Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz...
Wigtown Wanderers'a Hoş Geldiniz!

Forumumuzda vakit geçirip, role play yapmak lütfen için üye olun.

https://discord.gg/QCRdw8xVE8
Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz...
Wigtown Wanderers'a Hoş Geldiniz!

Forumumuzda vakit geçirip, role play yapmak lütfen için üye olun.

https://discord.gg/QCRdw8xVE8
Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
https://discord.gg/QCRdw8xVE8

 

 Altın Gökyüzü

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Amethea Adrasteia
Astronomi Profesörü & Ravenclaw Bina Sorumlusu & Admin
Astronomi Profesörü & Ravenclaw Bina Sorumlusu & Admin
Amethea Adrasteia


Mesaj Sayısı : 679
Kayıt tarihi : 25/06/10
Yaş : 29

Altın Gökyüzü Empty
MesajKonu: Altın Gökyüzü   Altın Gökyüzü EmptyC.tesi Ağus. 04, 2012 12:33 am


[Resimleri sadece adminler görebilir.]

Adını, göz kamaştıran gökyüzünden alan bu masa, oturan şanslı kişiye, tanrıların huzuruna çıkmış havası verir.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Pierretta Qixinâ
Hufflepuff VII. Sınıf
Hufflepuff VII. Sınıf
Pierretta Qixinâ


Mesaj Sayısı : 6885
Kayıt tarihi : 04/09/10
Lakap : Nemesis, goddess of revenge.

Altın Gökyüzü Empty
MesajKonu: Geri: Altın Gökyüzü   Altın Gökyüzü EmptySalı Ağus. 07, 2012 7:59 pm

    Boy aynasının karşısında, kadınsı vücut hatlarını ortaya çıkaran kırık beyaz rengindeki elbisesini süzüyordu Nemesis. Elbisenin çeşitli yerlerine süs olarak eklenen gri tonlarındaki pullarla uyumlu olsun diye ayakkabısını da gri seçmişti. Ve bir ilki gerçekleştirerek asasını yanına almamıştı. Armen'in yanında kendisini güvende hissetmesi bir yana, bu mezuniyet balosuydu. Ve yaşananlar her zamankinden güzel olmalıydı bu akşam. Bu akşam sadece huzura yer vardı, karışıklık veya mutsuzluk istemiyordu porsuk. Biraz aşağıdan yaptığı topuzun sadeliğiyle tamamlanmıştı kusursuzluğu. Dudaklarını daha dolgun gösteren kırmızı tonlarındaki ruj, suratındaki tek belirgin makyaj malzemesiydi. Gözlerinin etrafına çektiği siyah göz kalemi de makyajını tamamlarken bu gece diğer baloda olduklarından daha güzel olduğuna inanıyordu. Bu durumdan tatmin oluşu gülüşüyle harmanlanırken birkaç adım geriye yürüdü ve kendi etrafında dönmeye başladı. Sırtının belli bir miktarda dekolteyle kaplanmış olması, makuldü. Yerlere kadar uzanan elbisenin kuyruğu, üzerini süsleyen gri tonlarındaki taşlarla daha hoş görünüyordu. Artık hazırdı. Sevgilisini daha fazla bekletmemek için elini çabuk tuttu ve evindeki son günlerinin keyfini çıkaracağı son baloya doğru ilerlemeye başladı.

    Merdivenleri arşınlarken, balo salonunun kapısında onu beklemekte olan sevgilisini arıyordu gözleri. Bakışları her erkeği süzerken sonunda Armen ile buluşmuş ve onun hayran dolu ifadesine karşılık utanarak bakmıştı Pierretta. Dudakları gülümserken, kanın yanaklarına hücum ettiğini hissedebiliyordu. Sanki biri o alanın sıcaklığını yükseltmiş gibiydi. Merdivenleri bitirdiğinde bir miktarını eline iliştirdiği elbisesini bırakarak yeri süpürmesine izin verdi. Adımları heyecan içinde titrerken, etrafta ona bakan tanıdık yüzlere tebessüm armağan ediyordu. Derin bir nefes aldı ve çenesini dikleştirdi gecenin kızı. Artık daha rahat sayılırdı. Adımları hızlandı ve nihayetinde sevgilisine ulaştığında gözlerinin içi dahi gülmeye başlamıştı. ''Gelmişsin,'' dedi neşe dolu bir sesle.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Armen Hagopian
Kurtadam
Kurtadam
Armen Hagopian


Mesaj Sayısı : 108
Kayıt tarihi : 27/11/11

Altın Gökyüzü Empty
MesajKonu: Geri: Altın Gökyüzü   Altın Gökyüzü EmptyC.tesi Ağus. 11, 2012 1:11 pm


    Karanlığa boğulmuş olmasına rağmen içinde bulunduğu sınırlardan dolayı güven veren toprakta adımlarını bir bir sıralarken yaklaşık üç yıl öncesini bir dejavu misali yaşamış oldu melez kurt. Yedil geçirdiği kendisini bir evin sıcaklığını sunan okulundaki son gününü nasılda buruk yaşamıştı. Yalnızca üç ay babasının gazabına uğradığı zamanların da geride kaldığının habercisiydi onun için mezuniyet. Kardeşine ve annesine rağmen o eve dönmeyi hiç istemiyordu. Evden uzak kalma arzusunun ona biçilen bir lanet ile gerçekleşeceğini bilseydi kuşkusuz dilediklerine daha dikkat ederdi. Etta ile tanıştığı ve Hogwarts’a yakın olduğu dönemlerde kulağına çalınan haberlere göre Altair son senesinde okulu bırakmıştı. Eğer burada olsaydı aradan geçen zamanın ardından kardeşini de görebilirdi. Kardeşinin Hogwarts’ı bırakışına dair bir fikir yürütemeyişi ise onsuz geçirdiği zamanlarda neler yaptığına dair merakını da körüklüyordu.

    Nihayet okulun o görkemli giriş katına girdiğinde ailesine dair kaygılarını dışarıda bırakmış bugünü adayacağı cadıyı beklemeye koyulmuştu balo salonunun girişinde. Etrafta dolaşan öğrencilere göz gezdirdiğinde kimlerin mezun olacağını seçmesi hiç de zor olmuyordu simalarındaki neşeyi ve heyecanı okuduğunda. Bir gezginin bulabileceği en iyi smokini üzerine geçirmiş hala görünmez kanatları olduğuna inandığı meleğini beklerken ona layık olmama kaygısını içinde barındırıyordu. Merdivenin başında tüm ihtişamı ile belirdiğinde nefesleri kesen böylesine bir güzelliğe sahip olduğu için kendisini dünyanın en şanslı kurdu sayabilirdi o an. Aradaki mesafeyi arşınlayıp büyücünün yanına geldiğinde cadı, melez kurdun hayranlığı dudaklarına yerleşen tebessümden rahatça görülebilirdi. “Gelmeyeceğime dair şüphelerin mi vardı yoksa?” Kulaklarını kutsayan sesin kendisini ele geçirmesine izin verirken kolunu cadıya uzattı. Onun için böylesi önemli bir günde yanında olmayı canı gönülden istemiş, balo zamanının dolunaya denk gelmeyişini ise şans saymıştı. Koluna giren cadı ile salonda yürümeye başladıklarında hayranlığını gizlemeye ihtiyaç duymadı. “Çok güzel görünüyorsun.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Pierretta Qixinâ
Hufflepuff VII. Sınıf
Hufflepuff VII. Sınıf
Pierretta Qixinâ


Mesaj Sayısı : 6885
Kayıt tarihi : 04/09/10
Lakap : Nemesis, goddess of revenge.

Altın Gökyüzü Empty
MesajKonu: Geri: Altın Gökyüzü   Altın Gökyüzü EmptyCuma Ağus. 17, 2012 9:27 pm

    Kolunu cadıya uzatan büyücü her zamanki hassasiyetiyle hareket ediyordu. Gecenin kızının yüzüne yerleşen tebessümü eşliğinde Balo Salonu'na doğru giriş yaptıklarında tanıdık herkese de tebessüm armağan etmek zorunda hissediyordu kendisini Pierretta. Son yılı da bitmişti, ki zaten bir daha bu insanların hiçbirini görmemeyi planlıyordu. Bu yüzden son bir gece daha Polyannacılık oynamaktan bir zarar gelmezdi. Birbirleri ile müthiş bir uyum içerisindeki bu çift için ayırtılmış masaya doğru yürürken Armen'in duygularını açıkça da dile getiren kelimeler cadının yeniden bir nebze dahi olsa utanmasına sebebiyet vermişti. ''Çok güzel görünüyorsun,'' demişti genç adam, hayranlığını gizleyemeyerek. Bunun üzerine şımarık bir şekilde kıkırdamış ve cevabını gecikmeden vermişti kumral porsuk. ''Sen de her zamanki gibi çok yakışıklısın, sevgilim.'' Masalarına oturmadan önce söylediği sözlerin ardından büyücünün yanağına bir öpücük kondurarak süslemişti kelimelerini. Yan yana oturdukları ve muhteşem bir şekilde kusursuz masanın biraz uzağında gezinen tanıdık yüzlere çevirmişti bakışları birkaç saniyeliğine. Herkes bu gece için heyecanlı duruyordu belli ki. Pierretta da heyecanını gizleyemeyenlerdendi. Tekrar Armen'e çevirdiğinde bakışlarını, onu izlediğini fark etti ve gece boyunca yüzünden düşmeyecek olan gülümsemesi tekrar yüzünü kapladı. Bir şeyler deme gereği duyduğunda aklına gelen ilk şeyi söyledi. ''Daha önce seni hiç Hogwarts'ta görmemiştim.'' Başka bir okula gitmişti ya da belki okulu bırakmıştı. Çünkü onu daha önce görseydi, aşık olduğu adamın yüzünü bir daha unutamazdı. Merakı belki de bundan kaynaklanıyordu. Mutluluğun ne demek olduğunu ona öğreten birini çok geç tanımış olması kayıplarından biriydi belki, evet; ama yine de artık ona sahipti. Bu her şeyi unutturabilirdi Nemesis'e.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Armen Hagopian
Kurtadam
Kurtadam
Armen Hagopian


Mesaj Sayısı : 108
Kayıt tarihi : 27/11/11

Altın Gökyüzü Empty
MesajKonu: Geri: Altın Gökyüzü   Altın Gökyüzü EmptyPaz Eyl. 09, 2012 1:17 pm


    Yanağına kondurulan efsunlu öpücüğün tüm bedenini esir almasına izin veren büyücü, her ne kadar bir hayvanın genlerine sahip olsa da nezaket gösterisi yapmayı ihmal etmemiş, kibarca cadının sandalyesini tutarak oturmasına izin vermişti. Bedenini onun yanına bırakırken gözlerini gecenin kızından ayıramayışı ona çocukken yaşadığı masum sevgileri anımsatmıştı. Şimdi çocuk sayılamayacak bir yaşta olmasına rağmen yüreğinde yeşerttiği heyecan küçüklüğünü tekrar yaşıyormuş gibi hissettiriyordu.

    Gözlerini diktiği cadı ona hitaben konuştuğunda dudak kıvrımına hoş bir tebessüm yerleştirişinin akabinde hafif alaycı bir tonda konuştu. “Sen Hogwarts’ı yeni yeni keşfettiğin dönemlerde ben mezun oluyordum.” Tebessümü büyüyerek kalın dudaklarına yayılırken, burada okuduğu yedi yıl boyunca en azından son birkaç yılında genç cadıyı fark edememiş oluşunu talihsizlik olarak adlandırırken kendisine de sitem etmişti. Belki girişken bir ruha sahip olsaydı aniden yaşamını bu denli mükemmel kılan kızı daha önce bulabilirdi. Bu gibi düşünceler zihnini meşgul ederken masaların arasında içki dolu tepsilerle dolaşan görevlilerden gözüne çarpan birisine işaret vererek masaya çağırmayı da ihmal etmemişti. Rengârenk ışıklarla bir cümbüşü anımsatan, kendilerine ait gökyüzünün eşliğinde ince, uzun kadehi kavrayarak havaya kaldırdı.

    “Meleğimin mezuniyetine.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Pierretta Qixinâ
Hufflepuff VII. Sınıf
Hufflepuff VII. Sınıf
Pierretta Qixinâ


Mesaj Sayısı : 6885
Kayıt tarihi : 04/09/10
Lakap : Nemesis, goddess of revenge.

Altın Gökyüzü Empty
MesajKonu: Geri: Altın Gökyüzü   Altın Gökyüzü EmptyPaz Eyl. 16, 2012 5:11 pm

    Kurtadamın dudaklarında dökülen güzel sözlere karşılık vererek kadehini kaldırmıştı porsuk da. Sonun başlangıcını yaşarken, çevresini saran gerginlik hissinden bir nebze olsun kurtulmasını sağlamıştı alkol. Yine de fazla etki ettiği söylenemezdi. Dudakları alkolün nahoş hissiyle ıslanırken, gözleri bir benzerine takılmıştı. Yudumladığı içki midesine yol alırken dudakları sevgilisine heyecanla bir şeyler fısıldadı ve yerinden kalktı cadı. ''Seni biriyle tanıştırmak istiyorum.'' Ayağa kalkarken göz göze geldiği ikizi, Pierretta'nın el işareti ile onun yanına gelirken, ailesinde geriye kalan tek kişiyle sevgilisini tanıştıracağı için daha da çok heyecanlanmıştı farkında olmadan; fakat her haliyle ihtişamını koruyan porsuğun dudakları gülümsüyor ve gözleri ışıldıyordu. Diğer yarısının koluna girdiğinde, Armen'in oturduğu masadan çok fazla uzaklaşmamıştı. Birkaç adımda masalarına geri dönerken, iki cadıyı yan yana gören kurtun yüzündeki şaşkın ifadeye gülmeden edememişti Nemesis. Birbirlerini tıpa tıp aynısı olan cadılar, büyücünün karşısında bütün güzellikleriyle yan yana duruyorlardı. Balo kıyafetleri arasındaki fark, Pierretta ile Jacquetta'yı ayırt etmesine yardımcı olacak tek şeydi o an. Bir de bakışlar; fakat o apayrı bir konuydu. ''Bu Armen, ikiz. Bu da Jacquetta, sevgilim.'' Birbirleri ile tanışma aşamasında olan iki kişinin adını dile getirdikten sonra ikisinin ayak üstü muhabbetine kulak misafiri olmuş ve Jacquetta'nın gitmesi gerektiğini söyleyeceği zamanı beklemişti, o kısa süre içerisinde. Bu son gecesini olabildiğince Hagopian'a, yanında olmasını istediği tek kişiye adamayı planlıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Altın Gökyüzü
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz... :: Genel Olarak Wigtown :: Geçmiş Balolar-
Buraya geçin: