Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz...
Wigtown Wanderers'a Hoş Geldiniz!

Forumumuzda vakit geçirip, role play yapmak lütfen için üye olun.

https://discord.gg/QCRdw8xVE8
Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz...
Wigtown Wanderers'a Hoş Geldiniz!

Forumumuzda vakit geçirip, role play yapmak lütfen için üye olun.

https://discord.gg/QCRdw8xVE8
Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
https://discord.gg/QCRdw8xVE8

 

 Hınzır Fısıltı

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Noel Anne
Santa Claus Ailesi
Santa Claus Ailesi
Noel Anne


Mesaj Sayısı : 16
Kayıt tarihi : 13/12/10

Hınzır Fısıltı Empty
MesajKonu: Hınzır Fısıltı   Hınzır Fısıltı EmptyC.tesi Ara. 31, 2011 4:14 pm

[Resimleri sadece adminler görebilir.]

- İşte işte işte! Karşınızda, Santa'nın biricik meleğinin eşsiz, görkemli, olağanüstü ve, ve-
- Yine başladı,
- Muhteşem ve, eh, her neyse işte ondan! Ben ve akla gelmeyecek fikirlerimin tek ilham kaynağı olan
yakut ve parlak zümrütlerle süslenmiş bu masanın etrafında yaşanacak her şeyden sizler sorumlu olacaksınız.
Uyarıyorum, başınıza her şey ama her şey gelebilir. Sırlar, dedikodular, aşağılanma, ve dahası...
- Hey hey, seni kaçıncı uyarışım bu?
- Özünde bu kadar sinirli değildir, aldırış etmeyin. Hem saat gece yarısını geçtiğinde bu hâlinden eser bırakmayacağıma emin olabilirsiniz.



Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aaron Margera
Hufflepuff IV.Sınıf
Hufflepuff IV.Sınıf



Mesaj Sayısı : 329
Kayıt tarihi : 02/01/12

Hınzır Fısıltı Empty
MesajKonu: Geri: Hınzır Fısıltı   Hınzır Fısıltı EmptyÇarş. Ocak 04, 2012 8:25 pm

Canı sıkkın bir şekilde doğruldum yatakta. Güneş yeryüzünü yeni terketmiş olmalıydı; her ne kadar buradan göremesem de ışınlarının izleri benliğimi gölgelercesine belirgindi. Bu günün çok daha iyi geçmesini bekliyordum ama gelin görün ki son ayların en sıkıcı günüydü. Bir yılın son günü böyle mi olur tanrı aşkına! Suratım asık bir şekilde gece için hazırladığım kıyafetleri özensizce giyip, tembel tembel gerinip tatlı düşkünü bir varlık olan kendime yarım bardak balkabağı suyu doldurdum. Tek dikişte bitirdikten sonra yılbaşı neşesinden uzak, griye boyalı Slytherin yatakhanesine dönüp yastığımın altına sıkıştırdığım sarma tütünü cebime attım ve çıkışın yolunu tuttum. Şimdi etraf ne kadar sessiz sakinse balo salonunun olduğu kat da o kadar kalabalıktı, emindim. O tarafa doğru yaklaştıkça artan, rengarenk duvar süslemeleri sizi salonun yolunu tutmanız konusunda oldukça ikna ediciydi. Ben de dünyada o kadar pislik şey yokmuş gibi bu iç karartıcı günde duvardaki süslemelerin minik ışıltılarıyla avutuyordum kendimi. Belki de başka çarem yoktu. Kendimi yalnız, yapayalnız hissettiğim o huzursuz günlerden birini yaşıyordum gene. Kalabalıkta yalnızlık, evet hislerimimn tam tercümesi buydu muhtemelen. İster yılbaşı olsun, ister Şükran Günü, ister bir cenaze, ister bir doğum... Hepsi de birer keşmekeş benim için ve hayat için fazlaca yorucu zaman zaman. Her neyse, en iyisi hiçbir şey düşünmeden salona dalmak ve kalabalığı atlatıp arkalardan boş bir masa bulmaktı. Müzik, hoplayıp zıplayan cadılar ve büyücüler, kırmızının tonlarına bürünmüş mumlar ve şekerler, koyu yeşil çam ağaçları derken o hengameden uzak bir masa bulup yerleşebildim. Yalnız olmayacağımı tahmin ediyordum, elbet birileri dolacaktı etrafıma. Ama doğanın eşsiz eserlerinden zümrütün şenlendirdiği geniş masadaki ateş viskisi dolu kristal şişe gece boyu dertlerimi unutmamı sağlayan en samimi dostum olacak ve yeni yıla -tekrar- sarhoş girmeme neden olacaktı. Neyse ki yeni yıla nasıl girersen öyle geçer tüm yılın zırvası geçerliliğini çoktan yitirmişti gözümde.


Rp out: Adalia'yı bekliyorum ama gelmek isteyene masa açıktır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ilithya Rouvas
Şu anda Muggle'sınız. Lütfen rütbe başvurusunda bulununuz.
Ilithya Rouvas


Mesaj Sayısı : 477
Kayıt tarihi : 29/09/11

Hınzır Fısıltı Empty
MesajKonu: Geri: Hınzır Fısıltı   Hınzır Fısıltı EmptyÇarş. Ocak 04, 2012 8:59 pm

“Bazen bu kadar mükemmel olmanın sıkıcı olduğunu düşünüyorum.”

Arkadaşı bu kadar kendini beğenmiş olmaması konusunda öğütler zırvalarken o çoktan aynanın karşısına geçmiş, her hücresine güzellik aşılanmış vücudunu incelemeye koyulmuştu bile. Bukleler haline getirdikten sonra dağınık bir şekilde topladığı sarı saçları ile uyum içerisinde olan yeşil elbisesi vücuduna oturmuş ve kıvrımlarının şeklini almıştı. Kalçalarından bollaşarak diz kapağının üzerine kadar inen eteği bir balonu andırıyordu. Açıkta kalan boynu ise ucunda yılan figürü olan gümüş bir kolye ile süslenmişti. Hazır olduğuna kanaat getirdiğinde yatakhaneden ayrılırken arkadaşını beklemeye bile tenezzül etmedi. Bu geceyi ikizine ayırmak istediği için gelen bütün teklifleri nazikliğe dikkat etmeksizin reddederken hiç pişmanlık duymamıştı. Zira baloda kardeşi ile birlikte olmak isteyen şapşal kızları ondan uzak tutmayı kendisine görev bilmişti. Adalia’nın ne kadar kıskanç bir kişiliğe sahip olduğunu anlayabilmek için onu çok da iyi tanımaya gerek yoktu. İkizinin yanında başka birilerini gördüğü anda gözlerinde patlak veren alevler bunu anlamak için yeterli olurdu. Herkesçe aşırı görülen bu huyunu ise o gayet normal karşılıyor ve bunu dünyada en çok sevdiği kişiyi kaybetmemek adına kurduğu bir savunma mekanizması olarak görüyordu. Balo salonuna adım attığı andan itibaren gözleri kardeşini aramaya koyulmuştu bile. O gelmeden önce kardeşinin bulunduğu masaya gelmeye cüret edecek bir cadı olursa diye kendisini taarruz için hazırlamıştı. Çok geçmeden balonun görkemli ışıklarının parlattığı uzun bakır kızılı saçları seçtiğinde emin adımlarla o masaya doğru yürüdü. Arkadan yaklaştığı kardeşinin boynuna kollarını doladı ve ona doğru dönen yüz ile göz göze gelmek için başını hafifçe eğdi.

“Hiç etrafına bakınma ikiz. Bu gece yalnızca benimle dans edeceksin.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aaron Margera
Hufflepuff IV.Sınıf
Hufflepuff IV.Sınıf



Mesaj Sayısı : 329
Kayıt tarihi : 02/01/12

Hınzır Fısıltı Empty
MesajKonu: Geri: Hınzır Fısıltı   Hınzır Fısıltı EmptyÇarş. Ocak 04, 2012 9:26 pm

İlk bardağımdan alacağım taze yudum için kendimi hazırlamıştım ki boynuma dolanan uzun kolların etkisiyle dikkatim dağıldı. O kolların sahibi hemen her eğlencede, elinde bir Johann pusulası varmışçasına beni çabucak bulabilen Adalia'dan başkası değildi tabii. Gözlerini benimkilere dikmiş, hınzır hınzır süzüvermişti yüzümü. “Hiç etrafına bakınma ikiz. Bu gece yalnızca benimle dans edeceksin.” Ufaktan hayret verici ibir cümleydi bu benim için. Çünkü bunu diyen ikiz kardeşim günlerdir yanıma gelip halimi hatrımı bile sorma düşüncesini göstermemişti. Gerçi bunlar normal karşılanmalıydı, ne de olsa büyüyorduk artık. Bu umursamaz tavırlarına rağmen göz kamaştırıcı güzelliğiyle kendi hakkındaki olumsuz düşüncelerimi bertaraf edebilmeyi başaran prensesi yanımdaki sandalyeye oturttum. O geldiği için yanıma kimsenin cesaret edip de yanaşmasını beklemiyordum artık. Bana fazlaca yaklaşan olursa Adalia'nın gözlerimin önünde vahşi bir kediye dönüştüğünü görmek işten bile değidli. Hem de ikizimin bir Slytherin kızı olduğunu düşünürsek, potansiyel tehlikesi katlanırdı. Şimdiden etrafı radar gibi incelemeye başlayan gözlerinin esiri kızlardan dikkatini alabilmek için gür bir sesle "Nasılsın bakalım görüşmeyeli?" diyerek elini çekiştirdim. Önümüzdeki bardaklara ateş viskisini doldururken devam ettim. "Bugün bana istediğin kadar bekçilik edebilirsin küçük hanım, hiç dert değil." Kızlar bekleyebilirdi pek tabii. Adalia'dan önemli kim vardı ki?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ilithya Rouvas
Şu anda Muggle'sınız. Lütfen rütbe başvurusunda bulununuz.
Ilithya Rouvas


Mesaj Sayısı : 477
Kayıt tarihi : 29/09/11

Hınzır Fısıltı Empty
MesajKonu: Geri: Hınzır Fısıltı   Hınzır Fısıltı EmptyÇarş. Ocak 04, 2012 10:09 pm

Kimine göre sinir bozucu gelen sırıtışlarını gönderdikten sonra kardeşinin yönlendirmesi ile oturduğu sandalyede hızlıca salonu süzdü. Gece daha yeni başlıyordu ama kendilerini eğlencenin büyüsüne kaptıran birçok büyücü ve cadı kendisini kaybetmişti bile. Dans pistinin ortasını işgal edip saçma sapan hareketler yapan çiftten gözlerini alarak ikizine çevirdi, elini çekiştirişine bir anlam verememişti. Sorduğu sorunun üzerine mahcup olmuş gibi gözlerini devirerek, kısa bir süre eteğini inceledi. Kendisine fazlaca vakit ayırdığı zamanlarda kardeşini ihmal etme hatasını gösterdiği aşikârdı. Bencilliğin iliklerine kadar işlendiği bir ruh anlaşılan en sevdiği söz konusu olsa bile umursamaz olabiliyordu bazen; fakat bu geceyle yaptığı hatayı telafi edeceğini düşünmüştü. Kardeşi boş bardakları doldururken oda sevimli ifadesini yüzüne yerleştirmişti bile. “Eğlence kaynağımdan uzak geçirdiğim günler kesinlikle tekrar yaşamak istemeyeceğim türdendi. Seninle kavga etmediğim zaman üzerimde bir uğursuzluk dolandığına inanıyorum.” Bu konu üzerinde düşünüyormuşçasına bakışlarını yukarı sola doğru devirmiş, bekçilik etmekle ilgili söylediklerine istinaden vereceği cevabı bulduğunda sanki söylemeyi unutmuş ve aniden hatırlamış gibi, gözlerini ikizine dikerek devam etti. “Ayrıca bilmem farkında mısın ama ben gelmeden önce burada sap gibi oturuyordun. Buraya bekçilik için değil, sana eşlik etmek için geldim.” Nefes almak için verdiği kısa arada bir yudum da ateş viskisini boğazından yolladı. “Eğer istemiyorsan gidebilirim.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Aaron Margera
Hufflepuff IV.Sınıf
Hufflepuff IV.Sınıf



Mesaj Sayısı : 329
Kayıt tarihi : 02/01/12

Hınzır Fısıltı Empty
MesajKonu: Geri: Hınzır Fısıltı   Hınzır Fısıltı EmptyC.tesi Ocak 07, 2012 3:59 pm

Güzeller güzeli kardeşiyle böyle hoş atışmalara girmek küçük mutluluklardan biriydi benim için. Kendisinin beni o kızların nahoş etkisinden arındırmak için çevremde pervane olması bir yana, günden güne artan güzelliği de o kızların sayısına oranla daha çok erkeğin Adalia'yı farketmeye başlamasına neden olacaktı. Soylu ve güzel ailemizin genleri bizden sakınılmamıştı anlaşılan. Her nesil birbirinden daha güzeldi bu ailede. Ne yazık ki şu yaşadığımız karanlık dönemlerde güzelliğin değeri anlaşılmıyor ya da önemsenmiyordu ya. Bu yüzden ben de aklımı yerine getirmiyordum çoğu zaman. Alkol ve sigara sayesinde bu tür, hatta her tür iç sıkıcı düşüncelerden rahatça uzaklaşıyor ve kendimi boşluğun sonsuz hazzına ya da uykunun kollarına bırakıyordum. Sorunlar birikiyor, birikiyor, dağ oluyor, ama üzerime yıkılmıyordu. Ruhen orada olmadığım için sorunların benim için somut bir ifadesi yoktu. Adları vardı sadece ve ben onları cam bir bölmenin arkasından boş boş izlerken geçip gidiyorlardı. İşte ben buydum, hiçbir şeyin dokunamadığı ama aslında kendisi de hiçbir şeye dokunamayan bir hayalet. Tinsel varlığım Hades'in derin kuyularında kül gibi süzülen ruhlardan farksız, anlık zevklerim için umarsızca davranabilen, bu dünyaya kanından başka hiçbir iz bırakamayacak ben. Neyse ki yanımda oturan ikizim benim aksime daha hayat dolu, daha mutlu ve daha yetenekliydi. En azından soyadının hakkını veriyordu. Gurur duyulasıydı. Bu tür bir kardeş benim gibiler için nefretlerinin baş hedefi olabilecekken nedense Adalia ile benim aramda her zaman pozitif bir bağ vardı. Birbirimizi hiçbir zaman suistimal etmemiştik. Yanlış anlaşılmaları hep düzeltmiş, birbirimize karşı yaptığımız hataları telafi etmeyi bilmiştik. İşte bu yüzden o şu an yanımda otururken ikimiz de mutluyduk. Bunları saniyeler içinde düşünürken ışıl ışıl parlayan bardağa doldurduğum içkimin ilk bardağını bir dikişte bitirip yüz ifademdeki dinç bakışları değiştirmeden takıldım ona. "Asıl sap olan sensin, on altı yaşına geldin ama halâ sevgilin yok. Güzelliğin göz önüne alındığında sorunlu olan kim sence?" Sonlarına doğru sesimin çatladığı laftan sonra istemsizce kıkırdarken omzumla onun omzuna hafifçe vurdum. Bunu yarı ciddi yarı şakayla söylemiştim. Bakalım bizim vahşi kedi nasıl bir karşılık verecekti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ilithya Rouvas
Şu anda Muggle'sınız. Lütfen rütbe başvurusunda bulununuz.
Ilithya Rouvas


Mesaj Sayısı : 477
Kayıt tarihi : 29/09/11

Hınzır Fısıltı Empty
MesajKonu: Geri: Hınzır Fısıltı   Hınzır Fısıltı EmptyC.tesi Ocak 07, 2012 6:23 pm

Kardeşinin onu kovmayacağını bildiği için gayet kendinden emin bir şekilde sarf etmişti son cümlesini. Şirinlik yaparken yüzüne kondurduğu gülümsemesi ile kardeşine bakarken bir yandan da ateş viskisini yudumluyordu. Onun aksine kardeşi tek bir nefeste midesine göndermişti içkiyi. “Ağır ol istersen.” Ona yöneltilen cümleyi duymaz gelerek sarf ettikleri kardeşini baş başa kalmak istemeyeceği düşüncelere sürüklemişti. Bazen sorunu kendisinde görüyor ama hiçbir zaman dile getirmiyordu. Neden kimseye karşı bir şeyler hissedemiyordu? Sanki dalga geçmek, alaya almak için hayata gelmiş gibi ikili ilişkileri de umursamıyordu genç cadı. Bu zamana kadarki hiçbir ilişkisinde dikiş tutturamamış olmasının da en büyük hatta tek sebebi de buydu. Karşısındakinin duygularına değer vermeksizin yaptığı pervasız davranışlar yüzünden belki de yanında ikizinden başka kimse yoktu. Belki de korkuyordu genç cadı. Bazen kardeşine karşı beslediği sevgi bile gözüne korkutucu gelirken, kan bağı bile olmayan yabancı bir erkeği kör kütük sevmekten korkuyordu. Karınca sürüsü gibi ağır aksak akan düşüncelerin etkisinde kalan gözler bilinçsizce yere dikilmişti. Aniden irkilerek gözlerini hızlıca kırpıştırdıktan sonra, zihninde geçen düşüncelerin aksi bir ruh halini yansıtan yüz ifadesiyle kardeşine döndü. “Biraz kibar olmayı deneyemez misin?” Bardağının dibindeki son iki yudumluk ateş viskisini de içip devam etti. “Hem bu mükemmelliği yanında taşıyabilecek tek bir kişi söyleyebilir misin bana?” Küçük bir nefes arasının ardından kardeşinin konuşmasına fırsat vermeden ardı arkasına sıralamaya devam etti kelimelerini. “İşte bende bundan söz ediyorum. Hiç kimse yok. Ayrıca on altı yaşında ne varmış? Sanki kırk olduk da evde kaldık.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Hınzır Fısıltı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz... :: Genel Olarak Wigtown :: Geçmiş Balolar-
Buraya geçin: