Zaman
• • • • •
Akşam üzeri, Güneş batmaya başlıyor.
Hava
• • • • •
Parçalı Bulutlu. Seyrek yağış ara ara baş gösteriyor.
Mekan
• • • • •
Rahatsız edici gıcırtılar dersliğe hakim. Masalardaki kehanet kürelerinin yerini almış küçük çay bardakları, ve fazlasıyla bulunan çay yaprakları ortamı yeşertmeye yetmiş. Güneş'in son ışıklarından faydalanan derslik loş bir ışığa sahip.
Dersin Akışı
• • • • •
Dersliğe yavaş adımlarla, günün yorgunluğunu gözlerinde taşıyan öğrenciler yeni bir profesörle karşılaşırlar. Tam bir kaçık gibi davranan profesör öğrencilere çay falını öğretir. Kitaplarındaki tasvirlere bakıp herkes çay falını yorumlar. Dersin sonunda profesör ödevi hatırlatır ve ders sona erecektir.
Gökyüzündeki bulutların hareketi, yıldızların önünü kapattığından yıldız kehanetinde bulunamayan Blaise oldukça sinirleniyordu. Bulut okumak atalarının ilkel kehanetlerinden biri olduğu için onlara da saygı duymayı öğrenmişti. Dersliğine tırmanırken, yeni bir profesörle tanışacak öğrencileri için tanışma faslından daha fazlasını hazırlamıştı. Merdivenleri adeta tırmanarak zirveye ulaştı ve dersliğine hiç öğrenci girmemişken adım attı. Homurdanarak etraftaki malzemelere bakarken masasına oturdu. Öğrenciler gruplar halinde dersliğe girmeye başlıyor, profesörün ilginç görüntüsü karşısında tebessüm ediyorlardı. Çoğu öğrencinin geldiğini iri merceklerin ardından görüyor ve bununla birlikte ayağa kalkması gerektiğini hatırlıyordu. Sekerek ayağa kalktı ve ellerini havada daire oluşturacak şekilde kaldırdı. Söze başlamak için kuru dudaklarını harekete geçirmekle yetiniyordu. ' Hoş geldiniz! Ben Kehanet Dersini birlikte işleyeceğiniz yeni profesörünüz Blaise. Çok iyi vakit geçireceğimizden eminim. ' Hafif kıkırdadıktan sonra hecelemeye devam ediyordu. Kehanete tutkusu derse performans olarak yansıyor, görüntüsü de tam anlamıyla korkunç bir kehaneti anımsatıyordu. Öğrencileri hafifçe süzüyor, akıllarından geçenleri tahmin edebiliyordu. ' Tanışma faslını uzun tutmak istemiyorum çocuklar. Kehanet hakkında çoğu şeyi bildiğinizi varsayıyorum. Bununla birlikte hemen derse geçebiliriz. Kaçınız kehanet üretebiliyor? ' parmak sayısı fazlasıyla azdı. Bunun nedeni Kehanet dersine olan ön yargı olabilirdi. Kehaneti daha iyi bir hale getirebileceğini düşünerek, durduk yere güldü. Parlak dişlerini öğrencilerine gösterirken, asalarını hareket ettiren öğrencilere el işaretiyle kaldırmaları gerektiğini söyledi. ' Bu dersi yanlış anladığınızı düşünüyorum. Asalarınızı değil, zihninizi hareket ettireceksiniz. Herkes bir masaya geçsin. Çay yaprağı demetlerinden gözünüze kestirdiğiniz bir çay yaprağını elinizde tutun ve zihninizle bu çaya odaklanın. ' Tekrar kıkırdayıp, masaları teker teker gezmeye başladı. Çay yapmayı da öğretemezdi ya? Ardından masasına oturdu ve kendisini izlemelerini istedi. Önceden demlenmiş olan çay yaprağını ılık suyun içerisine koydu. Gözlerini kapadı ve odaklandı. Bardağın içerisindeki suyu yere boşalttı ve tekrar kıkırdadı. ' Bundan bahsetmeseniz hoş olabilir. ' Daha sonra ılık suyun içerisinde parçalara ayrılmış çayın kalıntılarını sınıfa gösterdi. ' Bakın burada bir yelpaze var. Kitaplarınızın 391. sayfasını açtığınızda göreceksiniz. Yelpaze; Kapanmış bir şekildeyse, bir veya iki flört haberi, yelpaze açıksa bir kıskançlıktan korunulmalıdır. Sadece tek ve belirgin bir yelpaze varsa, bir toplantı olabilir. Gördüğünüz üzere benimki tek ve belirgin yelpaze kategorisine girmekte. '
Kendisini tekrarlayan öğrencilerin masalarını tek tek geziyordu. Öğrenciler çay yapraklarıyla adeta dalga geçiyordu. Durumun ciddiyetine bürünmüş zeki öğrencileri de bulunuyordu ve bunlar kehanetin sırlarına erişebilecek yetenekteydiler. Birbirinin falına bakan dalgacı Slytherin öğrencisinin elindeki bardağı kaptı ve içerisindeki şekilleri incelemeye koyuldu. Burnunu kıvırıyor, ancak bunu kötü bir şey gördüğünden değil burnunun kaşıntısından yapıyordu. ' Ah! ' sesiyle sınıf dikkatini profesöre verdi. ' Görüyorum ki fazlasıyla dalgacısınız. Bardağınızda bir kafes oluşmuş. Bu her an herhangi bir dersten atılmanızı simgeliyor ' yine itici kıkırdamasını yapıyordu. Bunu salladığı ortadaydı. Öğrenci atılacağını sanarak ayağa kalktığında profesör onu yerine oturtmakla yetindi. Dudaklarını tekrar araladı ve devam ettirdi. ' Kafesin anlamı hastalık, talihsizlik veya cezadır. Kafesin içinde bir cisim varsa barınak anlamı da kazanabilir. Burada içi boş, fazlasıyla soluk bir kafes bulunuyor. Havalara dikkat etmelisiniz ' falına baktığı çocuk cübbesine sıkı sıkı sarılmıştı. Belli ki inandırıcı kehanetlerle öğrencilerin hakkından gelinebiliyordu. Herkes fal bakarken profesör yüksek sesle yine dikkatleri topladı. ' Ödeviniz, falınız hakkında yorumunuzu küçük bir parşömene yazmanız. Bunun yanında kendinizle ilgili bulunacağınız kehanet ek puan kazandıracaktır. Ders bitmiştir. Çıkabilirsiniz ' elleriyle kapıyı işaret ederken masasında hala çay falına bakıyordu. Çaydan sıkılmaya başladığında da tarota geçeceği kesin gözüyle bakılabilecek bir yargı olabilirdi.
OUT:
Ödevlerinizi PM yoluyla bana ulaştırınız. Ödevler ders Rp'nizin hemen ardından elimde olursa Rp'nizi daha iyi değerlendirme fırsatı yakalayacağım. Falınız tümüyle sizin yaratıcılığınıza kalmış lakin belirtmekte fayda var. Aşağıdaki nesnelerin karşılığı verilmiştir. Buna göre yaparsanız daha gerçekçi olacağına inanıyorum.
Bıçak: Ayrılık ve çekişmeler. Ay: Coşkulu ve heyecanlı bir aşk olayı. Mektup: Yapraklar yüzüyor ve küçükse, bir maddi kazanç olabilir. Sabit duruyorsa, büyükse bir aşk mektubu gelebilir. Kalp: Samimi, dokunaklı bir etki altındasınız. Eğer çay yaprakları kenarda ve bir halka şeklindeyse bir evlilik haberi gelebilir. Anahtar: Yeni projelerin haberi; Önemli bir değişiklik olabilir. Elma: İsteğin olumlu yönde gelişmesi, insana benzeyen bir şekille beraber veya yakınsa yakın birisinin yardımı gelecektir. Kurt: Biri peşinizde! Çığlık atmak için beklemeyin. Çaydanlık: Büyük ihtimalle yeniden doğuşu simgeler. Küre: Küre sayısına göre anlamı kötüleşir. Derslerden hatta hayattan bezdiğinizin göstergesidir. Saat: Ailesel ve arkadaşlık kavramları ile ilgili sorunlarınız var demektir. Kılıç: Fazlasıyla güçlü, asil olduğunuzu ve bunu devam ettirmeniz gerektiğini simgeler. Kalkan: Daha fazla onur kırmayın! Malum gücünüzü ispatlamak için ukalalığa gerek yok.
Konu: IV. Sınıf II. Ders 
C.tesi Mayıs 28, 2011 4:41 pm