~Genel Hatlarıyla Roxanne~
-Ölümlü-
Roxanne vampir olmadan önce ailesine düşkün, söz dinleyen ve uyumlu biriydi. Çalışkan, dürüst ve sadıktı. Ailesi için vazgeçemeyeceği hiçbir şey yoktu, kendinden bile vazgeçebilirdi.
-Vampir-
Vampir olduktan sonra ise belli başlı özelliklerini koruyabilmişti. Çalışkanlığı, dürüstlüğü, sadıklığı ve fedakarlığı... Yalnız fedakarlığı sadece Yaratıcısı'naydı aynı sadıklığı gibi.. Vampir olunca gücünü ve güzelliğini keşfetti. Kibirli, ukala ve bencil oldu, küçük dağları o yaratmıştı sanki.. Bir şey istediği gibi olmayınca huysuzlanır ve doğru olmayan şeyler yapar.. Vampir olmasının verdiği gelişmiş duygular sayesinde daha sabırsız ve öfkeli..
~Geçmiş~
-Ölümlü Roxanne-
Rox, Fransa'nın Brest şehrinde 1929 yılında doğmuş ve büyümüştü. Ailesi şehrin alt tabaka insanlarındandı, Rox bu durumdan şikayetçi olsa da hiçbir zaman ailesine söylememişti. En büyük hayali pazarda sepetindeki meyveleri satarken soylu, yakışıklı genç bir adamın onu beğenip evlenmesinin hayallerini kuruyordu. Böylelikle kendisi ve ailesi o pis kokulu lağımdan kurtulabilirlerdi.
1954 yılında bol kazançlı bir pazardan sonra eve gidiyordu. Bugün kazandığı parayla ailesinin karnına 2 akşam tok tutabilirdi, belki o çok beğendiği şapkalardan bile alabilirdi, bir de fular... Bunları nerede ve ne zaman takacağını düşünmek, gereksiz bir şey olduğunu anlamak içini burkmuştu. Hep özendiği hayat gün geçtikçe daha da ulaşılmaz oluyordu gözünde... Nihayet, nihayet o beklediği soylu gelmişti, kız böyle hissediyordu. Caddenin sonundaki uzun boylu, iyi giyimli, şapkalı adam ona bakıyordu. Bundan emindi çünkü caddede ikisinden başka hiç kimse yoktu. Adam elini ona doğru uzatıp yanına çağırmıştı, çağırışında farklı bir şey vardı ve Roxanne bunun farkına varamamıştı. Onu çağıran yakışıklı zengin bir soylu değil, ölümüydü.
-Vampir Oluşu-
Güneş çoktan batmıştı bu yüzden sadece adamın sulietini seçebiliyordu. Onu yanına çağıran adamın yanına heyecanlı ve hızlı adımlarla ilerdi. İçinden sevinç çığlıkları atıyordu, yüzünde ise mesafeli bir gülümseme vardı. Adamın yanına yaklaştığında ne kadar uzun boylu ve yakışıklı olduğunu gördü. Adam gülümsediğinde ise sivri dişlerinin parılmasını görebilmişti sadece... Boynunda keskin bir acı hissetti, sonrasında ağazında nefes almasını engelleyecek bir kol. Vampir çoktan onun kanını emip kendi kanını içirmişti bile. Roxanne zorla kanı içmiş ve tükürmeye vakit bulamadan o sesi duymuştu, ardından saniyelik çok büyük bir acı. Vampir boynunu kırmış ve onu öldürmüştü.
-Vampir Roxanne-
Gözlerini yeni Dünya'ya açtığında karşısında dönüştürücüsü olan vampir vardı. Sorgusuz sualsiz onun emirlerini uygulayacaktı. Ona olan aşkı tarif edilemez bir şeydi. Fakat onunla romantik şeyler yaşamak veya öpüşüp sevişmek istemiyordu. Ona olan aşkı; hayranlık, saf neşe, güven içeriyordu. Adeta bir Tanrı'ydı onun için. Zamanla da en yakın arkadaşı...
*Dönüştüren Vampir. -Aynı zamanda en yakın arkadaşı-
*Sevgili. -Hani gerçek aşkı.-
*Ardeurlar. -Bunlar düzenli Ardeur'larım olacaklar.-
*Nüfuslu Dostlar. -Bunlar sadece bağlantıları olacak, zengin olmalılar-
*Arkadaşlar. -Öyle samimi arkadaşlar işte.-
*Düşmanlar. -Ölümüne düşman olacaklar-