Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz...
Wigtown Wanderers'a Hoş Geldiniz!

Forumumuzda vakit geçirip, role play yapmak lütfen için üye olun.

https://discord.gg/QCRdw8xVE8
Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz...
Wigtown Wanderers'a Hoş Geldiniz!

Forumumuzda vakit geçirip, role play yapmak lütfen için üye olun.

https://discord.gg/QCRdw8xVE8
Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
https://discord.gg/QCRdw8xVE8

 

 Hep Yek Dü Ye

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Saligia
Ölü
Saligia


Mesaj Sayısı : 327
Kayıt tarihi : 25/12/10
Lakap : Doksandokuz.

Hep Yek Dü Ye Empty
MesajKonu: Hep Yek Dü Ye   Hep Yek Dü Ye EmptyCuma Nis. 01, 2011 12:11 am

Kurgu: Düello.
Zaman: Fransa saldırısı ile eş zamanlı.



Ben yaşamın amacından saptığımda küçüktüm, yaratıcının doğurduğu kadar büyüktüm. Embriyonun ana rahmine düştüğü ilk yerdeydim. Adil ruh içimden sökülüp alındığında, masumluğum ile karanlıktaydım. Işıklar hiç açılmadı, salt bilgeliğim ölüme yol gösterdiğinde, kardinal olan günahların tohumları; hücrelerimde filizlendi. Sesimi duyuyor musun şimdi, gözlerimi görüyor musun? Siyah, zift kaplı. Şimdi hakkaniyetsiz olan ruhum, nefretin şehvetli pençesine düştü. Durmuyorum,durmayacağım. Sana en büyük zararı verinceye kadar yol alacağım. Av oldum, avladılar... Avcı olup yaratıklarını avlayacağım. Sen beni iyiliğinde kutsamadın, o zaman kötülüğümle tüm sevdiklerini yakacağım. Cehennemin de benim için kapılarını açıncaya kadar, hiç bir şey ile kanmayan insanlarını boğacağım. Şimdi benden çalıp, fazlasıyla verdiğin iyiliğin tamahkarlığının sebebini öğreneceğim. Bir kerelik bile olsa, kötülüğün gözlerinden iyiliği doğurtup, Ölüme kurban edeceğim. Sen yüce merhametini dünyaya dağıttın, bana ise ölüm tacını bıraktın. Ne kadar sevimli bir tablo...

Saligia saçları rüzgarda savrularak, Mu'yu kaybettiği caddeleri gözlüyordu. Geride bıraktığı necromencer'lardan kimseye yapacağı hakkında bilgi vermemişti. Küçük bir iş diyerek yanlarından ayrılmıştı. Şimdi ise siyah pelerini havalandıkça içine dolan rüzgar, kışın sertliğini gösteriyordu. İçinden sakin gözüken hilekarlığı, çemberler çizerek bedenini kaplıyordu. Hogsmeade'in dar sokaklarından ilerleyip, yavaşça cızırdayarak yanan bir lambanın altında durdu. Soğuk ve küflü kokusu etrafa yayıldığında, aç bir kurdu çekmek isteyen acı sesi ile birleşti. "Sen yaratıcı, bana en sevdiğini yolla. Bana acı vereni, sana olan nefretimi kusmam için yolla. Neredesin, melek? Duy, lanetlerin ablukaya aldığı sesimi duy, duy ki seni beklediğim yere gel." Saligia avam bir hareketle, göğe diktiği gözleri ile kinin susamışlığını doyurmaya çalışıyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Matthew Wood
KSKS Profesörü & Slytherin Bina Sorumlusu & ZAY Lideri
KSKS Profesörü & Slytherin Bina Sorumlusu & ZAY Lideri
Matthew Wood


Mesaj Sayısı : 2125
Kayıt tarihi : 14/06/10
Yaş : 33

Hep Yek Dü Ye Empty
MesajKonu: Geri: Hep Yek Dü Ye   Hep Yek Dü Ye EmptyCuma Nis. 01, 2011 12:25 am

Kötülüğün tohumlarını dünyanın her noktasına, yeni sürülmüş bir tarlanın toprak kokusunun eşliğindeki bir çiftçi misâli savuran, Şeytan'ı dahi korkutabilecek kadar lanetlenmiş bir ruhtu onunkisi. Acıların en büyüğünü, göğsünden azad ettiği hava hala sıcakken yaşamıştı bu iblis. Tanrı'nın her defasında ona yağdırdığı lanetleri sabırla savuşturup, isyankârlıktan uzak durarak, en görkemli nimetlere sahip olabilecek şansı varken kandırılmış, saptırılmış ve kullanılmıştı. Kendisini Tanrı'yla bir tutma cürretini göstermiş olan Ölüm'ün basit bir kuklası haline gelmesi, başına gelmiş olan musibetlerin en ağırıyken, bundan kıvanç duyması trajik değil miydi?

Son cenklerini ettikleri yerdeydi, haykırışları Cennet'in kapılarından sekip yeryüzünde yankılanırken meydan okuyordu yine. Baş Melek Castiel ise şaşırmamıştı bu duruma. Gün hesaplaşma günüydü, hem iradesi hem kalbi, hem de tüm benliğiyle bağlı olduğu yaratıcısının elçisi olarak, çürümüş bedenin tam karşısında belirdi melek, herhangi bir şâşâ belirtisinden yoksundu. Krem rengi paltosunun etekleri, yüzüne doğru esen kuvvetli rüzgarla adeta bir kırbaç gibi şaklarken bekledi. İfadesiz yüzü, donuk bakışları, tehditkar lâkin bir o kadar da huzurlu ses tonu, ölü bedene odaklanmıştı.

"Tanrı'nın lanetini gururla taşıyan, Ölüm'ün kızı. Onun gazabını iliklerine kadar hissetmeden önce af dile. Kutsal babamız kendisinden af dileyenleri geri çevirmez."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Saligia
Ölü
Saligia


Mesaj Sayısı : 327
Kayıt tarihi : 25/12/10
Lakap : Doksandokuz.

Hep Yek Dü Ye Empty
MesajKonu: Geri: Hep Yek Dü Ye   Hep Yek Dü Ye EmptyCuma Nis. 01, 2011 12:40 am

İşte beklediği an gelmişti, ruhunun köpüklü salyası görünmez bir balgam ile bedeninden akıyor ve asfalta yayılıp, çamurluğuyla çevreye yapıştırıyordu. Tiradın son külliyatının sözleri genç kızda, geçmişin çağrışımını yaptı. Dua saatleri, durmadan okunan ilahlar. Tanrı'ya bir mevzilik yakınlık ve sonra fersah fersah uzaklık, yok eden şurubun zemheriliği gözlerine yerleşen siyahtan belli oluyordu. Meleğin gösterdiği lütufta ki amansızlığı perçinleyen, ilahi bir komedi vardı. Bir bedene kavuştuğu andan itibaren giydiği tek bir renk vardı, siyah. Her şeyi, yutup, yok eden renk. Tıpkı kötülüğe ithaf edilen kaybolmuşluk. Alaycı bir kahkahayı boş sokakta yankılandırdık-tan sonra; "Yaratıcının halifesi, bu merhametinizi boş çıkaracak olmam, ne büyük talihsizlik ama kabul edemeyecek kadar sevgi yüklüsünüz bana karşı." Baş necromencer'ın kinayeci dili, bir yılanın fısıltısını taşıyarak boş sokakta yankılanıyordu. Ellerini iki yana açıp, üzerinde ki pelerini yere savurduğunda, meleğin karşısında küçük bir reverans yaptı. Her hareketi yaratılana olan bir küfürdü ve bunu anlamak için sadece çarpık gülümsemesine bakmak yeterdi. "Şimdi benim kötülük kaplı zavallı ruhumu, sen, baş oyuncak ellerinde ki iyilik merhemi ile iyileştirebilir misin?" Kollarını yavaşça iki yana açan kadın, adama olan saygısızlığında sınır tanımıyordu, bakışları ile...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Matthew Wood
KSKS Profesörü & Slytherin Bina Sorumlusu & ZAY Lideri
KSKS Profesörü & Slytherin Bina Sorumlusu & ZAY Lideri
Matthew Wood


Mesaj Sayısı : 2125
Kayıt tarihi : 14/06/10
Yaş : 33

Hep Yek Dü Ye Empty
MesajKonu: Geri: Hep Yek Dü Ye   Hep Yek Dü Ye EmptyCuma Nis. 01, 2011 1:05 am

Karşısındaki kadından gelen, buram buram samimiyetsizlik kokusu eşliğindeki reveransı tepki vermeden izledi Matt. Dili zehir saçıyordu, inat ediyordu, gözlerindeyse pişmanlığın zerresi mevcut değildi. Yaralanan öğrencilerinin çürümüş bedenleri aklına geldiğinde, kadın için koyulmuş ve onu Cennet'in Kılıcı'ndan koruyan affedicilik duvarına, vicdanı tarafından akınlar düzenlenmişti, avuç içlerinde hissettiği karıncalanmayı bastırdı, irisinde küçük bir akkor halini alan Cennet'in alevini sabırla kontrol etti melek. Yaratıcısından aldığı emir kesindi, bu lanetli ırkın kökünü kurutmak boynunun borcuydu ve karşısındaki iblis diğerlerinden kesinlikle farklıydı.

Matthew sol elini hafifçe havalandırdı, gözlerini avucuna odaklanıp yaşam çizgisini baştan sona takip etti. Başı hafifçe yana eğilmişti. Birkaç saniyelik bekleyişin ardından ise, gözleri tekrar Baş Necromancer'ı bulmuş ve tüm uzuvları pozisyonunu korurken, Matthew bir aslan gibi kükremişti.

"Ellerimdeki iyilik merhemi, bu iyiliği hak edenlere mahsus. Yargıladıklarım, yargılanmayı hak ederler ve ruhlarının derinliklerindeki Tanrı sevgisinin boyutu onların canını kurtarır. Elime bak Saligia, sonrasındaysa gözlerime. Eğer gördüğün merhametse, hayatındaki en büyük ikinci yanılgın olacak bu."

