Claudius Darciel Dieudonné

Konu: Geri: Claudius Darciel Dieudonné Çarş. Ocak 16, 2013 1:26 pm

DÜELLO

“Evet, beğensen de beğenmesen de ben sana Engereğim diyeceğim,”
Kumral büyücünün karşısında usul usul gülümserken kibrinin ve daha pek çok meziyetinin verdiği farkındalıkla elde edeceği yeni parçayı inceliyordu. Herman, artık onundu. Bunu ifşa etmek istercesine ona uzanınca trenin aldığı darbe ile sarsılan cadı, sığ okyanus maviliklerinden neşenin silinmesi ve soylu kanına adrenalin karışması ile tek bir ismi zihninde kaldı. Diğer her şey silinmeye mahkumdu, ailesine asa doğrultmak da söz konusu olsa sadakatini verdiği ve karşısında karakterini aldığı Tanrı’nın yanında olmalıydı.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Konu: Geri: Claudius Darciel Dieudonné Çarş. Ocak 16, 2013 1:35 pm

DOSTLUK SINIRLARI

Dosttuk… Artık neyiz?
Alkyone Ambrosia anlamsız kahkahası, yapılmış ödevleri, birden patlayan öfkesi ve daha pek çok şey olmuştu beş yılda. Ancak pek fazla olmayan ve kimseye dokunmayan kurallarından en çok dikkat ettiğini delip küstahça karşısında dikilince, ikili arasında süren sessizlik büyük kararlara gebe kalmıştı. Darciel Dieudonné aşkının dostuna dokunmuş olmasını, dostunun da bunu seve seve karşılık vermesini kabullenebilir miydi, bilmiyordu.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Konu: Geri: Claudius Darciel Dieudonné Çarş. Ocak 16, 2013 1:44 pm

HAYALİN KESKİN YÜZÜ

“(...)Nasıl olsa cehennemde beraber yanacağız.”
Sözlerin doğru olmasına karşı beslediği özleme tutunmaktan başka bir şansı kalmamıştı zira zamanla önemsemediği bir böcek büyümüş ve kıymetlisine dokunmuş, hayallerini çalmış ve Collesius Allison’ı karşısına başka bir aşkı aksettirmek adına yollamıştı. Çağlayan sığ okyanus mavisi bakışlarına rağmen dudağını ısırmış ve acısını da gururu gibi zırhına katarak kapıya yönelmişti. O 'Dur' diyebilseydi cadı sonsuza dek orada kalabilirdi, lakin masal işte tam bu noktadan sonra silikleşiyor ve sona eriyordu. O halde 'Mutlu Son' diye bir şey yoktu ya da Darciel Romeo ve Juliet dramında adı duyulmayan Romeo'nun ilk aşkı Elizabeth'ten başkası olamamıştı. Collesius ile başlayan hikâyesi bu andan itibaren hiçliğe karışmış, boşlukla kavrulmuştu. Daha kötüsü kalbini canlı tutan ateşi sönmüştü. Darciel kaybetmişti.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Konu: Geri: Claudius Darciel Dieudonné Çarş. Ocak 16, 2013 2:02 pm

YİTİK HİSAR

“Bizi tutan bütün zincirleri kırmaya ne dersin?”
Domuz Kafası’nda Collesius’tan cehennem için birliktelik sözü, yaşadığı hayat içinse koca bir sessizlik aldıktan sonra kanayan yaralarını başka bedenlerle kapamaya çalışmak cazip görünmüştü, ancak bilmiyordu kanayan yarayı kanatandan başkalarıyla kapatmaya çalışırsa mikrop kapacağını. Yüreği mağlup, yüreği yamalı, yüreği gri, yüreği elemli, yüreği hisarsız kalmıştı. Yine de nefesini kesenin Collesius’un dudaklarından başkasının, Lestat’in olmasına müsaade etmektense yalnızlığın soğuğunu tercih ederdi.
Ben zincirlerime eklenilmiş dikenlerin tenime bıraktığı ıstırapla dahi mutluyum galiba.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Konu: Geri: Claudius Darciel Dieudonné Salı Nis. 16, 2013 8:15 am

DİLEMMA

"Ölüme direnen her ruh için kan ödüldür.”
Ve Darciel daha önce hiç açıkça mağlup olacağı bir harbin nihayetini görmek adına kendisine meydan okumamıştı.
Rüzgar darbesiyle dağılan kan kızılı saçların sahibi olan vampirin menekşe rengi gözlerine bakarken sonunu arzuluyor oluşu hayatındaki tragedyanın göstergesiydi bir parça, güzel bir ölümün acı ve tutku vaat eden soğuk dudaklarının cansızlıktan uzak hareketleri arasında sonsuzluğu yudumluyor olmak cezp ediciydi o an için. Sessizce bekledi, güzel bir yüz ve oldukça iyi bir hitap yeteneği olan canını isteyen canavara baktı. Ölüm dilendi. Bir leydiye göre sergilediği gurursuz tavırla omuzları çökmüş, arzusunun yerine gelmeyişinden dolayı sergilediği huysuzluk ise dudaklarının üzerine kapanan dudaklarla boğulmuştu. Miechowa bir parça yakalamıştı.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Konu: Geri: Claudius Darciel Dieudonné Salı Nis. 16, 2013 8:21 am

ANI

“Ölmek bu on yıl içinde yapmayı hedeflediğim şeyler arasında ilk bir milyonun içine girmiyor.”
“Kim bilir, belki ben ölürüm?”
“Geber!”
Serpent Felis Leo Darciel'ı kurtarmış ona hayatında aldığı en büyük hediyelerden birisini vererek yerini sarsılmaz kılmıştı o an için.
Hayatıma hoş geldin Anka.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Konu: Geri: Claudius Darciel Dieudonné Paz Nis. 06, 2014 11:53 am

MUZLİM MİMARİ

Ve Darciel üzerine bir zırhtan ziyade bir deri gibi oturmuş olan kibrini bir nebze dahi genişletemediği gibi yanlış tekniklerle elde ettiği dostunu ölüme uğurlamakta pek de kibar davranmamıştı. Dudaklarında beliren kibir ile ilahi varlığın iradesi elle tutulur yoğunluktaki bir küstahlıkla hiçe sayarken yiyeceği son bir darbenin daha kaldığından habersizdi. Bir ok daha kırıldı.
Yine bir parçası kalbinde kaldı.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Konu: Geri: Claudius Darciel Dieudonné Paz Nis. 06, 2014 12:05 pm

GAZAP NEFHASI

Hayatta her şeyden vazgeçtiği anda küflü bir kalemin ruhuna iliştirdiği, kız kardeşinin ebedi varlığı ile son demlerinde dik durabilmek adına atıyordu her adımını güzel yılan. Ölüm, sıcak nefesiyle ensesinde varlığını hissettirirken bile kendinden emin duruşu, sevdiklerine karşı puslu bakışları ve sanki dudaklarıyla bütünleşmiş bir şekilde biçim bulmuş kibri yanındaydı. Dudağını ısırdı, karşısındaki kızıl güzelin gözlerinin içine bakarken aslında tüm sevdiklerini görüyor gibiydi. Bu bir vedaydı.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Konu: Geri: Claudius Darciel Dieudonné Paz Nis. 06, 2014 12:13 pm

SONBAHAR

”Duyuyor musun Con? Benim şarkım! Herkes adımı çağırıyor… Ah, hayır. Sen duyamazsın, kalanlar gidenin mısralarından hiç anlamadı ki.
İstediğine usul usul sokulurken kurduğu hayaller, yaşadığı acılar, edindiği dostlar, mağlup ettiği düşmanlar ve aldığı yaralar yavaş yavaş bedenini okşamaya başlıyordu. Rüzgar dahi veda ediyordu, yeryüzünün buhran kızına. Alnında ufak bir iz, kolunda kavuran bir acı ve yüreğinde iki yıldır tadamadığı bir ferahlık vardı. Orada savaşanlar arasında en farklısıydı Darciel. Ölmek için gitmişti, sağ çıkmak ve yürümek SFL’in işiydi. En azından ‘Bazı’ sırtlanlar kendilerini artık kral ilan edebilirdi. Ölümü herkesi üzmeyecekti.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Konu: Geri: Claudius Darciel Dieudonné Paz Nis. 06, 2014 12:32 pm

S’ONSUZLUK

“Ben Claudius Darciel Dieudonné. Hayatımda birçok karar verdim, biri hariç tamamı saçma sapan ve kötü sonuçlanan kararlardı. İşte, o biri için tam olarak buradayım. Yemin edecek pek fazla bir şeyim kalmadı lakin inandığım tek şey adına yemin ederim ki Tanrı’m yolun yolum, arzun arzumdur. Tek isteğim memnun olduğunu görebilmektir.”
Ölüm dahi Tanrı’dan ayıramazdı.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Konu: Geri: Claudius Darciel Dieudonné Paz Nis. 06, 2014 12:39 pm

YENİ ATEŞ ESKİ BUZ

““…Seni her zaman bulurum, Ortak,””
“Öldüğünü duymuştum, ortak.”
Ölüm kokuyor, cehennemi hissediyor ve bunun dışında yaşamsal tek bir belirtiyi ve dürtüyü bedeninde hissedemeyen Darciel, boş gözlerle baktı Anka’nın suratına. Neden geldiğini neyin getirdiğini bilmediği halde bakıyor, yakışıklı erkeğin dinine karşı gelerek tek bir cümleyi peyda etmesini bekliyordu.
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]