Valèrie Costa
Hayatının her evresinde ben merkezci biri gibi görünmüştür. Her ne kadar başkalarını daha çok düşünse de, kıvrak zekası ve hazırcevaplılığı sayesinde insanların üstlerine alınmasını engellemiş, kendi iyiliği için yaptığını ima etmiştir. Böylece, insanlara yardım edebilmiş olmanın ona verdiği sonsuz hazzını yaşamış, insanların kendini Valèrie'ye karşı borçlu hissetmelerini önlemiş ve çok büyük bir zayıflık olarak gördüğü sevgiyi kendi çapında engellemiştir. Sorsanız, herkes onu bencil ve hırslı biri olarak tanımlar. Oysa, insanları düşündüğünü göstermek istemeyen, oldukça duygusal ve alçakgönüllü biridir. Mükemmeliyetçidir. Hatalara göz yumabilir ancak hatasız olanları daha çok sever. Şanstan ve olasılıklardan nefret eder. Ona göre, hayatındaki her şey kesin olmalıdır. Sıkı olmayan saç tokasından, tarihi belli olmayan ilerideki buluşmalarından bile rahatsızlık duyar. Duygularını hep geri planda tutar, her ne kadar öne çıkmak için pusuda bekliyor olsalar da. Mantığını kullanır, ona güvenir. Riski sevmez, riskli bir durumda ne yapacağını bilemez. Sevimli, cana yakın, kibar ve dengesizlikleri ile meşhur biridir. Hissettikleri, düşündükleri, planladıkları anında değişebilir. Asla pes edecek biri değildir elinden geleni yapmadıkça, fakat hırslı değildir. Ailesi ile yaşadıkları onu erken yaşta olgunlaştırmıştır. Aynı zamanda, histeri hastası.
Öldü.
İkizler.