Kudretli ve derin ses tonu bir haykırıştan çok daha tesirliyken eli yavaş yavaş indi ve asa kolu cenki başlatmak için harekete geçti. Cennet'in Kılıcı ağır ağır cebinden çıktı, ve Castiel, ruhunun diğer yarısıyla paylaştığı bedenini ele geçirerek, görkemli bir ses patlamasıyla kanatlarını açtı.

"Crucio!"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Saligia
Ölü
Saligia


Mesaj Sayısı : 327
Kayıt tarihi : 25/12/10
Lakap : Doksandokuz.

Hep Yek Dü Ye Empty
MesajKonu: Geri: Hep Yek Dü Ye   Hep Yek Dü Ye EmptyCuma Nis. 01, 2011 1:31 am

Darağacına giden, ruhlar kendi kefenini yine kendi elleriyle biçerler. Arzuları için çıktıkları yolun ehemmiyetinin bilinci gözlerine düştüğünde bilirler ki risk hep vardır. Açığa çıkan yoksunluğu, duygu kıpırtılarını silerek gün yüzüne yansıtıyordu. Ölü kalbine saldıran sözlerin etkisi, büyük bir tepkisizliğe maruz kalarak, donuk bakışların gaddarlığı ile vuku buluyordu. İçinde Ölüm'e dair bir şüphenin kırıntısı bile kalmadan temizleyen melek, habersiz olduğu öfke için vuruyordu. Her inen giyotin ise azınlıkta kalmış geri çekilmişliği, ölüm için saçıyordu. Cansız bedeni işgal eden idrak sefili cümleler, nazarında bir umursamaya ulaşamıyordu. Gücünü bildiği adamı elinden geldiğince kışkırtmak istiyordu. Belkide zihninde ki fikir yaratıcının onu korku ile titretme'siydi.

Bilmiyordu, bildiği buranın ölü veya diri kan kokusuna boğulacaydı, kafasının üstünde cızırdayan lambaya aldırış etmeden; "Benim nefret ettiğim yaşam sensin, yaşayan ve gezen melek. Sen cennetin kokusunu dünyaya saçarken, bana verilen görev ise cehennemin tozunu saçmaktı. Bak dünyaya ve kim düş şeş attı bir gör istersen. Onlar, onlar zaten benim yaralarıma merhem oluyor. Senin ışığın ise onları kurtaramıyor. Sana Adem isimleri öğretmemiş anlaşılan, Ademin soyunu koruyorsun ama Ademden olanın başlattığı kıyımı hiçe sayıyorsun. Melek-..." Saligia kestiği sözlerinin ardından, kafasını bir kedi gibi çevirip kütle-terek; "Ruhun benden daha fazla kirli..." Diye yine gülmeye başladı, kin dolu gülümsemesi son bulduğunda ise, dişlerini gıcırdattı ve parmağını hafifçe kıvırdı. Havada armonik bir ritüelle dalgalanan bedeni, zarar verebilecek her şeyi savuşturmak için dans ediyordu, rüzgarın kollarında. Sesi ise ölüme yakışır soğuklukta; tınısını taşırken içinden yükselen boyutsuz kin ile ateş harlandı; "Ölüm parmağı." Maviden siyaha dönen renk cümbüşü eskitilen ruhu gibi eskitmek için yerinden çıkmıştı.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Vasya Nikolaevna
Vampir Leydisi & Raining Blood Sahibi
Vampir Leydisi & Raining Blood Sahibi
Vasya Nikolaevna


Mesaj Sayısı : 1395
Kayıt tarihi : 03/08/10

Hep Yek Dü Ye Empty
MesajKonu: Geri: Hep Yek Dü Ye   Hep Yek Dü Ye EmptyCuma Nis. 01, 2011 1:53 am

Gecenin en karanlık yarısında karşı karşıya gelen biri lanetli diğeri kutsanmış iki beden… Var olabilmek için birbirlerine en ihtiyaç duyan iki kavramın arasındaki ince çizgi misali, birbirlerinden uzak durdular. Görünmeyen bir sınır arasına sinmiş enerji bulutundan geçecek her söz, bir diğerine daha gürültülü ulaşacak ve etkisini ulaştığı gürültü kadarınca hissettirecekti.

Meydan havaya kalkan asanın ve çöken karanlığın etkisiyle bir anlığına kararsız bir portre çizse de, galip gelen Matthew Dean Wood oluyor ve lanetle birlikte, Saligia’nın acıdan uzak bedeni, dizleri kırılmak üzere bükülüyor. Kadın suretinde ayakları yere basan Baş Necromancer, lanetin tanıdık etkisine rağmen gücünü kaldıramıyor ve gardını başlatamadan bitiriyor. Baş meleğin konsantrasyonu su götürmezken, gökyüzündeki izleyicisi, öngörülü olması gerektiği gerçeğini aklından çıkarmamasını umuyor olsa gerek. Zira karşısındaki yeni yetme yaramaz bir kız değil.

Matthew Dean Wood:[8]
200 HP

Saligia:[2]
200HP – 40HP = 160 HP
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Matthew Wood
KSKS Profesörü & Slytherin Bina Sorumlusu & ZAY Lideri
KSKS Profesörü & Slytherin Bina Sorumlusu & ZAY Lideri
Matthew Wood


Mesaj Sayısı : 2125
Kayıt tarihi : 14/06/10
Yaş : 33

Hep Yek Dü Ye Empty
MesajKonu: Geri: Hep Yek Dü Ye   Hep Yek Dü Ye EmptyCuma Nis. 01, 2011 2:11 am

Zehir göreceli, değişken bir kavramdı. Yılan zehri her daim bir insana tesir etme unsuruna sahipti, faal bir yaratığa bahşedilmişti ve savunma ya da saldırı için kullanılabilme potansiyeli her daim mevcuttu. Bir mantardaki zehir ise, deneyimsizlerin acemiliğine bel bağlayarak atılmış oltadan ibaretti. Karşısındaki dişinin savurduğu tehditler ve yolladığı ithamlar, sadece bir mantarın zehri olabiliyorken, bu ve bunun gibi birçok 'yaratığı' avlamış olan Matthew'ın düşeceği cinsten bir tuzak olamazdı. Ölüm parmağının etkisi, açılmış kanatlarının aurasına fena halde yenik düşerken, gökyüzünün ve yeryüzünün sahibi olan babasının, damarlarına zerk edilmiş tüm kuvvetini kullanmaktan çekinmeyecekti. Yeşil ışınların birbirini takip ederek, saldırıya odaklanmış bedeni gafil avlaması üzerine, bünyesindeki tüm kini ortaya çıkararak belini büktü dişinin. Tövbekârlığın lugatında bulunmadığı her varlık, bu kudrete karşı belini bükerdi. Tıpkı secdeye varamadan taşlaşmış olan, yarılmış denizlerin serbest bıraktığı dalgalarla boğulmuş firavunlar gibi. Acizliğinin son noktasındaki insanların uygulayabileceği türden bir yöntemleri bulunurdu onların, kendilerinden ve cüretkarlığın sınırlarını zorlayarak, Tanrı'dan daha kudretli olduğuna inandıkları bir dayanağa sırtlarını verirlerdi. Kimisi tıpkı karşısındaki, belini bükmüş dişi gibi Ölüm'e tapardı, kimisiyse gülünç bir şekilde, kendi egosuna. Sonuç değişmemişti, değişmezdi.

Acı verdiği bedene uzun adımlarla yaklaşan Matthew, kara bulutların kimi zaman sıklıkla, kimi zamansa hasret bırakırcasına nadiren yarattığı görsel şölenler, şimşekler misali çakan ve kaybolan kanatlarının eşliğinde ilerledi. Sözlerin kifayetsiz kaldığı anlardan biri olsa da, kurşun işlemeyen fikirleri kendi idealarıyla çürütmeyi amaçlıyordu. Gök gürlemesini andıran tümcelerinin arasına gizlenmiş hiddet damlacıkları kadını hedeflemişti.

"Ademoğulları, yaratılan en kutsal varlıklardı. Babam emretti ve onlara diz çöktüm. İblisin kibirinin ardından yürümedim ve kutsandım. Şimdi ise onları her aciz yaratıktan koruyorum. Sadece bedenim kirli, ruhum değil. Harcadıklarımın kanına bulanmış kıyafetlerim, semadan düşen birkaç zerreyle temizlenebilir. Senin için ise artık çok geç Saligia. Expecto Patronum!"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Saligia
Ölü
Saligia


Mesaj Sayısı : 327
Kayıt tarihi : 25/12/10
Lakap : Doksandokuz.

Hep Yek Dü Ye Empty
MesajKonu: Geri: Hep Yek Dü Ye   Hep Yek Dü Ye EmptyCuma Nis. 01, 2011 2:32 am

Vücudunu deviren, lanet gözlerinde raks etti ve ölüme olan tutkusu ile yücelerek içinde sindirildi. Yakan acıyı hissetmemesine karşın gücün darbesini, şiddet ile yudumlamıştı ama vazgeçecek kadar, aciz değildi. Hayatı pembe bir kapsülün içinde zerk eden melek, baş necromencer'a olan nefretini bile kusarken, ölümün meşru karanlığından yararlanıyordu. Sarkastik gülümsemesini hiç çekmedi suratından, meleğin idea ettiği iyiliğin kötülük ile harmanlanıp, buhar olarak havaya dağılışını izledi. Kendini cenge çıkmış, savaşçı sanan; yardakçının kolu keyfini yerine getirmişti. İçine işliyordu, iyi olması gereken yüreğe santim santim buhran akıtıyordu ve akan damlacıklar adamın nur olması gereken ruhunda, kara deliklere yol açıyordu. Kötülük her daim habis başını zevk ile gösteriyordu. Yanlışın kapısını, zehrin maşası aralıyordu. Miğferinden sıyrılmış kızgınlığı ölü damarlarına dolduğunda yavaşça doğruldu ve "İnsanoğlu açgözlü ideallerinin kurbanı oldu, böyle bir rezilliğe sizler eğilmiş olabilirsiniz ama bizi eğecek kadar yeksan değilsiniz."

Baş necromencer sözlerinin ardından gerindi ve bedeninin içinden süzülen atomlara izin verdi, az önce başarısızlığı ile nüks eden büyüyü tekrarlamakta kararlı gibi durdu bir an ve kollarında ki kasları gererek, içinden çektiği tüm enerjiyi dışarı yansıttı. "Kara Kalkan." Çemberler halinde kolundan füzyon eden enerji, bu işi uzatmakta kararlı olduğunu gösterecekti baş meleğe. Yenilse dahil, yenilgisi konuşulacaktı. Maçın sonucu değil, maçta ki oyun dillerde pelesenk olacaktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Vasya Nikolaevna
Vampir Leydisi & Raining Blood Sahibi
Vampir Leydisi & Raining Blood Sahibi
Vasya Nikolaevna


Mesaj Sayısı : 1395
Kayıt tarihi : 03/08/10

Hep Yek Dü Ye Empty
MesajKonu: Geri: Hep Yek Dü Ye   Hep Yek Dü Ye EmptyCuma Nis. 01, 2011 2:49 am

Direndikçe içinde dönen rüzgarın şiddetiyle savrulan sözcüklerini dinletiyor boş meydana Saligia. Karşısında neyin iradesi için varlığını tehlikeye attığını gayet iyi bildiği meleğe söverken, gelen sözcükleri inim inim inleyen demir plakalar gibi geri büküyor. Yorgunluk nedir bilmeyen beden doludizgin ayinini başlatmışken, çemberlere bürünen enerjisi fanilikten nasibini almış görünen teninden sükun ediyor. Baş meleğin avuçlarındaki his, mantikoru ararken buza dönüşüyor. Isıtmayan anıların getirisinden ziyade, önemsizliğini anlatacak kadar hayal kırıklığı beraberinde, götürüsü oluyor. Çelişki hissettirecek kadar uzakta kalan asanın ucundaki ışık, Saligia’nın kara kalkanında yok oluyor.

Matthew Dean Wood:[4]
200 HP

Saligia:[8]
160 HP
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Matthew Wood
KSKS Profesörü & Slytherin Bina Sorumlusu & ZAY Lideri
KSKS Profesörü & Slytherin Bina Sorumlusu & ZAY Lideri
Matthew Wood


Mesaj Sayısı : 2125
Kayıt tarihi : 14/06/10
Yaş : 33

Hep Yek Dü Ye Empty
MesajKonu: Geri: Hep Yek Dü Ye   Hep Yek Dü Ye EmptyPaz Nis. 03, 2011 12:32 am

Kara kalkanın içinde eriyen patronusunun, odaklanılmamış bir Tanrı sevgisinin mahsülü olduğunu fark ettiğinde kendini toplamak adına birkaç adım geriledi melek. Agresifliğin son noktasına ulaşmaktan her daim çekinmişti karakteri, bu noktaya ulaştığında önüne çıkan hiçbir şeyi göremeyecek olduğu gerçeği, Tanrı'nın yolunda ilerlerken acımasız olacağına delalet olurdu.

Karşısındaki dişinin söylediklerini duyduğunda, kara kalkanın kaybolmasını takiben, simetriğine cisimlenerek, onun ardında belirdi. Yön değiştirmiş buz gibi rüzgarın yüzünü yalamasına aldırmadan odaklandı ve asasını yine, hedefine doğrulttu.

"Yüklendiğin insanoğlunun arasındaydın bir zamanlar, yerini unutmaya cürret etme. Karanlığı kendi ellerinle seçtin, ihanet ettin ve bu noktada olmayı, yenilmeyi ve can vermeyi hak ettin Saligia. Serpensortia!"

Kükreyişinin ardından savurduğu asası, ihaneti sembolize eden hayvana emretmişti, ve gürüldeyen göğün sesi, sonrasında bardaktan boşanırcasına başlayan sağanak, bu gecenin hesaplaşma gecesi olduğunu işaret ediyordu. Castiel ise sahnedeydi, kudretli kara kanatları geceyi karartırken, Tanrı'nın ışığının kör edici boyuta ulaşmasına olanak sağlayacaktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Saligia
Ölü
Saligia


Mesaj Sayısı : 327
Kayıt tarihi : 25/12/10
Lakap : Doksandokuz.

Hep Yek Dü Ye Empty
MesajKonu: Geri: Hep Yek Dü Ye   Hep Yek Dü Ye EmptyPaz Nis. 03, 2011 2:14 am

Bu yüzyıl ölümün kullarının altın çağıydı, gökyüzünden Tanrı'nın gözyaşları dökülürken tenine, gücünün sağanağı olan şimşekler aydınlatıyordu kara gökyüzünü. Bir süprüntü gibi çekerken adamın patronusunu güvenli kalkanı, özenle yayıldı yüzüne, nefretinin neferleri. Mavi gözleri aydınlığın ışığının zıt yönünü taşıyor, gebe kaldığı kara dulu; tüm savsak zehriyle akıtıyordu. Ölü damarları koyulaşırken, içinde olduğu durumun mabedini inletiyordu. Kaos'unun brutal sesi kulakları çınlatırken, meleğin içinden yükselen tav olmamış huzur midesini bulandırıyordu. Ölü beden, karanlığın hizmetkarı olduğunda, iyiliğin ödünç verilmiş latifliğini sakız gibi tükürüp atmıştı.

"Ah, yanılgı... Yanılgı... İyiliğin tadımı seni yüceleştiren, yoksa seni kahraman ilan eden Tanrı mı? Kendine dön de bir bak, ben yerimi unutmadım ama sen melek sen, sen kendini unutmuşsun anlaşılan. Ne kadar solgun, ne kadar saf ve ne kadar zavallı!" Sesi göğün içinde ki şimşekle birlikte çaktığında, ölü hücreleri içinde çoğalmayı daha fazla, daha fazla çoğalmayı bekleyen kini besliyordu. "Bana Tanrı'nın elini getiren melek. O zaman sen de Ölüm'ün Eli'ne tanıklık et!" Saligia kem gözlerini adamın gözlerine, dikerek adamın üzerine doğru tangosunu yaptı, havada ki süzülüşü, bir toz zerreciğinin ahengini, bir şahinin yırtıcılığını taşıyordu. Avuçlarına hücum eden çılgın soğukluk, ölümün fermanını biçimlendiriyordu. Buzun keskinliği çığ gibi cehennem olurken avuçlarında, meleğin kara kanatlarını hedef almıştı.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Vasya Nikolaevna
Vampir Leydisi & Raining Blood Sahibi
Vampir Leydisi & Raining Blood Sahibi
Vasya Nikolaevna


Mesaj Sayısı : 1395
Kayıt tarihi : 03/08/10

Hep Yek Dü Ye Empty
MesajKonu: Geri: Hep Yek Dü Ye   Hep Yek Dü Ye EmptyPaz Nis. 03, 2011 2:41 am

Meydana salınan lanetlerin etkisiyle uğursuz bir sis çökmüş gibi bir anlığına sokak lambaları gidip geliyor. Matthew’un yapamadığı büyü, olumsuz enerjisini moral bozukluğu olarak tenine yayarken, büyücünün sendeleyişi dizlerinin üzerine çökmesiyle sona eriyor. Ölüm’ün Eli’ni serbest bırakan Saligia, Matthew’un kutsal varlığını kötülüğün siyahlığıyla zorluyor. Meleğin kanatları hafifçe kapanırken, pes edişin yakınına yaklaştıracak darbenin ardından kötücül gülümseyişler geliyor gölgelerden. Son güleni merak ediyor görünmeyen tehlikeler.

Matthew Dean Wood:[2]
200 HP -40HP= 160HP

Saligia:[8]
160 HP
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Matthew Wood
KSKS Profesörü & Slytherin Bina Sorumlusu & ZAY Lideri
KSKS Profesörü & Slytherin Bina Sorumlusu & ZAY Lideri
Matthew Wood


Mesaj Sayısı : 2125
Kayıt tarihi : 14/06/10
Yaş : 33

Hep Yek Dü Ye Empty
MesajKonu: Geri: Hep Yek Dü Ye   Hep Yek Dü Ye EmptyPaz Nis. 03, 2011 2:49 am

Ölüm'ün Eli'ni gölgeden kanatlarını hissettiğinde acıyla haykırdı melek. Normal bir insanın haykırışından fersahlarca uzakta olan bir çığlıktı bu, bu boyuta, bu dünyaya, hatta bu evrene ait olmayan bir çığlık. Yağmur bulutları isyan eder, sağanağı adeta sele dönüştürürken, hafifçe titreyen dizlerinin üzerinden bir gayretle kalktı. Kaybetmeyecekti, karanlığın akınlar her koldan hücum etse de cenk edecek, kutsal miğferini gururla taşıyarak zafer flamasını gökyüzüne saplarcasına dikecekti. Aldığı nefes ciğerini hafifçe yakarken gözlerini kapadı. Saflığı hakkında edilen ithamların yersiz olduğunu biliyordu, isyan ettiği günlerde, yaktığı ve aldığı can sayısını unutmuş bir büyücüyken, güçlerini kaybetmişken çekmişti cefasını. Sonrasında Cehennem Çukuru'nun kenarında tövbe etmiş, arınmış ve affedilmişti, tıpkı kar fırtınasının dur durak bilmeden camları dövüp soğuktan tir tir titrettiği o gün, gözlerinin önünde babasını kaybettiği andaki gibi.

"Yerimi biliyorum, pür tecrübedir içimdeki, pür saflık değil. Benimle boy ölçüşemezsin Ölüm'ün Kızı. Göklerin ve yerlerin sahibi Kutsal Baba'mın kudreti ardımda."

Hiddetten pay almamış bir ses tonuyla söylediği sözcüklerin ardından, dudağının kenarında beliren küçük bir gülümseme geceye yayılmıştı.

"Sahip olduğun irade, küfür ve sapkınlıktan başka bir şey vaat etmiyor. Işık getiren, kardeşim bile bu iradeyi hak ediyor olabilir, lâkin sen... Kandırılmış, dibe vurmuş ve yozlaşmış bir iblisten farklı değilsin. Bunu hak etmiyorsun. İmperio!"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Saligia
Ölü
Saligia


Mesaj Sayısı : 327
Kayıt tarihi : 25/12/10
Lakap : Doksandokuz.

Hep Yek Dü Ye Empty
MesajKonu: Geri: Hep Yek Dü Ye   Hep Yek Dü Ye EmptyPaz Nis. 03, 2011 4:24 am

Her türlü iyilikten arınmış tebessümü dudaklarına, ölüm ile lekeli ruhundan sızarak yayılıyordu. Parmaklarının illüzyonu son bulurken, meleğin kanatlarına dokunarak bıraktığı soğuk dokunuşun tadını daha fazla almak için dudaklarına götürdü. Hepsinin uçlarını, tek tek tatlı bir et yemeğini elleriyle yemiş ve tadını içine sindirmek isteyen biri gibi yalamıştı. Ve son olarak işaret parmağını öne doğru hafifçe uzatıp sağa sola, olumsuz anlamda sallamıştı.

"Şşşt, seninle yarıştığımı kim söyledi sana, melek?" Saligia'nın alaycı gülümsemesi, aman vermez acımasızlığının göstergesiydi. Meleğin delinen ruhundan fışkıran ironi, onun kemirgen çürümüşlüğünün ürünüydü. Varlığının kalıcı değil, serap olduğunu idrak etmesi için kan kırmızısı düşleri görmeliydi. Dünyadan buram buram yükselen çürümüşlük, cennet bahçelerini solduruyor olmalıydı.

Saligia, başını hafifçe öne eğmiş, ayinin içine dolanmış gibi kalbinin üstünde birleştirdiği eliyle; "Ah yüce efendinin, yüce meleği. Benim gibi bir haini; ne olur, ne olur bağışlayın, bağışlayın ki size dua edebileyim, cehennem de! Ha ha ha..." Baş necromencer'ın derin kahkahası ışıktan hızlı bulundukları ortamda yankılandığında, başını hızla geri doğru attığında, yılgın rüzgarın şiddettin de dans etti saçları. "Söylesene, aforoz, edildim, mi, bak, sen, gibi, tövbe, ettim." Kelimeleri bir bir heceler gibi söyleyen Saligia, siyah zehrinin sınırlarını zorluyordu. Yinede sıkılmış olacaktı ki; "Bir şey daha merak ediyorum melek, az önce parmak uçlarım, uzun süredir içmediğim şarabın tadını bana verdi? Bunu biraz daha fazla içsem sorun etmezsin değil mi, ruhundan, kutsanmış yanından, biraz enerji emmeme hayır demezsin!"

Yalnız yüce denizler, sizin dinginliğinize erişen naif beden ne hoş süzülür havada, açlıkla ifşa edilmiş kuru dudaklara, ne caydırıcı olabilir ki bu anda? Yağan yağmur bile ruhunda ki kızıl yangını söndüremezken, bir meleğin ruhundan damıtılan şarap kesebilecek miydi hevesini? O açlık ki kıskıvrak yakalamıştı, tek istediği az daha fazla meleğin nuruna karışıp, kokuşmaktı. Az önce bedeninden giden enerjinin yenisini Matthew'un ruhundan çekip alacaktı ve Tanrı'ya bir kez daha öfkesini, meleğin kutsal vücudunun arasından aldığı; hayat enerjisi ile kusacaktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Vasya Nikolaevna
Vampir Leydisi & Raining Blood Sahibi
Vampir Leydisi & Raining Blood Sahibi
Vasya Nikolaevna


Mesaj Sayısı : 1395
Kayıt tarihi : 03/08/10

Hep Yek Dü Ye Empty
MesajKonu: Geri: Hep Yek Dü Ye   Hep Yek Dü Ye EmptyPaz Nis. 03, 2011 7:35 pm

Matthew Dean Wood:[9]
160HP

Saligia:[4]
160 HP

Ölüm’ün elçisi gücünü dudaklarına döküp, meleğin pür ruhunu emmeye karar vermişken, bu saflığa leke sürecek kadar güçlü bir lanet çıkıyor büyücünün dudaklarından. Kibrin en yumuşak tarafı tüm tatlılığıyla Saligia’nın etrafını sarıp, onu bir buyurganlık bulutuna hapsediyor. Verilecek her emir artık sahibinden geliyormuş gibi tatmin hissettirecek olsa da, en derinlerde yaşananları kim bilebilir?

Saligia, iki tur boyunca, Matthew Dean Wood’un komutlarınca hareket ettirilecektir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Matthew Wood
KSKS Profesörü & Slytherin Bina Sorumlusu & ZAY Lideri
KSKS Profesörü & Slytherin Bina Sorumlusu & ZAY Lideri
Matthew Wood


Mesaj Sayısı : 2125
Kayıt tarihi : 14/06/10
Yaş : 33

Hep Yek Dü Ye Empty
MesajKonu: Geri: Hep Yek Dü Ye   Hep Yek Dü Ye EmptyÇarş. Nis. 06, 2011 3:53 pm

Lanetinin etki ettiğini, zihnine dolan karanlık iradeyle gördü melek. Zehirli dilden yükselen haykırışlara kulak asmayarak odaklandı, iletişimde olduğu bedenden gelebilecek musibetlere karşı çektiği ak set, ruhunu koruyabilecek kadar kudretliydi.

"Şarap... Demlendikçe güzellenmez mi Saligia? Asla tadamayacağın bir şaraptır ak ruhumdaki, zamanın başlangıcından beri, ter türlü tecrübeyle demlenen, Tanrı'nın eseridir. Şimdi bu cürretini cezalandır kendi kendine, kara alevini kullanarak kavur kendi ruhunu."

Verdiği emir kesinken, dizlerini kırarak vücudunun üzerine kapattı kara kanatlarını, sonrasındaysa yaptığı tek bir sıçrayışla metrelerce havalandı. Bedenini yer çekiminin etkisine bıraktığındaysa Cennet'in Kılıcı'nı çekerek haykırdı. Lanetlenerek sürünmeye mahkum edilmiş, iblisin yardakçısını saldı Baş Necromancer'ın üzerine.

"Serpensortia!"
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Saligia
Ölü
Saligia


Mesaj Sayısı : 327
Kayıt tarihi : 25/12/10
Lakap : Doksandokuz.

Hep Yek Dü Ye Empty
MesajKonu: Geri: Hep Yek Dü Ye   Hep Yek Dü Ye EmptyPerş. Mayıs 26, 2011 8:33 am

Gözlerimde ruhum kadar kara parıltılar saçıyor mu şimdi ve kustuğum ölüm, nasıl olur da beni felce uğratabilirdi. Hissizlik kalıp kalıp yayılırken bedenime, parmaklarım istemsizce kendi ateşimi kendime yaymaya hazırlanıyordu.

Korkuyor muydum, hayır. Ben kaybetmekten korkmayan ama kaybederken bile kazanan, onlar ise iyilik maskesi altında kendinden sapan; cesur yürekler. Boş cesaretleri ve inançları ayak bağı, benim ise eğlence alanım. İnançsızlığımın, iradesiz bedenimde lütufkar bir dokunuş bırakıp, iki saldırının da önemsenmeyecek yaralar açması için Ölüme olan seslenişimi içimden yapıyorum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Vasya Nikolaevna
Vampir Leydisi & Raining Blood Sahibi
Vampir Leydisi & Raining Blood Sahibi
Vasya Nikolaevna


Mesaj Sayısı : 1395
Kayıt tarihi : 03/08/10

Hep Yek Dü Ye Empty
MesajKonu: Geri: Hep Yek Dü Ye   Hep Yek Dü Ye EmptyÇarş. Haz. 01, 2011 1:47 am

Matthew Dean Wood:[7]
160HP

Saligia: [1]
160 HP

Meleğin dudaklarından dökülen kelimeler, pullu derisiyle ortalıkta sürünmeye başlayan bir yılanı yoktan var ediyor. Ölümün soğuk nefesini gözlerindeki tek çizgiye hapsetmiş gibi tıslayan yaratık, necromancera dokunursa, kendi silahıyla vurulmuş gibi hissettirecek.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Matthew Wood
KSKS Profesörü & Slytherin Bina Sorumlusu & ZAY Lideri
KSKS Profesörü & Slytherin Bina Sorumlusu & ZAY Lideri
Matthew Wood


Mesaj Sayısı : 2125
Kayıt tarihi : 14/06/10
Yaş : 33

Hep Yek Dü Ye Empty
MesajKonu: Geri: Hep Yek Dü Ye   Hep Yek Dü Ye EmptyÇarş. Haz. 01, 2011 2:05 am

Kir. Buydu dişi iblisin içinde gördüğü, pür karanlığın asil çekiciliğini dahi hak etmeyen, muggle birikintilerinden oluşmuş bir dağ misali, berbat kokularla bezenmişti. Yılanının çıkar çıkmaz, çatalli dilinin ardındaki jiletten keskin dişlerini bu et parçasına geçirmemesinin sebebi de bu olmalıydı, zirâ tıslaması Baş Melek'e bu öngörüyü rahatlıkla kazandırabilecek ipuçlarına sahipti.

"Ben leşçil değilim."

Çarpıklıklarla, pisliklerle, aldatma ve ihanetlerle dolu bir hayatı geride bırakıp, günahkâr ruhların hak ettiği korlarla kavrulmalıydı Saligia, lâkin Tanrı tarafından, yakılarak da olsa temizlenme, günahlarından arınma faziletine nail olamayacak kadar çarpık olduğunu bir kez daha kanıtlamıştı pervasızca. İşte buradaydı, uşaklığını ettiğinin, Tanrı'nın emaneti kudretine güvenerek Kutsal Ruh'un elçisine baş kaldırıyordu.

Kusurlu, yanlış, sapmış, sapıtırılmış ve fettanlık denen paravanla gözü boyanmış... Karanlık bile değil.

"Git. Hak ettiğin gibi ölme şerefini sana bu gece bahşetmeyeceğim. Karanlığın sözde asaletini hak ediyorsun, Cennet'in nurunu değil."

Büyük bir ışık parlamasının ardından kaybolan silüetin, ardında bıraktığı kanat sureti, ıssız Hogsmeade caddesine, alelade rüzgarların götüremeyeceği bir misk kokusu bırakmıştı. Aldanan gölgelerse bir kez daha kucaklamıştı Ölüm'ün Kızı'nı.


- SON -
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Hep Yek Dü Ye
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Wigtown Wanderers'a Hoşgeldiniz... :: Genel Olarak Wigtown :: Spot Işığı-
Buraya geçin: