Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz...
Wigtown Wanderers'a Hoş Geldiniz!

Forumumuzda vakit geçirip, role play yapmak lütfen için üye olun.

https://discord.gg/QCRdw8xVE8
Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz...
Wigtown Wanderers'a Hoş Geldiniz!

Forumumuzda vakit geçirip, role play yapmak lütfen için üye olun.

https://discord.gg/QCRdw8xVE8
Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
https://discord.gg/QCRdw8xVE8

 

 Cennet Bahçesi

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Amethea Adrasteia
Astronomi Profesörü & Ravenclaw Bina Sorumlusu & Admin
Astronomi Profesörü & Ravenclaw Bina Sorumlusu & Admin
Amethea Adrasteia


Mesaj Sayısı : 679
Kayıt tarihi : 25/06/10
Yaş : 29

Cennet Bahçesi Empty
MesajKonu: Cennet Bahçesi   Cennet Bahçesi EmptyCuma Ağus. 03, 2012 11:41 pm


[Resimleri sadece adminler görebilir.]

Ucu görünmeyen bir orman suretine bürünmüş balo salonunun merkezinde, adını layıkı ile taşıyan masadır. Bu masada oturuyorsanız, her an meraklı bakışların odağı olacaksınız demektir.





Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Euterpe Rouvas
SFL
SFL
Euterpe Rouvas


Mesaj Sayısı : 7172
Kayıt tarihi : 08/04/11
Yaş : 29
Lakap : Persephone.

Cennet Bahçesi Empty
MesajKonu: Geri: Cennet Bahçesi   Cennet Bahçesi EmptySalı Ağus. 07, 2012 2:00 pm

    Hazırlanır hazırlanmaz, bahçeye çıkmasına bir anlam veremese bile, vedalaşıyordu kudretli ay ışığıyla. Parıldayan gözlerini, ışığın sonsuz enerjisine adamış, tüm ruhunun huzura erdiğini hissediyordu. Askısız, tüm bedenini saran siyah elbisesi fazlasıyla pahalı olduğunu gösteren taşlarla işlenmiş üstüne üstlük ince belini saran siyah kurdelesi ile bir tanrıçayı andırıyordu. Önü kısa olan kabarık eteğinin arkası bir kuyruk misali yerlere kadar siyah tüllerle kaplıydı. Yıllar önce annesinin dolabında bulduğu elbiseyi almış ve iyice bir elden geçirmişti, yakın dostu Floja ile. Bu kadar süslenmesine bir anlam veremese dahi, kendi mezuniyeti olarak kabul ediyordu. Çünkü bu gece onun için bir son olacaktı. Yeni bir sayfanın başlangıcı, huzura erdiği günlerin ebediyete ulaştığı andı. Kırmızı dudaklarını birbirine bastırırken, tekrar ay ışığının çıplak omzunu ve bacaklarını aydınlatmasına izin vererek yürümeye başladı balo salonuna doğru. Efsunlu görüntüsü altında birkaç tanıdığa selam verdikten sonra kızılımsı saçlarını sol omzuna doğru dağıttı. Koridorlara vardığında siyah topuklu ayakkabını giyerken, kendisine bakan birkaç binadaşına daha gülümsedi. Tek isteği, sorunsuz bir mezuniyet balosu geçirmekti. Biraz mutlu olmak onun da işine gelecekti. Kulaklarının işittiği ses ile kendi kendine gülümserken, yakın arkadaşını görmenin keyfini yaşıyordu.

    ‘‘Ophelia! Süslü porsuk yine baloya damgasını vurmuş.’’
    ‘‘Bizden aşağı kalan bir yanın yok Persephone. Lae’i gördün mü?’’
    ‘‘Büyük ihtimalle kızlar tuvaletinde bıçaklarından birini saklamakla uğraşıyordur.’’

    Dudaklarının arasından çıkan kahkaha ile birlikte yerinden ayrılırken gözüne kestirdiği masaya doğru ilerledi. Masanın konumu bir o kadar iyiyken, görüntüsü cennet bahçelerini anımsatıyordu. Peki, onun cenneti şuan nerede ve nasıldı? Aklını kemiren sorulara engel olamasa bile kendisine yaklaşa yılanı görünce tebessüm etti. ‘‘Bende meraklanmaya başlamıştım, Feodora.’’
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Floja Feodora
SFL
SFL
Floja Feodora


Mesaj Sayısı : 2826
Kayıt tarihi : 16/10/10
Yaş : 29
Lakap : Kötü Kurt.

Cennet Bahçesi Empty
MesajKonu: Geri: Cennet Bahçesi   Cennet Bahçesi EmptySalı Ağus. 07, 2012 2:24 pm

    Yatakhanede, yarı üzgün bir biçimde oturuyordu cadı. Bunun, onun da mezuniyeti olması gerekirken kardeşinin yaptığı gibi dersleri umursamamıştı ve şimdi, ondan ayrılmak zorundaydı. Üzgünlük ve pişmanlıkla derin bir nefes aldı ve hiç özenmeden giyinmeye başladı. Altına geçirdiği yüksek bel, hafif taşlanmış, uçuk mavi kot şortu ve üzerine giydiği, hafif askılı lacivert tişörtüyle baloya inmeye hazırdı. Ayakkabıları ise, son derece sadeydi. Çorapsız giydiği, beyaz converseleri. Evet, işte bu kadar önemsiyordu bu olayı. Son anda aklına gelen, kahverengi ince kemerini de taktı ve saçlarını serbest bırakarak dalgalanmalarına izin vererek balo salonuna doğru yollandı. Koridorlarda gördüğü öğrenciler, o kadar ahım şahım giyinmişti ki, onları gören mezun olurlar sanırdı. Daha zamanı gelmeden, böyle giyinmeye ne gerek vardı? Bu, bizim için değil mezun olanlar için özel bir gündü nasılsa. Pek önemsemeye ihtiyacı yoktu Feodora kızının.

    Balo salonundan içeri girince, tanıdık birkaç kişiye gülümsemesini armağan etti ve onun bu özensiz giyimine bakıp, burun kıvıranları hiç önemsemeden gözleriyle taramaya başladı etrafı. Salonun ortasında yer alan, orman suretine bürünmüş, oldukça yeşilli bir masa ve masada oturan dikkatini çekti genç kızın. Adımlarını o yöne döndürdü ve birkaç saniye sonunda, genç kızın karşısındaki yerini aldı. Genç kızın sözlerine karşılık güldü. “Hazırlanmam yıllarımı aldı. Görüyorsun ya.” Hafifçe göz kırptı ve karşısındaki cadıyı incelemeye başladı. Üzerinde giydiği siyah elbiseyi hemen tanıyıvermişti. Beraber buldukları annesinin elbisesiydi bu ve beraber bu hale getirmişlerdi. Özünde, yine annesinin elbisesiydi ama biraz değişiklik, elbiseyi daha gösterişli bir hale sokmuştu. Genç kızın gözlerinin içine şefkatle bakarak konuştu. “Annenin elbisesi çok yakışmış Euterpe.”

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Euterpe Rouvas
SFL
SFL
Euterpe Rouvas


Mesaj Sayısı : 7172
Kayıt tarihi : 08/04/11
Yaş : 29
Lakap : Persephone.

Cennet Bahçesi Empty
MesajKonu: Geri: Cennet Bahçesi   Cennet Bahçesi EmptySalı Ağus. 07, 2012 2:41 pm

    Kızın özensiz giyimi canını sıkarken dediklerine tebessüm etmeye çalışmıştı. Şuan üzerinde giydiği elbiseyi on sekiz yıl önce annesi Amélia giymiş, üstüne üstlük fotoğraflarından gördüğü kadarıyla kadının aynısı olmuştu. Tek farklı ona benzemeyen kızıl saçları kuzguni renkte değil ve her saniye parıldayan karamel rengi gözleri bir okyanusu andırmıyordu. İnce uzun parmaklarını masaya dayarken, gözlerini kıstı. Acının yerini artık hüzün alırken sadece eskileri anımsıyordu. Geçen ay gittiği mezarlıkta yaşadıkları, ruhuna adeta şifa getirirken bedenini de ferahlatmıştı. Belki değişen hayatı sayesinde bu haldeydi. Tebessüm etmeye çalışırken, müzik sayesinde duyulmayan melodik sesini yükseltmeye karar verdi. ‘‘Sırtımdaki yük her geçen gün artıyor, Floja.’’ Kızın anlamasını istiyordu sadece. Kendisi asla ikizi kadar güçlü olamazdı ancak bu yükü sırtında taşımaya devam edeceğine dair söz vermişti. Serin havayı ciğerlerine doldururken, kızın gri gözlerine baktı. Hissettiğini, hatta kendisini sonuna kadar anladığını biliyordu. ‘‘Gitmem gerek. Bunun farkındasın, değil mi dostum?’’ Gözlerini şimdi sahnenin en canlı bölgesine çekerken kendisine bakan birkaç cadıya gülümsemek zorunda kaldı. İkizinin kendisini bu halde görmesini istemiyordu. Yoksa hasretine yenik düşüp, onu ne kadar özlediğini itiraf edebilirdi. Düşüncelerine gülümserken, hayatında olacağına sevindi bir kere daha. İmkansız denilen o lanetli kelimeye, asla inanmıyordu. Dostunun neler diyeceğini beklerken, masada duran kırmızı şaraba sardı parmaklarını. Dudaklarına dayarken boğazını yakan zehir, kendine gelmesini sağlamıştı. Ancak bu gece sarhoş olmayacaktı, buna izin yoktu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Floja Feodora
SFL
SFL
Floja Feodora


Mesaj Sayısı : 2826
Kayıt tarihi : 16/10/10
Yaş : 29
Lakap : Kötü Kurt.

Cennet Bahçesi Empty
MesajKonu: Geri: Cennet Bahçesi   Cennet Bahçesi EmptyÇarş. Ağus. 15, 2012 6:23 pm

    Kızın yüzündeki değişimi gören cadı, birden duruldu ve cadının en hassas noktasına, bu kadar güzel bir günde değindiği için, kendini suçlu hissetti. Cadının, mezarlık ziyaretine gittiğini anımsadı birden ve yüreğine bir ağırlık çöktü. Şu anda kendini suçlamaktan başka bir şey gelmiyordu elinde. Yaptın yine yapacağını Floja, çeneni biraz da tutsan, diye beynini kemirdi durdu. Müzik sesinin melodisinin kulaklarına dolmasının ardından gelen cadının söyledikleriyle omuzları daha da çöktü. Mahcup bir edayla gülümsemeye çalışarak, konuştu “Seni üzmek istememiştim Euterpe.” Dedi ve ardından ekledi. “Bunların hepsini beraber aşacağımıza dair birbirimize söz verdik, sen en kötü günümde benim yanımdaydın ve ben de aynısını yapacağım.” Karşısındaki cadının nasıl bir ikilem içinde olduğunu anlıyordu. Sadece, yanında olmak ve acılarını bir nebze olsun hafifletmek istiyordu Floja. Bunun için de elinden gelen her şeyi yapmaya hazırdı. Gözlerini, karşısındaki dostunun gözlerine dikti. “Ne demek gitmem gerek Euterpe?” Cadının sözleri, ağzından bir ok misali çıkarak karşısındaki cadıya saplanırken Floja’nın gözleri alev alevdi. Gitmek demek, her şeyden vazgeçmek demekti. Gitmek demek, umutlarından ve hayallerinden vazgeçmek demekti Floja için. Kendisinin yaptığı hataları, dostunun yapmasına izin vermeyecekti. Ona can, yoldaş olacaktı. Derin bir nefes aldı ve sakinlemeye çalıştı. Birkaç dakika sonra tekrar eski neşesini yerine getirmeye çabalıyordu. “Hadi ama Euterpe! Oturduğumuz masaya bir bak. En ortadayız ve gözler her an bizim üzerimizde olabilir. Böyle davranarak, düşmanlarına da en zayıf halkanı açmış oluyorsun. Sen bu değilsin! Sen, güçlü birisin.” Ardından, hafifçe gülümseyerek tekrar cadıya baktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Euterpe Rouvas
SFL
SFL
Euterpe Rouvas


Mesaj Sayısı : 7172
Kayıt tarihi : 08/04/11
Yaş : 29
Lakap : Persephone.

Cennet Bahçesi Empty
MesajKonu: Geri: Cennet Bahçesi   Cennet Bahçesi EmptyPerş. Ağus. 16, 2012 7:37 am

    Yakın dostunun panik olması kızı sinir ederken, tekrar mutlu etmeye çalışıyordu onu. Gözlerini devirmekle yetindi ve düşündü. Ne zamandan beri bu kadar telaşlıydı? Yüzünü kıza çevirerek sıkıntı ile zoraki bir tebessüm gönderdi. Kıza yaklaştı ve bir sır verir gibi fısıldadı. ‘‘Ah tatlım aramızda kalsın ama gelecek dönem buralarda olmayacağım.’’ Heyecanla parıldayan gözleri Persephone’u sevimli kılarken bir o kadar da tehlikeliydi. Uzun parmakları kristal kadehin üzerinde hareket ederken bir yandan da düşünüyordu. Birkaç dans eden çifte abartılı bir hayranlıkla bakarken dudaklarından hiç beklemeyeceği kelimeler döküldü. ‘‘Siz derslerinizle uğraşırken ben hayatımın aşkıyla birlikte olacağım, dostum.’’ Dudaklarının arasında kopan kıkırtı yanındaki kızı dehşete düşürürken gülmekle yetindi. ‘‘Sadece küçük bir şaka Floja, onu sevdiğim doğru ancak zor kızı oynamayı severim.’’ Göz kıparken dudaklarına dayadığı kadehin içindeki kırmızı içkiyi içmeye başladı. Tanrı aşkına şarap demeye bin şahit isterdi, yoksa içtiği vişne suyu muydu? Yüzünü buruştururken yiyeceklerin bulunduğu bölüme baktı. Ardından dostunun sözleri ile sakinliğini korudu. ‘‘Tatlım ben düşmanlarımı postalayalı çok oluyor. Hepsi işe yaramaz ve çakma sarışınların teki.’’ Sözünün Nova’yı hedeflediğinin farkındaydı. Leander’ı elde ettiği için kızın suratı bir süredir asıktı. Ah yazık Euterpe, yine düşmanlarını yeniyorsun. Bıkmadın mı? Kafasının içinde mırıldanan kibirli haline gülerek karşılık verdi ve eliyle birkaç çocuğu gösterdi. ‘‘Eee senin durumlar nasıl, güzelim?’’
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Floja Feodora
SFL
SFL
Floja Feodora


Mesaj Sayısı : 2826
Kayıt tarihi : 16/10/10
Yaş : 29
Lakap : Kötü Kurt.

Cennet Bahçesi Empty
MesajKonu: Geri: Cennet Bahçesi   Cennet Bahçesi EmptyPerş. Ağus. 16, 2012 7:53 pm

    “Saçma!” Dedi, gözlerinden adeta ateş çıkartarak. “Hayatının aşkı diye bir şey yoktur! Sadece, hayatına birileri girer onu alt üst eder ve sonra senden habersiz çekip giderler. Eğer bu aşksa, hayır. Ben almayayım Euterpe.” Siniri, fırlattığı sözlerinin ardından biraz da olsa geçmişti. İçinde, hala geçmişe dair ufacıkta olsa öfke, kalp kırıklığı ve umutsuzluk barındırıyordu sarışın cadı. Sıkılmışçasına derin bir nefes aldı ve masada, önünde duran ne olduğu belirsiz sarı içeceğin olduğu bardağı alarak dudaklarına götürdü ve bir yudum aldı. Güzel diye mırıldandı. Gözleri bir anlığına ileriki masada oturan Q’ya ilişti. Kısa bir göz süzmenin ardından, gözlerini kapadı ve düşüncelerini toparlamayı denedi. Gözleri Euterpe ile buluştuğunda sırıttı. “Benim için, aşık olabileceğim birileri kalmadı Euterpe. Sadece kendim için yaşıyorum. Salondaki diğer erkekleri de bana göstermekten vazgeç.” Hafifçe güldükten sonra, birden aklına yeni dank etmişti kızın sözlerine cevap vermeyişi. Hemen toparlandı ve dirseklerini masaya dayayarak kıza biraz daha yaklaştı. Gözlerini iyice kıstı ve tehtidkar bir sesle konuştu. “Sen, Euterpe Rouvas. Eğer Slytherin binasından dışarıya adımını atarsan, seni parçalarım.” Evet, bunu yapardı. İkizi de gidiyordu ve Euterpe’den bir başkası kalmamıştı. Eğer o da giderse, ne halt ederdi bilemiyordu. “Ayrıca…” Dedi, kaşının bir tanesini kaldırarak, “senin aşık olduğunu pek nadir görmüyorum.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Euterpe Rouvas
SFL
SFL
Euterpe Rouvas


Mesaj Sayısı : 7172
Kayıt tarihi : 08/04/11
Yaş : 29
Lakap : Persephone.

Cennet Bahçesi Empty
MesajKonu: Geri: Cennet Bahçesi   Cennet Bahçesi EmptyCuma Ağus. 17, 2012 2:49 am

    Kızın dediğine gözlerini devirdi ve hala şakaya vurduğunu anladı. Floja’nın son günlerde değişmesi, Persephone’un canını sıkarken sadece düşünmekle yetindi. Son günlerde yaptığı tek şey buydu belki de. Düşün, düşün ve düşün. Tanrı aşkına, içinde yılan ruhu olan eski dişi yılan neredeydi? Parmakları anlını sararken sadece baygın baygın baktı. Ruhu kadar bedeni de yorgundu artık. Uzun bir süre dinlenmeli sadece kendine odaklanmalıydı. Boğucu havayı içine çekerken gözlerini arkadaşına kaydırdı ve tebessüm etti. ‘‘Tek başıma gitmeyeceğim Floj, sen de benimle gelmelisin. Sensiz nereye gidebilirim, saçma!’’ Onu da istiyordu elbette. Dostu olmadan başaramazdı bunu. Darcy’nin yanına gidebilirdi, böyle kibar bir daveti reddedemezdi. Castor’da olabilirdi, uzun bir süre mutlu yaşarlardı. Ancak dışarıdan gelen tehlikelere karşı Feodora kızı olmadan engel olamazdı. Hem kendisine bir şey olursa, kime emanet edecekti sevdiklerini? Bakışları dalgınlaşırken, kendisine kalkan kaşa sesli bir şekilde güldü. ‘‘Dedikodulardan bu kadar uzak kaldığını bilmiyordum, dostum.’’ İç geçirdi ve ardından sözlerine devam etti. ‘‘Castor’u hatırlamadığına söyleme bana.’’ Bunca yıldır çektiği acıyı dostu bilmeyecekti de kim bilecekti? Daniél’in öldüğü sırada gidip Feodora kızına ağlayışını hatırlıyordu. İçki içtikleri gün o olmasa bile aklının hep Castor’da olduğunu da biliyordu, Feodora kızı. Çünkü ne olursa olsun bu okulda kendisini en iyi tanıyan kişiydi o. Başkası da olamazdı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Floja Feodora
SFL
SFL
Floja Feodora


Mesaj Sayısı : 2826
Kayıt tarihi : 16/10/10
Yaş : 29
Lakap : Kötü Kurt.

Cennet Bahçesi Empty
MesajKonu: Geri: Cennet Bahçesi   Cennet Bahçesi EmptyC.tesi Ağus. 25, 2012 5:54 pm

    Cadının haline gülümserken buldu kendini cadı. Onunla gitme teklifi oldukça güzel geliyordu kulağa ama yapabilir miydi bilmiyordu. Daha, öğrenmesi gereken bir çok şey vardı ve atlanması gereken birkaç sınıf daha. Dostunun gözlerine baktı ve masanın üzerinde duran elinin üzerine, elini koydu. “Seninle gelmeye her zaman varım Euterpe. Ama bu sefer, hayatımda bir şeyleri düzene oturtmalıyım. Bak, kardeşim evleniyor ve ben hala okuyorum.” Buruk bir gülümseme kapladı dudaklarını. Kalbi o kadar kırıktı ki aslında. İkizi için hem seviniyordu hem de ondan kopacağı için yüreği yanıyordu. Soyadı Feodora değil, başka bir şey olacaktı. Zaman geçtikçe, görüşmeleri de uzaktan olurdu belki de. Floja, bunları düşündükçe ne yapması gerektiğini, nasıl davranması gerektiğini bilemiyordu. Yaşlar gözüne doğru hücuma geçmişti bile. Cadı, kendisini sıkıp yaşları geri yollamayı başarmıştı ama mavi gözlerinin üzerine buğu çökmüştü bir kere. Bunu dostuna belli etmemek için uğraş veriyordu şimdi. Dudaklarına yapay bir gülümseme koydu. “Tabi ki Castor’u hatırlıyorum! Sanatçı gibi bir şeydi değil mi?” Konunun Euterpe safhasına çekilmesi, onu mutlu ederdi ve düşüncelerinden de biraz olsun uzaklaşmayı başarabilirdi belki…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Euterpe Rouvas
SFL
SFL
Euterpe Rouvas


Mesaj Sayısı : 7172
Kayıt tarihi : 08/04/11
Yaş : 29
Lakap : Persephone.

Cennet Bahçesi Empty
MesajKonu: Geri: Cennet Bahçesi   Cennet Bahçesi EmptySalı Ağus. 28, 2012 4:08 pm

    Gözlerini kırpıştırdı ve dudaklarını büzdü. Onu burada bırakamazdı, istemiyordu. Meleği andıran çehresi, arkadaşına dönerken onu son defa görmemeyi diliyordu. Sonuçta içindeki lanet kötü bir şeylerin habercisi olduğu için hareketlenerek ister istemez canını yakıyordu. Buna izin vermemesi gerekiyordu normalde ancak işler çığırından çıkmıştı. Dirseğini dayadığı masaya tüm ağırlığını verdi ve ayaklarını acıtan topuklu ayakkabılarına baktı nefretle. Ne olursun olsun asla barışamıyordu kadın icatlarıyla, hâlbuki genç bir cadıydı o. Kızılı andıran saçlarını geriye doğru ittirirken düşündü. Floja’yla aynı anda sınıfta kaldıklarını hatırlayınca haline kıkırdadı ve düşüncelerini dostuna aktardı. ‘‘Hey, sınıfta kalmışsak ne olmuş? Sonuçta ikimizde yaşıtız ve yeterince şey öğrendik. Ah Merlin Aşkına! İyi misin Feodora?’’ Kendisinin yeterince şey öğrendiği hatta SFL olsun herkesin kendisine destek çıktığını biliyordu. Floja için de aynısını düşünüyordu ancak cadının okulda kalmaya niyeti vardı. Dudaklarının kenarları kıvrılırken Castor hakkında konuşmanın mutluluğunu yaşadı doyasıya. Yıllar önce Darcy ve Floja’ya ondan bahsettiğini ancak kendisini bırakıp gitmesi ile tüm acıyı yaşadığını biliyordu. Dostları da biliyordu, hatta herkes. Ancak Daniél’in birden ortaya çıkması her şeyi değiştirmişti. Belki Castor’u unutmanın tek yoluydu ancak kaçmaktan başka bir şey değildi. Evet, Floja’nın kendisine göl kenarında destek çıktığını hatırlıyordu o öldüğünde. Ancak bunu daha fazla barındıramazdı içinde. Ona ciddi bir aşk beslemiyordu, hoşlanıyordu. Ancak Castor tüm erkeklerden farklıydı. Kendisi her ne kadar onun için fazla bir anlam taşımasa da Rouvas kızı ona kör kütük âşık olmuştu. Arkadaşının cümlesinin ardından bir kahkaha attı ve melodik sesinin havada süzülmesine olanak sağladı. ‘‘Aynen öyle olmuş. Floja…’’ Kendisine dönen bir çift mavi göze utangaç bir şekilde baktı ardından gözlerini sahneye dikerek fısıldadı. ‘‘Biz birlikteyiz.’’
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Floja Feodora
SFL
SFL
Floja Feodora


Mesaj Sayısı : 2826
Kayıt tarihi : 16/10/10
Yaş : 29
Lakap : Kötü Kurt.

Cennet Bahçesi Empty
MesajKonu: Geri: Cennet Bahçesi   Cennet Bahçesi EmptyPaz Eyl. 02, 2012 10:21 am

    Genç cadının sıkıntılı yüz ifadesinden, neler olup bittiğini idrak edemiyordu Floja. Kafası hala karışıktı. Okulda kalmak istiyordu ama ardından yürüdüğü kişiyi de bırakmak istemiyordu. Zamanı gelince, elbette okulu terk edecekti ve bunun çok yakın bir zamanda gerçekleşeceğini de biliyordu. Vücudu birden titredi. Düşüncelerinin ardında yatanların onu ürkütmesine izin vermeyecekti. Ellerini kollarına doladı ve sıvazlamaya başladı. Düşünceleri başka yöne akacakken, cadının sesiyle durakladı. “Tabiki de bir şey olmaz. Öğrenebileceğimiz her şeyi öğrendik sayılır, hala öğreneceğimiz birkaç şey de var tabi. Bu arada, gayet iyiyim.” Dedi ve sıcacık gülümsedi. Euterpe’yi son görüşü olsun istemiyordu. Onunla daha yapacağı bir çok şey vardı ve listenin sadece 4/1 ini yapmışlardı neredeyse. Gözlerini cadıya çevirdiğinde, ruhundaki donukluğu hissetti ama bir şey demedi. Canını sıkan bir şey olduğunda elbette anlatacaktı. Aklına, onunla ilk tanıştıkları zaman geldi. Göl Kenarında tanışmışlardı ve beraber göl kenarında ağlamışlardı kaderlerine. Her şey orada başlamıştı ama orada bitmeyecekti. Bunu kafasına koymuştu. Cadının ağzından ismini duyunca, başını çevirdi ve ona utangaç gözlerle bakan Euterpe’ye baktı. Neden böyle bakıyordu? Tek kaşını kaldırdı ve ardından ne diyeceğini bekledi. Cadı, gözlerini başka bir noktaya dikmişti ardından gelen sözler, Floja için ufak çaplı bir şok etkisi yaratmıştı. Ardından kendini toparladı. “EUTERPE!” İstemeyerekte olsa, sevinçten biraz bağırdığını fark etti ve ona çevrilen gözlere aldırmayarak cümlesinin gerisini fısıltıyla devam ettirdi. “Buna ne kadar sevindiğimi anlatamam.” Cadının gözlerinin içine baktı ve ne zamandır oraya olmayan bir parıltı yakaladı. “Her şeyi anlatmanı istiyorum Persephone.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Euterpe Rouvas
SFL
SFL
Euterpe Rouvas


Mesaj Sayısı : 7172
Kayıt tarihi : 08/04/11
Yaş : 29
Lakap : Persephone.

Cennet Bahçesi Empty
MesajKonu: Geri: Cennet Bahçesi   Cennet Bahçesi EmptyPaz Eyl. 02, 2012 4:46 pm

    Kızın mutluluğuna bakarken, içindeki kıpırtıya engel olamadı. Şaka gibiydi, tanrı aşkına hani yılan âşık olabilirdi? Şu zamana kadar birlikte olduğu adamlar ya hoşlandığı ya da beğendikleriydi. Hatta inanılmaz da olsa çıkar ilişkisi bile vardı. Ancak ne ellerini tutmuş ne de gözlerine doğrudan bakabilmişti. Tanrıçanın dudağına bıraktıkları bir buse bile olmamıştı. Ancak Castor’da hissettiği duygular, hepsinden beterdi. Beynindeki mantığı bile devre dışı bırakıyordu yetenekli müzisyen. Notalarının tanrısı. Bazen kendi sesinden bile etkileyici olan o sesi duymak için cehennemde yanmaya razı oluyordu. Sabret Persephone, Hades’ine kavuşmana az kaldı. Yatıştırıcı sözleri beyninde yankılanırken, karamel rengi gözleri çakıştı buz mavisi gözlerle. Kızın kendisine böyle bakması, yüzünün kırmızıya bürünmesine olanak veriyordu adeta. ‘‘Seni kötü kurt! Bana şöyle bakma, garip oluyorum.’’ Uzun ince parmaklarını yanağına dayayarak kadehine bakmaya sürdürdü. Mazisini tarıyordu sanki onunla ilk karşılaşmalarını. İçinde çırpınan kalbi ve gözlerindeki hüznü. Her saniyesini hatırlıyordu. ‘‘Okuldan kaçtığım gün bardaydı işte. Yanında sarışın bir tane kız vardı.’’ Kıskandığını belli edercesine buruşturdu yüzünü. Her ne kadar arkadaşı olsa da, Castor’a inanamıyordu. Kız fazlasıyla güzeldi, kendisinden bile! ‘‘Böyle devam etti şuan buradayız ve ben kaçınca onunla daha sık görüşeceğim. Belki… ya da asla.’’ Bakışlarındaki hüzün ortaya çıktı, yine bir duygu patlaması yaşıyordu. ‘‘Bilmiyorum ve emin değilim. İçimden bir ses hiçbir şeyin iyi olmayacağını söylüyor.’’
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Floja Feodora
SFL
SFL
Floja Feodora


Mesaj Sayısı : 2826
Kayıt tarihi : 16/10/10
Yaş : 29
Lakap : Kötü Kurt.

Cennet Bahçesi Empty
MesajKonu: Geri: Cennet Bahçesi   Cennet Bahçesi EmptySalı Eyl. 04, 2012 3:01 pm

    Aslında aşık olmaya şaşırıyordu. Karşısındaki cadı da kendisi gibiydi. Duygularını belli etmez, etmeyi de sevmezdi. Ama, sevmenin tadına varmıştı bir kere ve o kadar mutluydu ki Floja onun için. Kendisi için yakalayamadığı mutluluğu, en yakın dostunun yakalamış olması onu biraz da hüzünlendirdi. Acı çekmesini, üzülmesini istemiyordu. Hele hele terk edilmek, cadının cinnet geçirmesine yeterdi de artardı bile. Onu durdurmaya ne dostunun gücü yeterdi, ne de bir başkasının. Asasını boğazına dayadığı gibi… Zihninden düşünceleri kovalamak istercesine ellerini salladı boşlukta. Dikkatini tekrar dostuna çevirip, anlattıklarını dinlemeye başladı. Kıskandığını her halinden belli olurken, kıkırdamaktan kendini alamadı cadı. Bu normal bir şeydi çünkü insanlar birini kıskandığı zaman suratları öyle bir hal alıyordu ki, gülmemek elde değildi. Cadının yüzü birden umutsuzlukla asıldığında, ardından gelen cümleyi tahmin edebilmişti cadı. “Euterpe. Lütfen, böyle davranma.” Dedi elinden şekeri alınmış küçük bir kız çocuğunu avutur gibi. Ellerini ellerinin üzerine koydu, ona biraz daha destek olabilmek için ve devam etti. “Böyle kötü düşünceleri aklından uzaklaştırmazsan eğer, kendi kendine kuracaksın ve beyninde kurduğun bir dünyada yaşamaya başlayacaksın. Olumsuz düşünmek, hiçte sağlıklı bir şey değil. Bu düşüncelerini aklından uzak tut. Hatta, tamamen sil ve bir daha düşünme!” Söylediği son sözün ardından, ellerinin altındaki elleri, güç verirmişcesine sıktı ve her zaman yanında olduğunu, ve her zaman da yanında olacağını bir kez daha gösterdi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Euterpe Rouvas
SFL
SFL
Euterpe Rouvas


Mesaj Sayısı : 7172
Kayıt tarihi : 08/04/11
Yaş : 29
Lakap : Persephone.

Cennet Bahçesi Empty
MesajKonu: Geri: Cennet Bahçesi   Cennet Bahçesi EmptyCuma Eyl. 14, 2012 6:02 pm

    Baktı, ruhsuz ve inançsız karamel gözleriyle karşısında duran sarışın cadıya. İnanmıyordu, inanamazdı. Pozitif düşüncelerin hiçliğinde kaybolmaktansa en kötüsünü düşünmeyi yeğlerdi. Dudakları yavaşça bükülürken içindeki bombayı tutmaya çalışıyordu. Mutluyken ve umutluyken, içine doğan sıkıntılardan dolayı ne yapacağını bilmiyordu cadı. Tek bildiği patlamaya hazır bir sinir küpü olduğuydu. Hiçbir zaman mutluluğu ve umudu hak etmemişken, şimdi buna inanamazdı. O doğarken pes etmişti, doğarken görmüştü cezasını. Laneti karşısında savunmasız kalırken, tek çıkış yoluydu cenneti. Kızın sözlerine tavır alırken, ruhuna bile karşı çıktığını hissediyordu. Bu ben olamam, hayır. Kurtulmayı diliyordu içinde bulunduğu ortamdan. Okul ona öyle bir zehir tattırmıştı ki, dışarıdaki hayatın iyi olduğunu sanıyordu. Ancak bilmiyordu ki hayatın fazlasıyla perişan olduğunu. Gözlerini bir saniyeliğine kapatırken derin bir nefes aldı. Gözlerine çarpan iğneleyici maviliği ikinci kere hissederken susmaması gerektiğini anlamıştı. Pamuksu hissi veren ellerini sıkan sıcak eller sayesinde gülümsemeye çalışarak konuştu. ‘‘Çok zor Floja. Onun beni sahipleneceğini dahi inanmıyorum. Rouvaslardan kimse beni aramayacak bile, farkında mısın?’’ İnanmasını istercesine kanıt vermek istedi ve sırrını ortaya döktü. ‘‘Geçen gün Veronica’nın canını yakmak istedim. Beni unutması için. Olmadı Floja, başarısızım. Hiçbir şey istediğim gibi olmuyor, anlatabiliyor muyum?’’ Sadece anlamasını diliyordu, gönülden bir şekilde.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Floja Feodora
SFL
SFL
Floja Feodora


Mesaj Sayısı : 2826
Kayıt tarihi : 16/10/10
Yaş : 29
Lakap : Kötü Kurt.

Cennet Bahçesi Empty
MesajKonu: Geri: Cennet Bahçesi   Cennet Bahçesi EmptyPaz Eyl. 16, 2012 6:44 pm

    Uzayan sessizlikte, canı git gide sıkılmaya başlamıştı. Masanın üzerinde, hemen ileride duran kendi bardağını aldı ve kokladı. Ne olduğunu umursamadan dudaklarına götürdü. Bir yudum aldı ve önüne koydu. Ne olduğunu çözebilmiş değildi. Dudaklarından bir sıkıntı nidası fırlayıverdi. Ne olurdu sanki karşısındaki kız birazcık olumlu olsa ve olumlu düşünseydi? Böyle davranınca ve düşününce yüreğini daha da fazla karartıyordu ve işler her zaman istediğinin tam tersine gidiyordu. Ön yargılı olan kendisiydi tamam ama karşısındaki cadının da ondan aşağı kalır yanı yoktu. En azından olumsuz düşünmeyi bırakalı uzun zaman olmuştu. Derince bir nefes aldı ve karşısındaki cadının dediklerine odaklandı. “Eğer böyle düşünmeye devam edersen, gerçek olacak Euterpe. Hem Rouvas’lar senin ailen. Senin için endişeleneceklerini biliyorum. Ayrıca onlar olmazsa bile, ben her zaman buradayım.” Dudaklarına buruk bir gülümseme yerleştirdi. Her zaman, yanında olacağını karşısındaki cadı da biliyordu. “Euterpe… Veronica seni sevdiği için, sana değer verdiği için inanmamıştır. Eğer benden de uzaklaşmaya çalışsaydın ben de inanmaz ve yakanı bırakmazdım. Kendini önemsiz biri gibi görmeyi ve aslında ne kadar önemli biri olduğunu ne zaman anlayacaksın? Herkes için önemli olmayabilirsin ama seni seven ve sana değer veren insanlar için çok önemlisin. Sen, kaybetmekten korktuğum ikinci kişisin Euterpe. Anlıyor musun beni? İnsanlara karşı böyle zıt davranma ve kimseden kendini soğutma. Lütfen.” Evet, doğruydu. Kaybetmekten korktuğu ilk kişi Freja ve babasıydı. Babasını da kaybettikten sonra, bu sayı bire inmişti. Şimdi, ikizini, kardeşini kaybetmek düşüncesini zihninin hiçbir köşesine sığdıramıyordu. Sonrasındaysa, Euterpe geliyordu. Onu kaybetmek, kendinden, yaşamından bir parça kaybetmek gibi bir şeydi. Bunca senedir hiçbir şeyini gizlemediği kişiydi. İmalı bir şekilde öksürdü ve kızın kendisine baskını bekledi. Dikkatin üzerinde olduğundan emin olunca, biraz önce ne içtiğini bilmediği kadehi havaya kaldırdı ve Euterpe’nin tokuşturmasını bekledi ve gülümsedi. “Bizi mutlu eden her şeye!”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Euterpe Rouvas
SFL
SFL
Euterpe Rouvas


Mesaj Sayısı : 7172
Kayıt tarihi : 08/04/11
Yaş : 29
Lakap : Persephone.

Cennet Bahçesi Empty
MesajKonu: Geri: Cennet Bahçesi   Cennet Bahçesi EmptyPaz Eyl. 30, 2012 4:40 pm

    Dostunun sözleri, bir ninni misali yüreğine su serperken gülümsedi sadece. Tebessümü çok şey anlatırken, gözlerindeki bakışlar kalbinin derinliklerine işliyordu. Sadece hayatını kabullenmek zorundaydı, istese de istemese de o Rouvas’tı, Euterpe Rouvas. Küçük bir yaşta meleğini, gençliğinde koruyucusunu ve yetişkinliğine adım atarken dostunu kaybetmişti. İkizini kaybetmesine ramak kala onu kurtarmış, hayatına yön vermeye çalışmıştı. Zordu, anlatması da kolay değildi. Fakat Floja, ruhuna öyle bir özgüven sağlamıştı ki düşüncelerini kaybetme aşamasına gelmişti. Sadece sevdiklerini düşünüyordu. Onlar kendini sevmese bile, tanrıçanın sevgisini kazanmış insanlardı. Darcy, Floja, Etta, Leander, Chester, Claudia ve sayamadığı daha birçok kişi. Bakışları buğulanmaya başlarken, gülümsedi dostuna. Bakışlarını, buz mavisi gözlere değdirdiğinde kızın teklifine kahkaha attı. Dudaklarının arasından çıkan samimi kahkaha, birkaç kişinin bakışlarını kendisine çevirmeye yetse de umursamayacaktı. Kırmızı şarabın dolu olduğu kadehi havaya kaldırarak, arkadaşının kadehiyle tokuşturdu. ‘‘Bizi mutlu eden her şeye!’’ Tebessümü ile dudaklarını tekrar hareket ettirmeye başlamıştı. ‘‘Geçmişimize, geleceğimize, dostluğumuza ve aramızdaki bağa. Sen her ne kadar kabul etmesen bile aşk’a.’’
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Cennet Bahçesi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz... :: Genel Olarak Wigtown :: Geçmiş Balolar-
Buraya geçin: