VI.Sınıflar | Online Ders

Konu: VI.Sınıflar | Online Ders Çarş. Nis. 20, 2011 4:39 pm

Dersin Konusu: Öğrencileri Değerlendirme
Dersin Profesörü: Severus Auctus Alvarez
Ders Zamanı/Hava Durumu: Salı - Öğleden Sonra İlk Ders - Parçalı Bulutlu
Dersin İşlendiği Yer: Zindanlar
Dersin İşlenişi:
Profesör sınıfın içerisinde, üzerindeki siyah renkli pardesüsüyle masasına oturmuş, öğrencilerin sınıfa gelmesini bekliyor. Durmstrang'daki iksir tecrübesiyle her daim kendine güvenen disiplinli bir profesör. Yüzündeki o ciddiyet ve kararlılık her ne kadar ona bir kara büyücü izlenimi verse de dersinde otoritesini sağlamak için böyle bir görünüme giriyor ve başarılı da oluyor. Sınıfa giren ilk öğrencinin dikkatini çeken ilk şey ise sınıfın düzeni oluyor. 'L' şeklinde dizilmiş iki büyük masanın üzerinde orta boyda kazanlar, ölçekler ve her türlü iksir için gerekli malzemeler bulunuyor, bunun yanında kazanların yanına konulmuş olan iki boş parşömen kağıdı öğrencilerin epey bir kafasını karıştırıyor. Her masanın üzerinde yedi orta boyda kazan bulunuyor. Ayrıca dolaplardaki renkli iksir şişeleri kaldırılmış, yerine iksiri yapabilmek için gerekli kitaplar, her boyda kazanlar ve diğer ıvır zıvır şeyler konarak cam kapaklar büyüyle kilitlenmiş. Öğrenciler ise dolabın içindeki bu eşyaları cam kapaklardan görüyorlar. Öğrenciler birer birer sınıfın içerisine doğru girmeye devam ederlerken 'L' biçiminde dizilmiş iki masadan birine geçiyorlar ve masaların altında duran tabureleri geri çekip hızla masalarına kuruluyorlar. Profesör, derse başlamak için kısa bir süre sınıfın toparlanmasını bekliyor. Sınıfın sessizleşmesiyle beraber kısa bir giriş konuşması yaparak tüm dikkatleri üzerine çekiyor ve kendini tanıtmaya başlıyor.

''İksir dersine hepiniz hoşgeldiniz. Ben Severus Auctus Alvarez, Durmstrang Enstitüsü'nden buraya tayin edildim. Acı kaybımız olan Bay Allison'un ölümü hepimizi derinden üzdü, bu nedenle sizlerin derse daha çok odaklanmanızı isteyeceğim, başarıya ulaşmak istiyorsanız çaba sarfetmelisiniz! Eminim Bay Allison'da böyle istemiştir. İksir konusunda ustalığınızı gösterin. Şimdi yavaş yavaş dersimize geçelim. Gördüğünüz üzere bu dönem iksir dersi profesörünüz benim, dersi hep beraber işleyeceğiz. Sizlere zorla iksir yaptırmaktan çok bugüne kadar ne gibi iksirler öğrendiğinizi, neleri başarabildiğinizi neleri başaramadığınızı öğrenmek istiyorum. Bu nedenle masalarınızın üzerinde her türlü iksiri yapabilmeniz için gerekli malzemeler var. Yapabildiğiniz en iyi iksiri bana göstermenizi istiyorum, tabi bunun yanında kazanlarınızın yanına koyduğum iki boş parşömenden birine başarılı olduğunuz iksiri yaparken kullandığınız adımları, diğerine ise başarısız olduğunuz iksiri yaparken gittiğiniz adımları yazın. Gittiğiniz adımların doğru ya da yanlış olduğunu bu şekilde ayırt edebiliriz. Şimdi hepinizin kazanların başına geçip bugüne kadar yapabildiğiniz en iyi iksiri yapmanızı istiyorum. Zamanımız bolca var. Malzemeleri dikkatli kullanın, arkadaşlarınızla yardımlaşabilirsiniz. İksiri yaparken unuttuğunuz bir şeyler varsa masalarınızın üzerinde duran kitaplara bakabilirsiniz. Gittiğiniz adımları parşömene yazmayı unutmayın. İksiri yapmak için hazırsanız başlayabilirsiniz. Seçtiğiniz iksirlerin basitliğine ve zorluğuna göre binalarınıza ekstra puanlar vereceğim. İksirini tamamlayan öğrencilerin ise el kaldırıp beni beklemelerini istiyorum. Kaynatın kazanları! ''

Öğrenciler büyük bir hırsla iksirlerini yapmaya başlarlarken profesör yavaşça sandalyesine oturuyor ve öğrencilerini izlemeye başlıyor.

Önemli Not: Dersten kesinlikle çıkmıyorsunuz. Yapabildiğiniz en iyi iksiri yapıp, profesörün yanınıza gelmesini bekliyorsunuz. Profesör iksirinize baktıktan sonra yine size talimatlar verecek ve ders devam edecek. Çok uzun rp'ler yazmayın. İksirin yapılışı (tarifi) hakkında ayrıntılı bilgi verin. ^^

Konu: Geri: VI.Sınıflar | Online Ders Paz Mayıs 08, 2011 3:18 pm

Hogwarts'ın derinlerine inmek, zindanlarında ders işlemek gerçekten acı vericiydi. Zindan oldukça kötü şeyler anımsatsa da Hogwarts'ın bir gerçeğiydi. Kuleden aşağıya kadar inmek can acıtsa da yukarıya merdivenleri tırmanarak çıkmak can acıtmanın birazcık daha ilerisine gidiyordu. Son derece dakikti. Ders başlar başlamaz derslikte olması profesörlerin tebessüm etmesini sağlıyordu. Yine de zindanda gitmek istemediğinden ayakları geri sarıyordu. Her ne kadar ayakları güçlü olsa da Marlon diretip, zindana ulaşmış, kazandığı zaferin ardından tebessümde bulunmayı unutmamıştı. İçeriye girdiğinde gizemini hala korumakta olan ve eski iksir profesörünün yerini tutamayacak adamı gözleriyle süzdü. Siyah pardesü ile oturup öğrencileri korkutmaktan başka neler yapabildiğini görmek hoşuna gidebilirdi. Profesörün nereden geldiğini bilmiyordu ancak yeni olması kendisini şaşırtmamıştı. Profesör Allison ölmüştü ve bu tüm öğrencileri derinden etkilemişti. Disiplinli ve zeki Profesör Allison'ı özlüyordu. Bir profesör sınıfa hakim olamazsa nasıl olur da dersi anlatabilirdi? Bu yüzden profesörü takdir de etmekten çekinmiyor, dile getirebiliyordu. Sınıfta gezinirken profesörden çok L şeklinde dizilmiş bir çift masa, üzerinde orta boy bulunan kazanlar, iksir için gerekli şeyler ve parşömen kağıtları Marlon'ın dikkatini çekiyor, soru sormasını sağlıyordu. Neden farklı bir düzende kurulmuştu. Yine de aklına gelen tahminlerden olasılığı en yüksek olanı iksir yapmaktı. İksir hazırlayacakları açıktı ama ne iksiri ? Bu soru aklını daha da fazla karıştırıyordu. Birinci masaya oturmak için taburesini çekerken cam kapta kilitli olan malzemelerine bakıyordu. Bu neydi ? Ne olacaktı merakla dinlerken Profesör açıklamasını geciktirmiyordu. Duyduğuna göre Durmstrang'dan gelmişti ve duyumlarında yanılmadığını profesör teyit etti. Durmstrang'dan geldiğine göre disiplini sağlayıp, otoritesini koruyabilirdi. İksir konusunda nutuk mu çekiyordu yoksa öğüt mü veriyordu? Marlon bunu algılayamasa da derse geçme kısmında epey hevesliydi. Profesör farklı bir sistemle derse başlıyordu. Marlon hemen işe koyuldu. iki parşömeni de oldukça iyi bir şekilde kullanacaktı. Hemen yanında bulunan Temel İksirler Ansiklopedisinden yapabileceği bir büyü seçti. - Ufalma İksiri - Bu iksiri hazırlamadan önce tüm dikkatini topladı. Ve yazanları okudu. Önce iksiri hazırlayacak ardından parşömenini dolduracaktı. İçinden iksirlerinin tutması için dua ediyordu. ' Hadi Marlon! İksir bilgini konuştur. '

-Ufalma İksiri-
Malzemeler: Kesilmiş papatya kökleri, soyulmuş Büzüşmüşincir, dilimlenmiş tırtıllar, bir fare dalağı, bir parça sülük sıvısı.
Etkileri: nesneleri ufaltmaya yarar.
Yanetkileri: Bulunmamakta.

Parşömene malzemeleri ve etkilerini yazdıktan sonra iksiri hazırlamaya koyuldu. Malzemeler arasından papatyalar çıkarıp köklerini ayırdı ve bir kabın içerisine koydu. Hemen ardından malzemelerin yanında bulunan soyulmuş büzüşmüşinciri aldı ve ayırdı. Tırtıl kutusundan çıkardığı tırtılları dilimlerken çıkarttıkları iğrenç sese aldırmadı. Neticede kaç parçaya bölse de hala hareket ediyorlardı. Fare dalağını malzemelerin içerisinde bulmaktan oldukça haz duydu. Bir fareye otopsi yapmak sevmediği 10 şey arasına kuşkusuz girebilirdi. Sülük sıvısını da iksir tüplerinden birisine doldurup kazanının altını yaktı. Önce kesilmiş papatya köklerini tek tek içerisine doldurdu ve bekleme yapmadan sülük sıvısının 1/2'sini kazana doldurdu. Karıştırmaya başladı ve karıştırırken fare dalağını da içine atmayı unutmadı. Malzemeler birbirine karışıp, buhar çıkarmaya başladığında etrafa yayılan koku gerçekten rezaletti. Buharı görür görmez Tırtılları soyulmuş büzülmüşincirle birlikte kazana attı. Biraz daha karıştırıp kalan sülük sıvısını içine boşalttı. İksir neredeyse hazırdı. Kazandan çıkan buharlar arttığında kazandaki iksiri boş bir iksir şişesine aktardı. Gerçekten yapması kolay, ancak fazlasıyla dikkat gerektiren bir iksirdi. Fazla kaynatırsa iksir tutmayacak, aynı şekilde az kaynar sa da bir işe yaramayacaktı. Bu iksiri defalarca yaptığından dolayı kazandığı tecrübeyle başardığından emindi. Sıra parşömene adım adım yazmak kalmıştı. Aralıksız yazmaya devam ettiğinde parşömenine bir göz atması gerektiğini fark etti.

-Ufalma İksiri-
Malzemeler: Kesilmiş papatya kökleri, soyulmuş Büzüşmüşincir, dilimlenmiş tırtıllar, bir fare dalağı, bir parça sülük sıvısı.
Etkileri: nesneleri ufaltmaya yarar.
Yanetkileri: Bulunmamakta.

-İksirin Yapılışı-
•1- Kesilmiş papatya köklerini özenle tek tek kazanın içine yerleştirin.
•2- Sülük sıvısının yarısını kazana ekleyin. Yarısını da sonra kullanmak için elinizde tutun.
•3- Karıştırmaya başladığınızda fare dalağını kazana bırakın ve karıştırmaya devam edin.
•4- Malzemeleri iyice karıştırdığınızdan emin olun ve buharı görür görmez dilimlediğiniz tırtıllarla birlikte soyulmuş büzüşmüşinciri kazana ekleyin.
•5- Sülük sıvısının kalan yarısını kazana ekleyip kaynadığından emin olduğunuzda iksiri şişeye doldurun.

Not: Tam zamanında iksiri şişeye doldurmazsanız, muhtemelen iksiriniz hiçbir işe yaramayacaktır.

Sırada yapamadığı iksirlerden birisi vardı. Onu da deneyecek başarıp başaramadığını profesöre danışacaktı. Kaç kere denese de yapamıyordu ancak belki bu sefer tutabilirdi. Yaşayan Ölüm içkisi için Çirişotu ve Pelinotunu çıkarıp kazana attı. İyice kaynayıp, birbirlerine karıştıklarını anladığında altını kapatıp iksir şişesine doldurdu ve parşömenini hazırladı.

-Yaşayan Ölüm İksiri-
Malzemeler: Çirişotu ve pelinotu karışımı
Etkileri: İçen kişiyi derin bir uyku uyumasına sebep olur.
Yanetkileri: Bilinmiyor.

-İksirin Yapılışı-
•1- Pelinotu ve Çirişotunu birlikte kazana atın.
•2- Birbirine karışıp, kaynayana kadar karıştırın.
•3- Kaynadığından emin olduğunuzda şişeye doldurun.

İksiri bitirir bitirmez elini kaldırdı ve iksiri bitirdiğini söyledi. Yanına yaklaşan Profesörün yaptığı iksirleri beğenmesi için içinden dua ediyordu.

Değerlendirme:

Konu: Geri: VI.Sınıflar | Online Ders Perş. Mayıs 12, 2011 6:57 pm

Zindanların sisli havası içinde yavaş adımlarla iksir dersliğine doğru yürümeye başladım. Geçmişten izler taşıyan bu yerde yürümek bile bana işkence gibi geliyordu. Amcam Horace'ın ölümü beni fazlasıyla üzmüştü, aynı yere tekrar gelmek içimdeki o kahrolası acıyı tekrar canlandırmıştı. Acı çekmek artık bende bir alışkanlık halini almıştı. Acı, tadılması gereken bir duyguydu ve herkes bunu tatmalıydı. Hafızamda bir sürü anı vardı, mutlu olan her şey acı çektiriyordu bana. Kendimi bu düşüncelerden uzaklaştırmak istiyordum fakat bu konu da ne kadar başarılı olduğum ise muammaydı. Zindanların o mide bulandırıcı kokusu içinde dersliğe doğru yürümeye devam ederken aslında bu yerin birçok acıya ve ölüme tanıklık ettiğini biliyordum, zincirler, kılıçlar, böcekler... Hogwarts'ın gizli tarihi, burada yatıyordu. Karanlığın gücü burada başlamıştı, zindanlar onun için en uygun yerdi. Bu yer yılanların bir hazinesiydi sanki. Buz mavisi gözlerimle taştan yapılmış duvarları izliyordum, taşların arasından çıkan ıslak yosunlar ve içlerinden akan suyun yere çarpmasıyla beraber çıkardığı o ses, zindanın her bir köşesinde yankılanıyordu. Her ne kadar kendimi böylesine iğrenç bir yerden çıkarmak istesem de iksir dersi burada işleniyordu, dersten kaçamazdım. Amcam Horace'ın ölümünden sonra kendimi daha bir iksire kaptırmıştım, geleceğin yeni iksir profesörü ben olabilirdim. Gözlerimle etrafı seyretmeye devam ederken birden kendimi sınıfın kapısının önünde buldum ve adımlarımı yavaşlattım. İçeriden pek bir ses gelmiyordu, profesörün sınıfta olmadığını düşünerek sınıfın içerisine hızla adım attım ve kendimi muhteşem bir sınıfın içerisinde buldum. Yeni gelen profesör, derslikte epey bir değişiklik yapmıştı. Düzenlemeler harikaydı. 'L' biçiminde dizilmiş iki çift masa vardı, masaların üstünde ise orta boyda kazanlar, ölçekler ve malzemeler bulunuyordu. Buz mavisi gözlerimi masanın üzerinde duran parşömenlere doğru çevirdim, bu parşömenler epey bir kafamı karıştırmıştı. Parşömenlerin üzerinde her hangi bir yazı bulunmuyordu, profesörün bunu yapmasındaki amaç neydi acaba? Gözlerimi masanın üzerinde duran parşömenden alarak dolaplara doğru çevirdim. Dolapların içi renkli iksir şişelerinden arındırılmış, bunun yerine bazı cildi yıpranmış kitaplar, kazanlar ve diğer ıvır zıvır şeyler konulmuştu. Dolap kapaklarının cam olması ise sınıfa daha güzel bir görüntü yaratmıştı. Kısa bir süre etrafı izledikten sonra yavaş adımlarla ikinci masaya doğru yürümeye başladım. 'L' biçiminde dizilmiş olan masanın orta bölmesine doğru ilerleyerek masanın altında bulunan tabureyi yavaşça geri çektim ve üzerine oturdum. Karşımda birden profesörü görmüştüm, siyah renkli pardesüsüyle kara bir büyücüyü andırıyordu. Yüzündeki o ciddiyet ise dersinde ne kadar disiplinli olduğunu az da olsa belli ediyordu. Nitelikli bir büyücü olduğu her halinden belliydi, görünümünden ve yüzündeki o ifadeden her şey rahatlıkla okunabiliyordu. Profesörü büyük bir titizlikle izledikten sonra gözlerimi yan masada oturan Marlon'a çevirdim. Alessia ile aralarında bir şeyler olabileceğinden şüpheleniyordum, bir kaç kez onları beraber görmüştüm. Onların konuşmalarında ilk dikkatimi çeken şey ise birbirlerine karşı olan samimiyetleri olmuştu, bir dosttan çok bir sevgiliyi andırıyorlardı. Alessia ile uzun bir süredir konuşmamıştım, eski dostumu özlemiştim ve tabi bunun yanında onun yalnız olmadığını hissettirmek istiyordum. Onunla eskisi gibi uzun uzun konuşmayışımız içinde bir yalnızlık hissi oluşturabilirdi, bunu hissetmesini istemiyordum. Kafamda Alessia'yı düşünüyordum, umarım böyle bir hisse kapılmamıştır diye. Düşüncelerim arasında kaybolup gitmişken birden sınıfın kalabalıklaştığını fark ettim ve hızla kendime gelerek kollarımı çapraz bir şekilde masamın üzerine koydum. Ardından da gözlerimi profesöre doğru çevirdim. Sınıf sessizleşmişti, aradan çok geçmeden Profesör konuşmaya başlamıştı.

Profesör öncelikle kendini tanıtmaya başlamıştı. 'Severus Auctus Alvarez.' Bu isim bizim yeni iksir profesörümüzdü, Durmstrang'dan buraya tayin edilmişti. 'Durmstrang' Bu okulun ismini duyduğumda gözlerim fal taşı gibi açılmıştı, bu okul hakkında bir kaç şey duymuştum. Durmstrang'da ateş sadece sihir yapmak için yakılırdı. ' İyilere asla güvenme ve asla inanma. ' Bu söz onlara aitti. Durmstrang, karanlık bir okuldu. Büyücüler, karanlık sanatlar konusunda epey iyi yetiştiriliyorlardı. Kısa bir süre bu okulu düşündükten sonra dağılmış olan dikkatimi tekrardan topladım ve profesörü dinlemeye devam ettim. Profesör bir kaç cümle ile Horace'ın ölümünden yaşadığı üzüntüyü dile getirmişti, ardından da başarıya ulaşmamız için neler yapmamız gerektiğini açıklamaya başlamıştı. Ona iksirde ustalığımızı göstermemizi istiyordu. Profesörün bu sözlerinden sonra epey bir hırslanmıştım. Profesör farklı bir sistemle derse başlamıştı, konu anlatmak yerine öncelikle neleri yapabildiğimizi, neleri yapamadığımızı görmek istiyordu. Aslında tüm bu söylediklerinin içinde tek bir anlam yatıyordu. 'Yetenek.' Yeteneğimizi görmek istiyordu. Profesörün söylediklerini dikkatli bir şekilde dinledikten sonra hemen önümde duran malzemelere doğru baktım. İksir yapmak için hayli bir heveslenmiştim. Öncelikle en iyi iksiri yapacaktım. Düşündüm... Geçen bir dakikanın ardından sonunda hangi iksiri yapacağıma karar vermiştim. 'Yaşayan Ölüm İçkisi' Malzemeleri kısa bir süre içerisinde belirledikten sonra yavaşça kazanımın altını yaktım. Kazanımın içini yedi ile üç litre arasında suyla doldurdum, kavanozun içinde duran yirmi sopophorus fasulyesinden on üç tanesini aldım ve tahtanın üzerine koydum. Masanın üzerinde duran bıçağı sağ elime alarak tahtanın üzerine koyduğum sopophorus fasulyelerini teker teker ezmeye başladım ve ortaya çıkan suyu damlalığın içine boşalttım. Kazanımın içine az bir miktarda pelin otu tozu serpiştirerek masamın üzerinde duran tahta kaşığı hızla elime aldım ve kazanımı karıştırmaya başladım. Kısa bir süre sonra kazanımın içinde su yeşil bir renge dönüşmüştü, bunun üzerine kenarda duran çirişotu kökünden bir kaç tutam kazanımın içine attım. Kazanımı karıştırmaya devam ederken damlalığın içine doldurduğum sopophorus fasulyesinin suyundan kazana on üç kere damlattım. Kazanımın içindeki su aniden renk değiştirmişti, berrak bir renge dönüşmüştü. Sanki iksirin içinde sadece su vardı. Kazanın içinden gelen fokurdamalardan sonra içimden bir 'Oh' çektim ve ardından kazanımın altındaki ateşi yavaşça kıstım. Yapabildiğim en iksiri yapmıştım, şimdi iksiri yaparken gittiğim adımları parşömene yazmalıydım. Masamın üzerinde duran tüy kalemimi hızla elime alarak kenarda duran boş parşömeni önüme doğru çektim ve yaptıklarımı yazmaya başladım.

İksiri Adı: Yaşayan Ölüm İçkisi İksiri
Malzemeler: Sopophorus fasulyeleri, çirişotu kökü, pelin otu tozu.
İksirin Tarifi:
1. Kazanın altını yakın ve içine yedi ile üç litre arasında suyla doldurun.
2. Kazanın içine az miktarda pelin otu tozu katın. Kazanın içindeki su yeşil renge dönene kadar karıştırmaya devam edin.
3. Sopophorus fasulyelerini bıçakla ezin.
4. Kazanın içine bir kaç tutam çirişotu kökü atın.
5. Sopophorus fasulyelerinden elde ettiğiniz sıvıdan kazana on üç kere damlatın.
6. Kazanın içinde karışım berrak renge dönünce altındaki ateşi kısın.
7. İksiri bir kaç dakika bekletin ve ardından ateşi kapatıp karışımı iksir şişelerine doldurmaya başlayın.

Birinci parşömenimi neredeyse doldurmuştum. Şimdi sırada yapamadığım bir iksiri yapmak vardı. Kısa bir süre öylece etrafıma bakınıp, düşündüm. Ve sonunda bir karara vardım. 'Yaşlandırma İksiri' Bu iksiri yaparken hep başarısız olmuştum, kolay denilebilecek iksirleri yaparken epey bir zorlanırdım. Masamın altından orta boyda boş bir kazan çıkardım ve üzerinde kazan bulunmayan boş bir ateşin üzerine koydum. Öncelikle kazanın içine üç litre suyu boşalttım. Daha sonra ejderha dilini tahtanın üzerine koyarak sağ elimle masanın üzerinde duran bıçağımı elime aldım ve dili kareler halinde kesmeye başladım. Dili kestikten sonra kazanın içine bir kaç tane kurbağa bacağı attım ve ardından da kareler halinde kesilmiş olan ejderha dilini hızla kazanın içine attım. Midem bulanmaya başlamıştı. Kazanı karıştırmaya devam ederken son malzemem olan ejderha yumurtası tozundan bir kaç tutam kazanın içine serpiştirdim ve kazanı kaynayıncaya dek karıştırmaya devam ettim. Aradan beş dakika geçtikten sonra kazan kaynamaya başlamıştı. İksirin doğru olabilmesi için kazanımın rengi kırmızıya dönüşmeliydi ama benim kazanımın içindeki karışım mor bir renge dönüşmüştü. İşte bu da başarısızlığımın bir göstergesiydi. Masamın üzerine bıraktığım tüy kalemimi tekrardan elime aldım ve yaptıklarımı parşömene yazmaya başladım.

İksirin Adı: Yaşlandırma İksiri
Malzemeler: Ejderha Dili, Kurbağa Bacağı, Ejderha Yumurtası Tozu, Su
İksirin Tarifi:
1. Kazanın içine üç litre su boşaltın.
2. Ejderha dilini kareler halinde kesin.
3. Kazanın içine üç tane kurbağa bacağı atın.
4. Kareler halinde kesilmiş olan ejderha dilini kazanın içine atın.
5. Kazanın içine bir kaç tutam ejderha yüreği tozu katın ve kaynayıncaya kadar karıştırmaya devam edin.
6. İksir doğru olduysa kırmızı renge dönecektir. Benim iksirim mor bir renge dönüştü.

Yazılarımı tamamladıktan sonra buz mavisi gözlerimi profesöre doğru çevirdim. Her iki iksirimi de tamamlamıştım, şimdi kontrol zamanıydı. Sağ elimi yavaşça yukarıya kaldırarak profesörün yanıma gelmesini beklemeye başladım.

Değerlendirme:

Konu: Geri: VI.Sınıflar | Online Ders Perş. Mayıs 12, 2011 7:55 pm

Profesör iksiri yapan ilk öğrenci olan Marlon'un yanına doğru gidiyor. Öğrencinin yanına geldiğinde ise pardesüsünün cebinden kurumuş bir yaprak çıkartıyor ve kazanının içine atıyor. Yaprak sanki kazana hiç atılmamış gibi iksirin içinde hızla kayboluyor. Birinci iksiri kontrol ettikten sonra diğer kazanın başına geçiyor ve yine kurumuş bir yaprağı kazanının içine atıyor. Yaprak iksirin üstünde duruyor. Karışımdan kahverengimsi köpükler çıkıyor ve yaprak iksirle birleşemiyor. Bu da iksirin başarısız olduğunu gösteriyor. Profesör iksirleri ve parşömenleri hızla kontrol ettikten sonra öğrencisine bakıyor ve konuşmaya başlıyor.

'' Ufalma iksiri başarılı. Aferin. Fakat Yaşayan ölüm içkisi ise tam bir felaket. Malzemelerin eksik. Malzemeleri gözden geçir. '' Profesör konuşmasını bitirdikten sonra sınıfa şöyle bir bakıyor. Elini kaldıran Gryffindor'lu çocuğa doğru bakıyor ve yürümeye başlıyor. Çocuğun yanına geldiğinde ise önce iksire bakıyor. Yaşayan ölüm içkisini gören Profesör birden şaşırıyor. Zor bir iksir. Profesör yine pardesüsünün içinden bir kaç kurumuş yaprak çıkartıyor ve bir yaprağını kazanın içine atıyor. Profesör iksirin başarılı olmasına şaşırıyor. Onun için beklenmeyen bir ilk oluyor. Daha sonra profesör ikinci iksire bakıyor. 'Yaşlandırma İksiri' Her zamanki gibi avuçlarının içinde tuttuğu kurumuş yapraklardan birini kazana atıyor. Yaprak kazanın içinde eriyip kaybolurken karışım renk değiştiriyor ve iksir mavi bir renge dönüyor. Öğrencinin başarısız olduğu bu iksire Profesör gülerek cevap veriyor.

'' Yaşayan ölüm içkisi. Beklenmeyen bir ilk. Aferin sana, başarılı bir iksir! Zoru seviyorsun. Yaşlandırma iksirin için ise sadece şunu söyleyeceğim: Ejderha yumurtası tozunu kullanma. '' Profesör konuşmasını bitirdikten sonra diğer öğrencilerinde kazanlarına teker teker bakıyor. Dersin bitmesine az bir süre kala Profesör kolundaki gümüş saatine bakıyor ve öğrencilerin arasından sıyrılarak hızlı adımlarla masasına doğru geçiyor ve konuşmaya başlıyor.

'' Ödevinizi veriyorum, not alın. Çok özlü iksir ne için kullanılır? İksir hakkında aklınızdan bir örnek veriniz. Dersimiz bitmiştir. Çıkabilirsiniz arkadaşlar. ''

Profesör yavaşça sandalyesine oturuyor ve sınıfın boşalmasını beklemeye başlıyor.

Önemli: İksirini online olarak kontrol edemediğim öğrenciler, profesörün sadece iksirlere bakıp geçtiğini söylesinler. Ders bu gece 00:00'da kilitlenecektir.