Kar Taneleri

Sevgilisinin sözlerinin son bulmasıyla kemikli parmaklarını güneş misali parlayan sarı saçlarının arasında gezdirmişti, genç büyücü. Bu hareketin ardından yeteneğine rağmen hala aynı kalan kalın dudaklarını aralayıp düşüncelerinin tercümanı olan sözcükler dökülürken cadının yüzüne hakim olan tebessüm biraz daha büyümüştü. Hangi kelimeleri seçerek karşı cinsi büyüleyebileceğini iyi biliyordu, büyücü. Aslanın saklama taraftarı olmadığı duyguları her an kendini ifşa edebiliyordu sözcükler aracılığıyla. Kuzgunun bu sözcükler karşısında söyleyebileceği bir şey yoktu, sarf ettiği kelimelere denk şeyler söylemeyeceğinin korkusuyla suskun kalmıştı hep böyle anlarda. Yine bunu seçiyordu. Bu sözcüklerin cadıda yarattığı etki gülümsemesi, giderek büyüyen sevgisi ve her geçen daha da güçlenen bağlılığıydı. Büyücünün bedenini kısa bir süre için süzdükten sonra bir yabancıyla yan yana olduğu hissine kapıldı. Onu daha önce böyle görmeyişinden kaynaklıydı böyle hissedişi. Her ne kadar bedeni tamamiyle bir yabancıya dönüşmüş gibi görünse de gözleri aynıydı. Buz mavisi görme uzuvlarında herhangi bir farklılık yoktu, bir önceki bedeninde nasıl bakıyorsa yine o şekilde bakıyordu. Hafif hafif yüzünü büyücünün elmacık kemikleri belirgin çehresine yaklaştırdı cadı. İyice yakınlaştığında dolgun dudaklarını büyücünün kalın dudaklarına bastırdı. Anında aldığı karşılık ile hücrelerini saran mutluluk kalıcı olmuştu. Kısa bir süre sonra kendisini geri çektikten sonra büyücünün soru sormasını beklemeden salıverdi kelimeleri.

"Bakışların dışında değişmeyen bir şeyin daha olduğundan emin olmak istedim." Az önceki tebessüm tekrar suratında belirirken devam etti sözlerine. "Sahip olduğun görünüş pek de umurumda değil, sevgilim. Benim için önemli olan şey bana duyduğun sevginin ebedi olarak kalması, farklı bir bedene sahip olsan dahi değişmeyen şeylerden birinin de bu olması, hayatım." Dolgun dudakları kapanırken büyücünün elini kavradı uzun bir bırakmamak üzere.