusunda oldukça tereddüt içindeydi. Hayatına zar zor ayak uydurmuşken yeniden bozmak, bozguna uğramak ne kadar akıllıcaydı? Yutkunduğu her anda vereceği cevabın yükü yüreğine büyük bir basınç oluşturuyordu. Kalbinin ritmi teklemeye başladığında görülerinin önemini, yaşananları düşündü. En hayırlısı gitmek, yeni başladığı hayata kaldığı yerden devam etmekti. Hayatını, düzenini değiştirmek tüm yaptıklarını hiçe saymak olurdu. Verdiği acıları üzüntüleri de hiç yaşatmamış gibi davranamazdı. Her zaman Eritheia’nın gözlerine bakarken dahi duyduğu suçluluk duygusunu hissederken kendi ile baş edemiyordu. Bu duyguları sık sık tekrarlamak Aethra’nın çöküşünün bir başka boyutu olurdu. Kimse her şeyin eskisi gibi olacağını söylemiyordu. Olamazdı da! Yine de şimdi onunla gitmeyi seçse, sonrasında yaşayacaklarını kaldırabilir miydi? Bu sefer kendini düşünmenin zamanı değil miydi? Zaman onun zamanı olmalıydı.

Göz kapaklarını araladı ve gözlerini biraz daha yukarı kaldırdı. Bakışlarını tek bir noktaya kilitlerken durumdan kurtulmak ister gibi alaycı gülümseme yüzüne yerleşti. “ Bunu umursadığımı mı sanıyorsun? Tehlike de olmak zaten hep maruz kaldığım bir şey değil mi?” Başını iki yana istemsizce sallarken devam etti. “ Artık ne senden, ne de diğerlerinden kaçıyorum. Beni görmek isteyen nerede bulacağını iyi bilir.” Sesi tek düze bir halde devam eden cadı derin soluk alıp vererek, Serpent’in lafını kesmesine izin vermeden devam etti. Bulduğu bir yol varsa o da ortadan ilerlemek değil miydi? Ne uzak olabilirdi, ne yakın… Serpent’in de bunu bilmesini istiyordu. “ Hayatımızdaki düzen değişti, olan oldu. Sadece senle ikimizin bir olduğu noktanın gerisinden geldiğimi say. Ben hep seninleydim, senin yanında olmaya da devam edeceğim. Ama bunun, nasıl bir çaba ile sonuçlanacağını bilmiyorum.” Sağ elini, Serpent’in sol koluna götürdü ve hafifçe sıvazladı. Bunu neden yaptığını bilmiyordu. Onu mu, kendini mi bu duruma alıştırıyor kestiremiyordu. “ Elimden gelen her şeyi tükettim. Benim desteğime kadar sana destek olacak bir sürü insan var. Eminim yokluğum da varlığım da sana sorun çıkarmaz. Çıkarmayacak!”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Serpent Felis Leo
SFL Lideri
SFL Lideri
Serpent Felis Leo


Mesaj Sayısı : 2984
Kayıt tarihi : 20/06/10
Yaş : 33
Lakap : Kaos'un Lordu

Yunan Kızı Empty
MesajKonu: Geri: Yunan Kızı   Yunan Kızı EmptySalı Ekim 09, 2012 9:28 pm

Tam da tahmin ettiği gibi gelen itiraza aldırmadı. Fevri kararlardan, anlık tepkilerden hayatı boyunca uzak durmamış olsaydı fevri davranırdı, lâkin Serpent sabırla bekleyip, dudaklarından dökeceği sözcükleri tasarladı. İşaretinin üzerinde gezinen parmaklar sakinleşmesini kolaylaştırdı ve ısrarını körükledi. Konuştuğunda ses tonu, rahatça duyulabilecek ıslıkvari bir fısıltıyı andırıyordu.

"Senden destek vermeni beklemiyorum Aethra, bu budalalık olurdu. Hiçbir şey, ama hiçbir şey, tahmin ettiğin gibi sürmeyecek. Çalıştığın yer, yaşadığın ev, uğramayı sevdiğin mekanlar, konuştuğun insanlar, yeni hayatında kim varsa, ne varsa, yok olma tehlikesi altında. Gerekli uyarıları gerekli kişilere yapacağız, lâkin güvenlik artık söz konusu değil."

Anlatmalıydı, olacakları bilmeli ve Serpent ile gelmeliydi. Sabırla kavradığı bileği banka doğru sürükledi, ve yanındaki boşluğa oturup yaslandı. Sırtındaki ıslaklık nefesini hafifçe kesse de aldırmadı, aynı tonda ve aynı dirayetle konuşmaya devam etti.

"Syrinx." Yalnızca ciddi olduğunda ona Syrinx derdi. "Kıyamet kopacak, gerçek anlamda. Büyü tanrıları, antik çağlarda bize büyüyü bahşeden güçler dünyaya gelecek. Gökyüzünde üç farklı ay olacak, ve üç güç de buradan bizi izleyecek. Basit bir temizlik büyüsü dahil çok daha tesirli olacak. Sadece bunlar bile anlamana yeterli olmalı. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, ve bana güvenmek zorundasın. Seni korumama izin ver.

Hafifçe çatılmış ince kaşlarının altındaki zümrüt gözlerde bu sefer, beklenti de bulunmaktaydı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Syrinx Aethra Rouvas
Cadı
Cadı
Syrinx Aethra Rouvas


Mesaj Sayısı : 1987
Kayıt tarihi : 21/06/10

Yunan Kızı Empty
MesajKonu: Geri: Yunan Kızı   Yunan Kızı EmptyÇarş. Ekim 10, 2012 9:18 am

Genç adamın söyledikleri gözleri önünde belirirken, rüyalarından aşikâr olduğu gökyüzünü tepesinde hissetti. Her defasında birbirine giren görüntü rüyalarından gerçeğe doğru akıp gelmişti. Onun sözlerini tartarken hafifçe başını yağan gökyüzüne kaldırdı. Ağlamasına asla izin vermeyen gökyüzünün kaderi kimin elindeyse umurunda değildi. Korunmaya kimin ihtiyacı olacağını Serpent dahil kimse bilemezdi. Korunmak gibi bir derdinin olmayacağını onun da bildiğine adı gibi emin olan Aethra, yine de genç adamın kurduğu cümle üzerinde düşünmeye kendini zorladı. Bildiğinden farklı şeyler söylemeyen genç adamın gözlerine baktı. Onunla gitmek bencillik olurdu. Madem kendine yeni bir sayfa açmıştı. Sonuçlarına da katlanmalıydı. Başını hafifçe yana doğru çevirdi. Derin soluklarını kendine saklayarak beklenenleri dile getirdi.

“ Geride bırakacaklarım ailem, onların yanında olmalıyım. Senin yanındakiler için endişelenmeme gerek yok ama ya diğerleri?” Kendini ikiye bölemeyeceğine göre her zaman olduğu gibi tek bir seçim şansı vardı. İsteyerek ya da değil, kardeşi, kuzenleri ve diğerleri için savaş vermesi gerekiyorsa verecekti. Bakışlarını bir kez daha Serpent’e çevirdi. Sakin bir ses tonuyla devam etti. “ Büyük üzüntülerin, acıların ardından savaşın geleceğini biliyordum. Her zaman bilmedik mi? Şimdi varolanlar, yitip gittiğinde eskide kalmaya devam eder. Yok olacak mekânların da, hayatların da yerini bir şekilde yenileri alır. Tek istediğim hayatımdakilerin varlığını korumak… Ölüm en kolayı, asıl olan geride bırakacaklarım için savaşmak değil mi? Ailemi geride bırakamam!” Başını sağa sola salladı ve gözlerini yumdu. İçinden olmaz diye haykırışlar yükseldi. Bencil bir şekilde sadece kendini düşünerek hayatta kalmak istemiyordu. Bu onun tek zayıf noktası olsa bile yapamazdı.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Serpent Felis Leo
SFL Lideri
SFL Lideri
Serpent Felis Leo


Mesaj Sayısı : 2984
Kayıt tarihi : 20/06/10
Yaş : 33
Lakap : Kaos'un Lordu

Yunan Kızı Empty
MesajKonu: Geri: Yunan Kızı   Yunan Kızı EmptyCuma Ekim 12, 2012 1:52 pm

Midesinde fokurdayan sabırsızlığı yavaş yavaş, fakat kararlı şekilde beynine doğru hareket ederken bir kez daha derin bir nefes aldı Serpent.

"Kimseyi geride bırakmak zor-"

Cümlesini kestiği anda hassaslaşan duyuları, aldığı kokuyu onaylayacak ufak çıtırtıların sinyallerini, dikkat kesilmiş nöronlardan beynine iletti. Syrinx'in ardından duyduğu tehlike üzerine çevikçe kızın önüne geçti, ve İhanetin Gözleri'ni çekerek etrafı süzdü. İsyanının arifesinde burada, Godric's Hollow'da pusuya düşürülmüş olması olasıyken seçenekleri tarttı. Kızın bileğini kavrayıp Silvanesti'ye dönebilirdi, bu fikir kızı ikna etmekten çok daha etkili olabilirdi, lâkin birkaç adım ötesine cisimlenmeye çabaladığında, bir anti cisimlenme alanının yaratılmış olduğunu gördü.

"Pekâla, başlıyoruz. Yuspar Avorus Maxima(ç)"

Çatal dilinde sarf edilmiş büyü sözcükleri, bir anda harekete geçip yönelttiği asasından devasa bir alev topunu, gecenin karanlığına pusmuş olası düşmanlarına doğru yönlendirerek inceldiği yerden kopmasını bekledi.

Hiçbir şey olmadı.

Caddenin sonuna dek ilerleyip pencere pervazlarını tutuşturan ateş topu, gürültülü bir patlamayla yok olarak ortamdaki tüm ışıkla birlikte kayboldu.

Tüm ışıkla.

"Necromancer. Aethra, patronus! Expecto Patronum!"

Dev bir engerek asasından çıkar çıkmaz, neredeyse soluğunu hissettiği gecenin yaratıklarından birini kalbinden vurdu, zayıflayarak ilerledi ve etrafının onlarcası tarafından sarıldığını aydınlattı. Anti cisimlenme alanı, necromancer.

Wigtown Wanderers.

Bakışlarını gökyüzüne çevirdiğinde, tam karşılarındaki çatıda maskeli iki büyücü olduğu zorlukla seçilebiliyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Syrinx Aethra Rouvas
Cadı
Cadı
Syrinx Aethra Rouvas


Mesaj Sayısı : 1987
Kayıt tarihi : 21/06/10

Yunan Kızı Empty
MesajKonu: Geri: Yunan Kızı   Yunan Kızı EmptyC.tesi Ekim 13, 2012 11:55 am

Zamanın yavaş seyrinde hareket ettiği öylesine anların zıttına delicesine ilerleyen saliseler Aethra’nın kalbinin hızla çarpmasına neden oldu. Bir anda gözlerinin önünde parlayan aleve bakakalan cadı önüne geçen Serpent’in omzunun üzerinden ilerisini görmek için çabaladı. Asasını sıkı sıkı kavramış olan Aethra, bir adım geri atarak arkasını Serpent’e döndü. Bu ihtimali defalarca düşünmüş olmasına rağmen hiç olacağını kabullenmemişti. Şimdi dudaklarını her defasından olduğu gibi kemirirken gecenin karanlığındaki oluşumları pür dikkat izliyordu. Ona doğru gelen gölgelerin arasından gözlerinin fer’î gitmiş necromancerlar ağır davranıyordu. Kendilerine pek hakim olmadığı bu ırk için hızla düşünen Aethra, aradığı cevabı Serpent’e bulmuştu. Güçlü bir haykırışın ardından engerek haliyle çıkan patranus Aethra’yı kendine getirdi. Cadı güçlü bir tavırla sağ elini ileriye doğru kaldırdı. Dudaklarından çıkan büyü ona bir kez daha Slytherin olduğunu hatırlatmıştı.

“ Expecto Patronum!” Büyük bir naja, saldırı anında nasıl boynunu şişirip heybetli görünüyorsa o hali ile havada süzüldü. Yılanın dişleri arasından çıkan dili dahi, alaycı bir şekilde tüm parlaklığı ile havayı aydınlattı. Aethra’nın etrafından salınıp hızla ona en yakın necromancere çarptı. Necromancer hızla geriye düşerken, sağ çaprazına doğru duran bir başka necromancerın varlığı ile Aethra bir kez daha mırıldanmıştı. Gücü yitip gitmek üzere olan patronus tekrar parladı ve diğerine yöneldi. Bu sefer ilki gibi etkili bir şekilde necromancerı alt edememişti. Serpent’e doğru hafifçe başını çevirerek hızla sordu. “ Ne olacak şimdi? Şu zebani kılıklı yaratıklar çok fazlalar.” Başı biraz daha geri çevrildiğinde necromancerların ana kaynağını gördü. Çatıdaki büyücülerden birinin asasından çıkan hafif ışık huzmesi onu algılamasında Aethra’ya yardım etmişti. Asası çatıya doğru çevirdi ve aklına gelen ilk büyü ile haykırdı. “Protego!” Maskeli büyücünün asasından çıkan sihrin görünmez bir kalkana çarpmasıyla Aethra bir kez daha haykırdı. “Bombarda Maxima!” Tek hedefi onları oradan indirmekti.

Büyüler!:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ölüm
Şu anda Muggle'sınız. Lütfen rütbe başvurusunda bulununuz.
Ölüm


Mesaj Sayısı : 12
Kayıt tarihi : 20/09/11

Yunan Kızı Empty
MesajKonu: Geri: Yunan Kızı   Yunan Kızı EmptySalı Ekim 16, 2012 8:26 pm

    “Şu Hogwarts ekspresine yaptığınız saldırıyı durduran Kaos Lordu hakkında hala bir şey yapamadınız görüyorum. Yaptıklarına bakılırsa eski forsunuz kalmadı ha? Dünya yeni lordlarını konuşuyor Lestrange.” Yüzünde eğlenen bir ifade vardı Ölüm’ün. Doğrusu onlardan birini yanına ilk döndürdüğü güne değin önemsememişti. Büyük bir sevgi… Derin belki delice bir bağlılık. Artık yeni bir efendiye sahip olmasına rağmen asiliğin sınırlarını zorluyor ve ona bağlılığını koruyordu Darciel. Doğrusu böyle bir şey insan olsa kıskandırırdı kendisini. Koşulsuz bir şekilde bağlılık çok görülmeyen bir şeydi. Yine de umursamıyordu fazla. Elde ettiği güç değerli olmasına rağmen geçiciydi. Ancak bir insanın basit ömrü boyunca sürebilirdi saltanatını. Ölüm’ün asıl endişelendiği onun bağlantı kurduğu kişiydi. Bir çok gerçeklikte bir çok farklı hayat yaşamış, kiminde önemli roller oynamıştı. Ancak gördüğü en tehlikeli kişi kuşkusuz şu an içinde duran büyücüydü. Başka bir dünyadan, başka dünyaların kudretini taşıyan bir büyücü. Onun varlığını fark ettiğinden beri huzursuzluğu giderek büyüyordu. “Bana en iyi adamlarından yirmi tanesini ver. Tanışalım bakalım hazretleri ile.” Kara cüppesi beraberinde simsiyah dumanla birlikte döndüğünde kan taşından yapılma kalesine gelmişti. Necromancerlerin hepsi gelişi ile birlikte saygıyla eğildiler. Serpent adamlarını böyle korkuyla mı tutuyordu yoksa çocukta daha fazlası mı vardı acaba? Onun seçilmişi olmasını ne çok isterdi… “Her şey hazır efendim. İşaretlerin doğruluğunu bizzat test ettim. Hata yok.” Ölüm’ün gaddar suratında hafif bir gülümseme belirdi. Kollarından yükselen alevler “Her şeyi sen tasarladın. Başarırsan kahraman olacaksın. Kaybedersen bir hiç. Bu yüzden öyle olsa iyi olur.” Telaşlı değildi. Ne de olsa bu bir oyundu. Şimdilik.

    Saatler sonra

    Gökyüzü titredi ve karanlık bir delik oluştu. Soğuk yüzü büyücüye odaklandığında içindeki ruhu gördü bir an için. Kum saati gözlerini üzerine dikmiş olan büyücüye baktı bir an. Duruşunu dikleştirdi. Hala havada kontrollü bir mesafede duruyordu. Elini kaldırdı ve çember haline almış necromancerler ve ölüm yiyenler öylece kaldılar. “Sonunda karşılaştık, Kaosun Lordu.” Kelime dudaklarında hafif bir alayla şekillenmişti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Serpent Felis Leo
SFL Lideri
SFL Lideri
Serpent Felis Leo


Mesaj Sayısı : 2984
Kayıt tarihi : 20/06/10
Yaş : 33
Lakap : Kaos'un Lordu

Yunan Kızı Empty
MesajKonu: Geri: Yunan Kızı   Yunan Kızı EmptyPerş. Ekim 25, 2012 1:13 am

Düştüğü pusunu vehametini arttıran olgu yanıbaşında, savrulan saçlarıyla ve yağdırdığı büyülerle sağlam dururken sebepsiz yere dudağının kenarına küçük bir gülümseme koydurdu Serpent. Oltasına vurulan küçük darbeler büyüğünün habercisiyken sağlam bir kalkan büyüsü çıkaran Aethra'nın -yeniden- önüne geçip, sağ elinin işaret parmağını yalnızca bir kere, sol kolundaki kardeşlik işaretine dokundurdu.

"Expecto Patronum! Yalnızca birkaç saniye daha dayan Aethra."

Yüksek sesli bir gürlemenin ardından gelen fısıltı kıza ulaşmışken, anti cisimlenme alanının kaynağı büyücüleri önemsemedi, kısa bir süre sonra yüreğinde hissettiği yük misali alan ortadan kalktı. Sebebini biliyordu, yine de konsantrasyonunu bozmayarak odaklandığı anılarıyla dört farklı patronusu, dört farklı yöne göndererek geceyi ışığa boğmayı başardı. Engereklerin müthiş hızı, ve hakladığı necromancer sayısının artması, hakim olduğu alanı ufakça genişletti. Birkaç adım atarak ışıklandırdığı asasını gökyüzüne tuttu, sağ elini geriye doğru uzatıp kızın koluna hafifçe dokunarak takip etmesini sağladı, ve o an kalp atışları hatırı sayılır seviyede hızlandı. İstemdışı şekilde ürpermesi, ve birkaç saniye boyunca hafifçe titremesini sağlayan şeyin soğuk mu, dehşet mi olduğunu kestiremezken dirayetine, iradesine ve kardeşlerine dayanarak dimdik ayakta durdu "Yaklaş." Emri kesindi. Bulutsuz gökyüzünden yağan yağmurun hafiflediğini, rüzgarın durduğunu hissedebiliyor, anlık değişimin sebebini emin olamayan gözlerle ararken, kor halindeki yüreğini söndürmeye çalışan aurayla mücadele ediyordu.

Derken olan oldu, ve gökyüzü yarıldı.

Ölüm, bedene, surete bürünmüş, ezeli ve ebedi kavram gözlerinin önünde, yarılmış gökyüzünden süzülerek aşağı iniyordu.

Nefes al.

Nefes ver.

Düşmanın ne kadar kuvvetliyse, sen de o kadar büyüksün.

Nefes al.

Nefes ver.

"Sonunda karşılaştık, Kaos'un Lordu."

Tam ardındaki kızın bileğini kavramaya devam ederken, içinde kabararak yükselen kuvvetin gün yüzüne çıkmasına izin verdi, gözlerini kapadı, yeniden araladığında iki farklı renge ait olup, iki farklı görüntüyü azad ettiler. Zümrüt yeşili altın rengine, gece karası kum saatine eşlik etti. Yine de, yıkım gören gözü de, parlak yeşili de aynı şeyi görüyordu, Ölüm'ü.

Konuştuğunda ses tonu hastalık derecesinde sinsilik kokan bir ıslığı andırıyordu.

"Ezeli ve ebedi Ölüm. Bir yanım seninle sonunda karşılaşabilmenin tatmini içinde, diğer yanımsa seni yeniden gördüğüne seviniyor."

Gözünü bedenden ayırıp gökyüzüne baktı, yağmur damlalarının sırılsıklam olmuş platin saçlarının uçlarından dudaklarına aktığını hissedebiliyordu. Yeniden hedefine odaklandığında bir gözü küstah, diğeri ölümcüldü.

"İşaretimi aldın demek."


Benimle konuş, Ölüm'le dahi muhattap ol Aethra, dilediğin gibi katıl rpye.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Syrinx Aethra Rouvas
Cadı
Cadı
Syrinx Aethra Rouvas


Mesaj Sayısı : 1987
Kayıt tarihi : 21/06/10

Yunan Kızı Empty
MesajKonu: Geri: Yunan Kızı   Yunan Kızı EmptyCuma Ekim 26, 2012 12:16 pm

Ölüm ile Kaos’un ortasında kalmış aciz bir beden… Ve bu beden de kilitli bir ruhun tek bir seçeneği vardı; beklemek…

Aethra, yılların zamanla üzerine biriktirdiği tozlarını silkeleyerek ortaya çıkardığı anılarına geri dönerken aklı Serpent’in lütufta bulunduğu kelimelere takılmıştı. Ölüm! Bu kelimenin cadıya çağrıştırdığı tek şey annesiydi. Kadının sesi kulaklarında durmadan aynı masalın aynı cümlesini tekrarlarken, Aethra karşısındaki adama acı acı gülümsedi. Hayallerine giren görüntüye eş değer bir suretle karşılaşmamış olması cadıyı şaşırtmadı. Ölüm’den ne zaman çekinmişti ki, şimdi arkasını dönüp gidecekti? Yüzündeki gülümseme biraz daha belirginliğini arttırırken insan bedenine sahip Ölüm onun için acizlik mertebesinden başka bir konumda değildi. Üstün saydığı kendisi olmalıydı oysa insan bedeni içinde çırpınıyor gibi duruyordu. Gülünç diye geçirdi içinden ve arkasına saklanmayı seçtiği bileğindeki Serpent’in elini sımsıcak buldu. İşte şaşılacak şeyler aslında bu kadar basitti! Sırf bu yüzden ne Ölüm’le oyun oynamak istiyordu ne de Kaos’la… Bakışlarını yavaşça genç adama çevirirdi. Gördüğü çehresinde her keskin çizgiye işlenmiş güçtü. Yine de gözlerini üzerine dikmekten sıkılmayacağı adamın da Ölüm’den farklı olmadığını gördü. Tüm bunlar ne içindi? Derin bir soluk aldı ve gözlerini kurtulmak ister gibi yumdu.

Kapalı gözlerini uzun süre tutamadı cadı. Göz kapaklarını araladı ve ölümün soğuk yüzü dedikleri tâbire bizzat bakar gibi gözlerini Ölüm’e dikti. Cadı kendi bileğini Serpent’in eli içinde biraz oynatarak parmaklarını onun bileğine doladı. Parmaklarını iyice sıkarak Serpent’ten destek aldı; parmak uçlarında kalktı ve ensesinden yaklaşarak kulağına doğru yanaştı. Sanki Ölüm denilen kudret tüm bunları izlemiyor, duymuyormuş gibi… “ Evrenin sırları ne kadar da kibirli, galibiyet ya da kudret kimin elinde vuku bulacak peki?” Gözlerini yavaşça biraz daha yukarı kaldırdı Serpent’in göz çukurlarını görebiliyordu. Nefesi ise onunkilere hâlâ karışmaya cüret ediyordu. Aethra’nın kibiri de hayatta olmasından kaynaklanıyordu. Hayat bu kadar güzel miydi? Gülümsedi. Sesini yükselterek konuşmaya devam etti. “ Ölüm sensin demek?” Gözlerini iyice açarak Ölüm’e döndü bakışları. İzin çıkmasını beklemeden “ Ölümün gerçek yüzü…” dedi ve duraksadı. Gerisini dile getirmek istemiyordu. Aslında ona, güce, insanlığa dair hiçbir şey duymak da istemiyordu ya! Yine de cümleye başlamıştı bir kere…


Hadi bakalım Ölüm'e de laf ettim ama tırsıyorum ya, saf saf kaldım ortada...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ölüm
Şu anda Muggle'sınız. Lütfen rütbe başvurusunda bulununuz.
Ölüm


Mesaj Sayısı : 12
Kayıt tarihi : 20/09/11

Yunan Kızı Empty
MesajKonu: Geri: Yunan Kızı   Yunan Kızı EmptyPaz Ekim 28, 2012 12:10 am


    Büyücünün meydan okuması bir yana genç cadının merakı Ölüm'ü eğlendirmişti. "Gerçek yüzümü merak mı ediyorsun, tatlım? Neden olmasın?" Hızla bedeni değişmeye başladı. Cüzzamlı bedeni mor alevden bir pelerinle sarılmış bir iskelete dönüşürken ölümlülerin dizlerini titretecek türden bir korku aurası yayıldı. İskeletin göz bebekleri yerine alevler oynaşıyordu. Bedenini saran mor alevler maddeleşerek siyah kürklü, mor bir pelerine dönüşmüştü. Başında ise kemikten bir taç şekillenmişti. "İki ruh bir beden için çok ağırdır. Ağırlığını hafifletmemi ister misin acaba?" Gökyüzünden süzülerek kaosun lorduna doğru biraz yaklaştı. Uzun kemikli parmaklarını büyücüye doğru uzatırken parmaklarında mor alevler titreşti. Dudakları zalim bir sırıtışla doldu. Kara gözlerini diktiği surete baktı. Şimdi iki ruhun izleri de bedende kendini göstermeye başlamıştı. Bir gözü hala cürretkar yılansı yeşillikle parlarken diğeri kum saatine dönüvermişti. Altından göz bebekleri zamanın değerinin sembolüydü. Parmağı bir an ölümcül dokunuşunu yapacakmışcasına büyücüye doğru geldi ancak daha sonra durarak geri çekildi. Yeniden gökyüzüne doğru süzüldü. "Gerçi aranızdan biri... Bu duruma fazlaca alışık. Fistan sevdiğim biriydi ve sen belki de burada, onun kaderine sürükleniyorsun ha. Yoksa o mu olacaksın bu sefer? Ah... Bunu izlemek daha eğlenceli gözüktü şimdi gözüme."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Serpent Felis Leo
SFL Lideri
SFL Lideri
Serpent Felis Leo


Mesaj Sayısı : 2984
Kayıt tarihi : 20/06/10
Yaş : 33
Lakap : Kaos'un Lordu

Yunan Kızı Empty
MesajKonu: Geri: Yunan Kızı   Yunan Kızı EmptyÇarş. Ekim 31, 2012 6:45 pm

Ölüm denen kadim varlığa yakışmayacak bir blöf... Karşısındakini tartmayı hala öğrenememiş olması bir yana, daha önce karşılaştığı, ve zaferi kaçırdığı varlığı dahi tanıyamıyordu. Buna rağmen gerçek silüeti epey, epey etkileyiciydi. Zümrüt yeşili göz gülümsedi, kum saati de öyle.

"Shirak."

Alışkın olduğunun aksine sağ elinde beliren Magius'un Asası, emir sözcüğünün verilmesiyle birlikte yoktan var olmuş, ve aynı anda, ejderha pençesine tutturulmuş elmas kuvvetli şekilde ışık saçmaya başlamıştı.

"Geçmiş senin için fazla mı uzundu Ölüm? Bir kısmını unutmaya başladığından şüpheleniyorum."

Islıkvari ses tonundaki sinsilik elle tutulacak kadar somutken konuşanın Raistlin olduğu aşikârdı, havaya kalkan sol elin verdiği emirse Serpent'a aitti. Öne çıkan iki parmağı hafifçe aşağı indirdi, başını gökyüzüne, ölüm'ün ötesine çevirerek, yoldaşlarının ortaya döktüğü görsel şöleni izledi. Cisimlenme alanını kilitleyen Wigtown büyücülerinin konuşlandırıldığı binaların tepesinde cinayetin izi, özgürlüğün işareti, büyü lugatındaki emirlerin ardından vakarla gökyüzüne yükseliyordu.

"Ve itiraf etmeliyim eski dostum, yeni arkadaşım seni avucumun içine çeken planı bizzat hazırladı. Tıpkı benim gibi, öyle değil mi?"

Yavaş yavaş yükselen güneşin aydınlattığı ufuğa doğru bakarak gülümsedi. Her şey, işte tam da bu anda başlıyordu. Kızıllığın ötesindeki sonsuz mavilik artık mavi değildi. Yemyeşildi.

"Yeşil gökyüzü, Palin'in zamanlarından hatırlarsın. Onlar Ölüm, onlar geliyor. Bunlar onların işaretleri, tanrısal kuvvetler! Onurlu ve ahmak Solinari, tarafsız Lunitari, ve cüretkar Nuitari... Peki ya senin işaretlerin? Dünya senden ne kadar haberdar eski dostum? Ceset ordularını artık büyücüler dahi oluşturabilirken senin meziyetin nerede?"

Kan dondurucu bir kahkaha, sonlarına doğru hafif öksürüklerle kesilmişti. O anın ardından Magius'un asası, küçük bir güç patlamasıyla kayboldu, sertçe esen rüzgar kukuletasını geriye itti, ve Serpent Felis Leo, İhanet'in Gözleri'ni sol cebinden yavaşça çıkardı.

"Ahmaklarla ittifak oluyorsun Ölüm. Sana kaosu sunuyorum, dipsiz otoritesizliği, ve karşılığında senden ne yardımını, ne de gücünü istiyorum. Bu işin dışında dur."

Bileğini kavrayan sıcak parmaklar dirayetini harlıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Syrinx Aethra Rouvas
Cadı
Cadı
Syrinx Aethra Rouvas


Mesaj Sayısı : 1987
Kayıt tarihi : 21/06/10

Yunan Kızı Empty
MesajKonu: Geri: Yunan Kızı   Yunan Kızı EmptyPerş. Kas. 01, 2012 3:09 pm

Alevlere bürünmüş suret yüreğinin titremesine neden olmuş olsa da dingin bir enerjiyle fütursuzca olanları izliyordu. Ölümün gerçekliği biraz daha uzaklaşmıştı aldığı asıl biçimiyle. Hayalin orta yerinde dikiliyor gibi hissediyordu genç cadı kendini. Ulaşamayacak kadar uzağında, yaklaşamayacak kadar engelli… Masallarındaki yerini almıştı Ölüm! Kulaklarına çalınan bir müzik sesi, babası Andreas’ın ritmini tutturmuştu. Ses sözlere dönüştüğünde, biliyordu. Ölüm onun içinde var olacaktı. Yitip, gitmek nedir bilmeyeceği gibi derinlere kilitlediğini sanacaktı. Oradan kurtulmanın basit olduğunu düşünmeyecek, uygulamaktan çekinerek hayatını sürdürecekti. Sıradanlığa, bıkmışlığa boyun eğerek…

Ayaklarının üzerinde hâlâ durduğuna şaşkın cadı, derin soluklarının yerini alıştığı görüntüden dolayı sakinliğe bırakmıştı. Tek tek her kareyi değerlendiriyor zihninde tartıyordu. İskelet, kemiklerin bağlantıları, göz çukurları… Anıların bir köşesine öylece oturmuştu. Yutkunmalarını dahi duymayan Aethra, bakışlarını Ölüm’ün üzerinden çekti. Gördüğü ona yeter de artardı! Ölüm’ün söylediği her söz yüzüne değen alevli nefes gibi çarparken, Serpent’e bağlı dökülen kelimeler gözlerini tekrar genç adama çevirmesine neden oldu. İki ruh ve bir beden kelimelerini hızla çekip çıkardı. Neler olduğunu, neden bahsettiğini idrak edemeyen Aethra, tek bir emare için çırpınıyordu şimdi. Olanlar saniyelerden, saliyeselerden de kısa olup bittiğinde Serpent’in sözlerine kulak kesildi. Sanki konuşan Serpent’ten başkasıydı. Ona has sesin tınısı bir anda değişmişti. Yarım bir adım geriye savrulan cadı bakışlarını Ölüm’ün ardındaki ufakta doğan güneşe çevirdi. Güneş ağır ağır kendini gösterirken, Aethra ilk kez derinden korktuğunu hissetti. Mavi, bilindik bir renkten uzak yeşil bir gökyüzü. Görülerinin sonsuz aynası gibi karşısında duruyordu. Olacaklar için artık Aethra’nın elinden istese de bir şey gelemezdi. Hayatın yumuşak tarafı Aethra başta olmak için diğerlerine de bitmişti. Serpent’in yarım saat önceki sözleri aklına gelip, gülümserken buldu kendini. Kurulu düzenin yerini yepyeni bir düzen alacaktı. Bunun kime faydası olacaktı peki? Göz kapaklarını ağır ağır yumdu. Tek düşündüğü kendisiydi. Gözleri önüne gelen daha genç bir Aethra’ydı. Sonrasında yanında beliren kardeşi Briareus, diğer yanında Baptiste! Biraz uzağında Euterpe, onun ardında Vesta ve Veronica geliyordu. Rouvaslar’ın bu düzen içindeki yeri ne olacaktı? Gözleri yeşil gökyüzünü görmek ister gibi açılmaya zorlarken Eritheia’nın gülümseyen yüzü belirdi. Yanında Melodie, Freja, Sunset’ ve diğerlerinden oluşan bir kalabalık; bakışları donuk… Hayatlar nereye sürükleniyordu? Sürüklenmek diye geçirdi içinden. Belki de en iyi seçim, bir şeyleri seçmeden hayatın oluruyla oradan oraya sürüklenmek değil miydi? Aethra, sürüklenmeyi seçen ve onu tadan ilk kişiydi. Gözlerini araladı ve alev alev yanan yüreğine susmasını söyledi. Kulaklarını maneviyata kapamıştı. Sakinliğini koruyarak yeşil gökyüzüne birkez daha baktı. Ona alışacaktı, gerektiği gibi…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ölüm
Şu anda Muggle'sınız. Lütfen rütbe başvurusunda bulununuz.
Ölüm


Mesaj Sayısı : 12
Kayıt tarihi : 20/09/11

Yunan Kızı Empty
MesajKonu: Geri: Yunan Kızı   Yunan Kızı EmptyPaz Kas. 04, 2012 1:41 am



    Raistlin’in sesi onun zamanını hatırlatıyordu. Evrenler arası kapıların açık olduğu o eski günleri hatırlatıyordu. O zaman bugünkü kıtalar tek bir bütündü ve oraya Krynn deniyordu. Kaos sırf canı sıkıldığı için çocuklar dünyaya getirmişti. Onlarsa hükmedecek başka çocukları: İnsanları, elfleri, cüceleri ve diğerlerini… Bunu kendisinden izinsiz ve kendisine aptalca ihanet ederek gerçekleştirmişlerdi. İlk hapis günleri aslında o zamandı. Büyücünün ilk yükselişi sırasında kendisini oluşturan bütünlük bir taşın içinde hapisteydi. Tıpkı araftayken olduğu gibi. Ancak tüm dünyada dolaşıp karışıklıklar yaratabiliyordu. Dolayısıyla büyücünün yarattığı kaosu görmüş, çok ama çok eğlenmişti. Kendi arzusunu neredeyse gerçekleştirecek olan büyücü hırsını bırakmış inzivaya geçmişti. Sonrasında Kaos dışarı çıkmanın yolunu bulmuştu. Artık harekete geçme zamanıydı. Neredeyse başaracaktı da, karşısında o olmasaydı. İnzivayı bozan kara büyücü kaosu o zaman durdurmuştu. Ondan yıllar sonra ise Tek Olan gelmiş ve kendisini parçalayıp bütün tanrıları sürgüne göndermişti. Ölüm kardeşlerinin ruhlarını ele geçirerek kaos gücüne sahip olmuştu evet ama o gücün bir kısmı karşısındaki lanet olasıca herifteydi. Kaosa hizmet edip işine yaradığı kadar berbat da edebilirdi. Her şeyden önce bir ölümlüydü ve tüm ölümlüler gibi güvenilmezdi. Ölüm bunları düşünürken daha da öfkeyle baktı. Parmaklarında titreşen ölüm alevlerini salmasını engelleyen tek şey arkasında hissettiği şeydi. Ölüm… Yanında getirdiği bütün adamlar etkisiz hale getirilmişti. Serpent dediği gibi kendisini buraya çekmişti. Bunun bedeli ödetilecekti. Öncelikle necromancerlere sonra bir gün elbet büyücüye. Ama diğer taraftan yararlılığının en güzel kanıtıydı bu.

    Yeşil gözünden bahsederek torunlarını, büyünün gerçek efendilerini söylerken yüzünde hafif bir gülümsemeyle dinledi sözleri. Apaçık bir öfkelendirme çabasından başka bir şey değildi. Yanlış bir hareket, bir zaaf ve savaşı kaybetmesine yol açacak bir adım atmasını bekliyor gibiydi. Sahip olduklarına rağmen ondan daha güçlü olduğunu görmüyor muydu? İngiltere’de sessiz olabilirdi ancak Fransa her gün Ölüm’ün şanıyla yankılanıyordu. Tüm dünyaya gerekli zarar verilmişti. Şimdi çok daha önemli işler vardı. Amacından uzaklaşamazdı.“Sadık dostların var. Bu küçük leydinin çoktan kaçmasını bekliyordum. Oradaki arkadaşlarının da öyle. Belki de beni hafife alacak kadar ahmaklardır ha? Onları sürüklediğin geleceğe bir bak. Günden güne zehirlenen bir dünya. Çocuklarım size özgürlük getiremeyecek. Büyü tanrılarının kibri dünyayı kuşattığında Kaos pek çok can alacak. Sen kanayacaksın, kaybedeceksin. Bense güçlenerek bekleyeceğim.” Elini kaldırdı. Büyülü siyah-mor alevlerden pelerininden ahtapot gibi uzantılar fışkırdı. Katillerin tam önüne kadar gelip bir an öylece durdular. Ardından cesetleri sararak ölüme doğru çekmeye başladılar. Pelerin tekrar birleşirken haykıran ruhlar içine doğru aktı. Bir an için iskeleti saran alevlerde çırpınan kıpırdanan onca insan görüldü. Yardım arayan eller havayı pençeliyordu. Birer ceset mi ruh mu olduğu belirsizdi. Pelerin yeniden eski haline dönerken Ölüm yeniden görünüşünü ölümlü bedenine dönüştürdü. Cüzzamlı olmasa yakışıklı olabilecek bir yüze sahipti. Konuşurken tok sesine alaycı bir ton yüklendi. “Sen ya da O, kaosun lordu değilsiniz. Tek hükmettiğiniz ondan bir parça ve zamanı geldiğinde onu senden söküp alacağım. Çünkü ben sadece ölüm değilim. Diğer kardeşlerimin güçleriyle donandım ve ben artık Kaos’un kendisiyim. Şan, şöhret, korku ve adanmışlık aramak sizin işiniz. Beni kendinle bir sanmak gibi bir aptallığa düşüyorsan sandığım kadar iyi değilsin demektir.” Gözleri bir an etrafına topladığı diğer kişiler üzerinde dolaştı. Ruh emici olarak zayıf oldukları için necromancerlara dönüştürmüştü adamlarını ama hala mükemmel seviyede değillerdi. Yalnızca gökyüzü hala yeşilken yapabileceği bir şey onları mükemmel hale getirebilirdi. Ama bunun bir bedeli olacaktı ve bundan en çok karşısındaki lanet herif feyizlenecekti. “Bu arada bende emanetlerin var. Zavallılar seni çok seviyorlar ve yolunda körlemesine yürüyorlar. Eski dostum pek öyle insanlar toplayamamıştı etrafında. Çok yakında onları geri kazanacaksın. Bunu da yarattığın kaos için teşekkürüm say. Ama o yol benim. Önümde durursan ilk süpürülecek olan sen olursun.”


-SON-
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Yunan Kızı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Deniz'in Kızı.
» Trezene Kralının Kızı

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz... :: Karanlık Bölge :: İngiltere-
Buraya geçin: