Melodie Riley - Aleksa Stanlavis (T1)

Konu: Melodie Riley - Aleksa Stanlavis (T1) Paz Şub. 20, 2011 12:05 pm

" İkinci ders sizin ilk derste öğrendikleriniz ile stratejik düşünme hızınızı ortaya çıkaracak bir uygulamadır. Üstelik bu uygulamada takım çalışması içerisindeki uyumunuzdan da puan kazanacaksınız.
Her takımın karşısına çeşitli fantastik yaratıkların ilüzyonları çıkacak ve yine her takım için arena farklı arazi özelliklerine göre dekor edilecektir. Puanlama sizin büyü bilginizden çok stratejik becerileriniz ve takım içerisindeki uyumunuza göre yapılacaktır. Takıma puan verilecektir ama aynı zamanda takımın puanı her birinizin ayrı ayrı 2. ders notu olarak işlenecektir.

Puanlama
Büyü Seçimi: 3
Arazi Kullanımı: 7
Takım çalışması: 7
Stratejik Dizayn: 8

şeklinde olacaktır. Asalarınızı cüppelerinizde hazır tutmanız dileğiyle,
Başarılar
E. Jarvis"

Takım 1:

Saha Koşulu:

İçi boş tek katlı barakaları, kapısı yeni serinlemiş akşam rüzgarı sayesinde kendiliğinden sallanıp gıcırdayan barıyla terk edilmiş bu yer, bir western kasabasından farksız. (Akşamüstü - Hava henüz yeni kararmaya başlamış )

Düşman:

Doxy (Doksi)

(RPout: Arenanızı betimleyen ilk RP yazıldıktan sonra siz RPlerinizi bırakacaksınız. Sizin birer RP'nizden sonra tekrar bir durum RPsi yazılacak. Ders bitene kadar sırayla takım elemanlarının RPleri - durum RPsi şeklinde devam edecektir. Daha iyi bir performans için takım arkadaşınızla irtibata geçmeniz önerilir.)

Konu: Geri: Melodie Riley - Aleksa Stanlavis (T1) C.tesi Mart 19, 2011 3:20 am

Melodie Riley - Aleksa Stanlavis (T1) 52539117

xx

Melodie Riley - Aleksa Stanlavis (T1) I510

" Melodie ve Aleksa,
Uygulama dersine hoşgeldiniz. Birazdan göreceğiniz üzere arena bugün siz ikiniz için özel olarak hazırlandı; fakat arenaya girmeden önce bilmeniz gereken önemli hususlar var ki bunlardan ilki asanızla yaptığınız herhangi bir lanetin ya da saldırı büyüsünün arena da karşılaşacağınız herhangi bir zorlukta işe yaramayacağıdır. Bunun yerine koruma ve kuracağınız stratejiyi uygulamanızı sağlayan aracı büyüleri kullanmalısınız (Accio, lumos, nox ... vb.). İkincisi ise arena da belki de daha önce hiç karşılaşmadığınız saldırı aletleri ya da silahlarla karşılaşacaksınız. Bunları nasıl kullanmayı öğrenmenizden tutun nasıl en verimli şekilde yararlanabileceğinizi arena da çözmenizi istiyorum. Unutmamanız gereken son bir şey ise takım çalışmasının her şeyi bir adım daha kolaylaştıracağıdır.

Başarılar
E. Jarvis"

(RPout: İlk RPnizde arenaya girişinizi ve neler hissettiğinizi kısa, öz, en fazla bir paragraf halinde betimlemenizi istiyorum. Sonrasında aktif olarak uygulama başlayacaktır.)

Konu: Geri: Melodie Riley - Aleksa Stanlavis (T1) Paz Mart 20, 2011 7:49 pm

Güneşin yavaş yavaş evine doğru çekilmesiyle gece baş göstermiş ve tüm karanlığını dünyaya salmıştı. Ayaklarının altında ezilen toprak, geceye daha da gizem katıyor ve genç cadıyı istemeden de olsa korkutuyordu. Kurnazlık insanı maalesef cesur yapmıyordu. O hayatını pamuklara sarılı bir şekilde geçirmişti. Zorlu doğa şartları ya da karanlık büyülerle ömür boyu uğraşmak zorunda değildi. Ama şimdi bir bilinmeze karşı gitmeye çalışıyordu. Arenanın kapısının önüne geldiğinde aralık kapıdan hafifçe bakmış ve bir an geri dönmeyi düşünmemiş değildi. Kapının üzerindeki not ise genç cadıyı ürküten temel sebepti. Lanetler işe yaramayacaksa oldukça güçlü bir rakip vardı karşılarında. Ve bu rakibi anca takım çalışması ve zekâ ile yenebilirlerdi, öyle mi? Bu durum genç cadıyı işkillendirdi ama sonra tekrar adımlarını doğru yola çevirmiş ve aralık kapıyı daha fazla oynatmadan içeri girmişti. Sihirle donatılmış olan arena terk edilmiş bir kasaba izlenimi veriyordu ve bu izlenim genç cadının daha da korkmasına neden olmuştu. Terk edilmiş kasabalar tekin yerler değildi. Bunu en salak insan bile bilirdi. Ve böylesine bir yerde karşılaşacağı yaratık da kesinlikle korkunç olmalıydı. Bu kadar korkak davrandığı için kendine lanetler yağdırmaya başladı. Yaprak gibi titrememek için kendini zor tutuyordu. Derin bir nefes alarak yürümeye devam etti. Attığı her adımda müzik sesi yükseliyor ve çalınan şarkıyı daha net algılamasına neden oluyordu. Sesin nereden geldiğiyse tam bir muamma idi… Hızla arkasına döndü. Gözleri telaşla piyano ya da ona benzeyen bir müzik aleti taramaya başladı. İçten içe müzik aleti arasa da aslında bakındığı bir insandı. Arkasında hiçbir şey olmadığı gördüğündeyse hemen önünü dönüp koşar adımlarla ilerlemeye başladı.

SFL Mesaj Sayısı : 2640 Kayıt tarihi : 25/06/10 Yaş : 29

“Aleksa!”

“Anlaşılan Jarvis takım olmamızı istiyor, öyleyse beraber hareket edelim.”

Konu: Geri: Melodie Riley - Aleksa Stanlavis (T1) Ptsi Mart 21, 2011 11:11 pm

tıklayınız

Konu: Geri: Melodie Riley - Aleksa Stanlavis (T1) Çarş. Mart 23, 2011 10:36 pm

Genç cadı hemen yanından gelen sesle hızla arkasına dönmüştü. Takım arkadaşı olduğunu bildiği kızı görünce rahatlamıştı. Korkaklığı bir köşeye atamıyordu. Ama korkaklığını sinsi bakışlarının arkasına saklayabiliyordu yanında birileri olduğunda. Şimdi de o bakılarını gözlerinin derinliklerine yerleştirmiş ve karşısındaki kıza o şekilde bakıyordu. Takım arkadaşlığı sadakat isteyen bir işti. Bu sadakate ne kadar bağlı kalabilirdi bilmiyordu. Ama bağlı kalmasa da bu arenadan çıkabilir miydi onu da bilmiyordu. Bu düşünceleri aklından savuşturdu. Göreve başlamadan bunları düşünmenin pek bir anlamı yoktu sonuçta. Dersteki ortağına doğru dönüp; ‘’Geldiysen başlayalım. Uzun sürecekmiş gibi, bir his var içimde.’’ dedi. Kızın arkasından geldiğine bile bakmadan ilerlemeye başladı. Kimsenin olmadığı bariz bir şekilde belli olan bu yerde iki genç kız kendilerini neye karşı nasıl koruyabilirlerdi ki? Kuru toprağın ayaklarının altındaki hışırtısı özgüvenini maalesef yerine getirmiyordu. Ama farkındaydı ki basit bir savaş sanatları dersini fazla abartıyordu. Cesaretini toplaması gerekiyordu. Aslında ona da gerek yoktu. Sadece her zamanki adiliğini kullanması yetebilirdi. Yürüdükçe gidecekleri yol iyice açılıyor ve onları ıssız bir kasabada bırakıyordu. Başını çevirdiği her yer yıkılmak üzere duran evler ya da ona benzer yapılarla çevriliydi. Burada yapacakları herhangi bir büyü kasabayı yerle bir edebilirdi. Bu düşünce Aleksa’nın suratında histerik bir gülümsemeye dönüştü. Attıkları her adımda yapılar daha eskileşiyor ve ürkütücü bir hal alıyordu. Garip bir şekilde sanki biri zihnine müdahale ediyormuşçasına merakı artıyor ve adımlarını daha da sıklaştırıyordu. Yol hiç bitmeyecekmiş gibi gelirken aniden sonlanması genç kızı olduğu yerde mıhlanmasına neden olmuştu. Virane bir salonun önünde yol bitiyordu. Ve içeriden oldukça iğrenç sesler geliyordu. Elini otomatikman kulaklarına götürdü ve bağırmaya başladı. ‘’Biri şunu sustursun. Neyden geliyor bu ses ya?’’ Arkasına dönüp Melody’e doğru seslendi. ‘’İçeriden bu korkunç sesler geliyorken hayatta oraya girmem.’’

SFL Mesaj Sayısı : 2640 Kayıt tarihi : 25/06/10 Yaş : 29

Hiç bitmeyecekmiş gibi görünen yolda sabırlı bir şekilde yürürken, yandan Aleksa’dan gözünü ayırmamaya çalışıyordu. Sonuçta bir deneme arenasındaydılar ve ne olacağı hiçbir zaman belli olmazdıi profesörün ne zorluklar, ne şaşırtmacalar koyacağı hiç belli olmazdı. Zaten kolay güven besleyen biri olmamıştı hiçbir zaman, yapısı ve büyüme koşulları bunu gerektirmişti. Ailesi, bunu öngörmüştü ona. Yürüdükleri yolun sonundaki iki katlı ahşap binayı incelemeye çalışırken, bunlar geçiyordu Melodie’nin aklından. Hava sıcaktı, nerdeyse aldığı nefes boğazını yakıyordu. Düzenli kâkülleri yavaş yavaş alnındaki terden nemlenmeye başlamıştı. Yürürken, adeta bir düzeneğin üzerine basmışçasına ortaya çıkan kırmızı oklar, yolun sonunda bulunan ve bu ıssız yerde tek durakları olma niteliği taşıyan yapıyı işaret ediyorlu pervasızca. Hedef belliydi, ne olacaksa, bu yerin içinde olacak demekti bu. Uzaklardan gelen piyano sesi, onu rahatlatmaktan ziyade daha da tetikte olmasını sağlıyordu, ve birkaç saniye sonra bu sesin de o yapıdan yükseldiğini keşfetti. Oklardan sonra kendisine şüpheli gözlerle bakan Aleksa’ya aldırmadı. “Hadi bakalım.” Eğer Jarvis orayı hedef belirlemişse, ne kadar kaçarlarsa kaçsınlar, herhangi bir şekilde yollarını her halükârda oraya çıkarırdı muhtemelen. O yüzden bu işi en kısa yoldan yapmak en mantıklısıydı. Geniş merdivenlerin önüne gelip durduğunda, kız konuştu. "İçeriden bu korkunç sesler geliyorken hayatta oraya girmem." Kıza bakarak gözlerini devirdi ve bekledi, ne yapması gerektiğini çözmeye çalışarak seçenekleri düşündü. "Bence bundan pek emin olma."

Konu: Geri: Melodie Riley - Aleksa Stanlavis (T1) Cuma Mart 25, 2011 9:59 am

Önünüzde salon tipi bar, sağınızda iç boş olduğu beli olan ve üst üste yığılmış içki fıçıları ve solunuzda ise şimdi içi boş olan fakat daha önce kızılderili silahları satan bir dükkan bulunuyor. Bu dükkanın ne tip bir dükkan olduğunun bu kadar net belli olmasının nedeni çatısının üstünde duran isim tabelasınındaki tahtadan oyma kızılderili modelin, bir elinde ok-yay takımı diğer elinde ise sapan bulunması.

Barın kapısına varmanızdan yaklaşık bir on saniye sonra içeriden sesler kesiliyor. Bu her ne kadar kulak rahatlatıcı olsa da tedirgin edici bir duruma işaret ediyor çünkü içeride her ne varsa dışarıdaki misafirlerini artık farkında. Rahatsızlık verici kısa bir sessizliğin ardından içeriden sanki kalabalık bir grup fısıltıyla konuşuyormuş gibi sesler yükselmeye başlıyor. Barın penceresinde ince bir silüet bir görünüp bir kayboluyor. Bu silüet daha çok yedi yaşlarındaki bir çocuğun yapısına sahipmiş gibi görünse de anatomisindeki ilginç farklılıklar insan olma ihtimalini güçleştiriyor.

(Rpout: İçeriye girebilirsiniz ya da dışardan çeşitli büyülerle müdahale edebilirsiniz. Yalnız buna siz karar vereceksiniz. İşinize yarayacak hemen hemen her şey betimlemelerde gizlidir. DİKKAT! Henüz herhangi bir yaratık kendisini açığa vermedi.)

SFL Mesaj Sayısı : 2640 Kayıt tarihi : 25/06/10 Yaş : 29

Etrafındaki sessizlik git gide gergin bir hâl alırken, sonunda kapıya varmış olmaları hiçbirisini rahatlatmamıştı. Aksine, yaklaştıklarında içeriden gelen iğrenç sesin kesilmesi, şüphelerinin daha fazla kabarmasına neden olmuş, ardından dalgalanan gizli fısıltılar Mel'in sıkkınlıkla kaşlarını çatmasına neden olmuştu. Aniden ahşap pencerelerin birinde görünüp aynı saniyede kaybolan silüete anlam verememişti, eğer yaratığın ne olacağını bilse, her şey onun için daha kolay olacaktı. Stratejisini geliştirebilir, önceden önlem alabilirdi. Öylece içeriye girmenin saçma bir davranış olacağı gün gibi ortadaydı. Etrafına bakınarak işine yarayacak bir şeyler...O da ne? Ok mu? Mükemmel. Çocukluğundan beri ustalaşmış olduğu, SFL için kendisine avantaj sağlayan bu kutsal aletin burada olması kasıtlı mıydı? Sol tarafa doğru ilerledi ve yeterince yaklaşınca heykel görevi gören makete doğru fısıldadı. "Wingardium Leviosa." Ok ve sapan aynı anda ellerden kurtulur ve havada süzülerek yanına gelirken, Melodie adeta kendisini zorluyordu. Rowena'nın ona bahşettiği zekâya tam o anda ihtiyacı vardı ve ulaşmalıydı. Oku kaptığı gibi inceledi, idare ederdi. Ama yine de işi hafife almamak gerekirdi, değil mi? "Reparo." Daha sonra sapana bir bakış attı, pek bir işe yaramayacağını düşündü, büyük zarar vermezdi, ama hayati anlarda kurtarıcı olabilirdi. Oku omzuna astı ve sapanı da cübbesine yerleştirdi. Aleksa'nın ne yaptığından haberi yoktu, döndüğünde onu karşısında gördü. Biraz daha incelerken, sağ taraftaki fıçılar dikkatini çekti. Boş olmalıydılar, birkaç saniye onlara göz gezdirse bile o an için ne ile karşılaşacağını bilemediği için kararsız kaldı. Ama aniden aklına eşsiz bir rüzgâr gibi esen fikir, mantıklı olmakla birlikte bir o kadar da delilik derecesinde tehlikeliydi. Biraz geri çekildi ve asasını hazırladı. Onu gören Aleksa, ne yapacağından emin olmasa bile kalkan asasını gördüğünde geri çekildi. Fıçılardan birine nişan aldı. "Wingardium Leviosa." Salonun camlarından birine bakarak ve aynı anda fıçıyı savurarak sağ camın yerle bir olmasına neden oldu. Bu yaratık her neys, onu eninde sonunda bulacaktı değil mi? Melodie, içerde tıkılı kalmaktansa, açık havada olmayı tercih ederdi.

Konu: Geri: Melodie Riley - Aleksa Stanlavis (T1) C.tesi Mart 26, 2011 1:39 am

Hayatta risk almaktan hep nefret ediyor oluşu onu güvenli bir hayatın kıyılarına itiyordu. Fakat şimdi hiç alışık olmadığı bir düzene kapılarını açmasını bekliyorlardı. Kafasını kaldırıp nasıl bir batağın içinde olduğunu anlamaya çalışan Aleksa, dükkân tipi yapının üstünde asılı duran tabelayı görünce kaşlarını çatmadan edememişti. Ah, harika! İlkel silahlar ha! Yüzyıl öncesine geri dönüyoruz anlaşılan. Mekânı aşağılayıcı bir bakış attıktan sonra bakışlarını yere indirip kapıya odaklandı. İçeriden gelen korkunç seslerin kesilmesi ile genç cadı kendini daha da güvende hissetmeye başladı. Sessizlik Tanrı’nın verdiği en büyük huzurdu. Ama bu rahatlaması uzun sürmemişti. Henüz içeri girmemişlerdi ama tehlike kapının aralığından başını uzatmıştı bile. Ensesindeki tüylerin havaya kalktığını hissetmişti genç cadı. Eli otomatik olarak cüppesindeki asaya gitse de onu uzun bir süre kullanmayı düşünmüyordu. Melodie’nin de öncülüğünde içeri girdikten sonra asasına daha sıkı yapışmış, arkasına sürekli bakarak ilerliyordu. Takım arkadaşı ise çoktan işe koyulmuş ve ok ve yayı silah olarak kullanmayı hedefliyor gibi duruyordu. ‘’Onlarla karşılaşacağımız şeylere karşı kendini koruyabilecek misin?’’ Gözleri karşısındaki kızın üzerinden ayrılıp arkasındaki pencereye odaklandı. İnsan olamayacak derecede garip bir vücut yapısına sahip biri geçmişti oradan. Genç cadı birden dikleşti ve bir süre öyle kaldı. Asasını bu sefer önünde tutarak ilerlemeye başladı. Melodie kendi çapında savunma büyüleri yapıyorken o bomboş duruyordu ve bu durum onu rahatsız ediyordu. Kendisi de artık bir şeyler yapmalıydı. Bulundukları oda onların aleyhine düzenlenmiş gibi duruyordu. Sanki her yerden bir saldırı ile karşılaşabileceklermiş gibi… Bunun için çıkışlarını engellemeyecek ama stratejik konumdan kendilerini güvene alacak bir şey yapmalıydı. Önce arkasına sonra önüne tekrar baktıktan sonra karşısına çıkacak olan şey için destek almasını sağlayacak şeyler aramaya başladı. Melodie kendisi için en uygun şeyleri seçmişti. Anlaşılan iyiydi o konuda. Ama Aleksa... o hangi konuda iyiydi ki? Yalan söyleme, adice planlar yapma... Bunların hiçbiri işine yaramazdı ki. İlkel silahlardan anlamazdı. Muggle'ların kullandığı hiçbir silahı kullanamazdı. Elinde olan tek şey asasıydı. Kalkan büyüsü yapabilirdi ama neye karşı? Lanetleri zaten kullanamayacağını biliyordu. Kendini takım arkadaşının yanında yetersiz hissediyordu. Aklına gelen en zekice çözüm ise karşısına çıkacak olan şeyin ona gelmesini engellemek amacıyla ona nesneleri fırlatmaktı. Asasını öne doğru uzatıp bekledi. Önce kendisi içeri girmekten korktuğu için Melodie'nin girmesini bekliyordu.

Konu: Geri: Melodie Riley - Aleksa Stanlavis (T1) Paz Nis. 03, 2011 9:09 am

Kırılan camın ve ahşabın çıkardığı ses, içerden gelen sesleri kısa bir süreliğine bastırıyor; fakat daha sonra çok daha yoğun bir ses işitiliyor: Kanat Sesleri.
Yıkıntının arasından huzursuz edicek kadar fazla kanat sesi ve ondan daha silik miktarda fare ciklemesine benzer sesler işitiliyor.
Camın kırıldığı yerden mavi ve yaklaşık otuz santim boylarında, hızından ne olduğu anlaşılmayan bir yaratık fırlıyor. Önce aşağı doğru pike yapsa da sonra size üç dört metre uzaklıkta havada asılı kalıyor. O zaman ne olduğunu seçebiliyorsunuz.
Orman perileri olarak bilinen ve normal perilerden farklı olarak fazladan bir çift kol ve bacağa daha sahip olan Doksilerden başka bir şey değil bu. ( RPOUT: Aklınızda daha iyi canlandırmak için tıklayınız.)
Havada asılı durduktan bir kaç saniye sonra fare ciyaklamasına benzeyen bu sefer yüksek bir ses çıkartıyor. Bunun üzerine kanat sesleri işitilen sürü de havaya doğru fırlıyor. Sayıları rahatlıkla elliyi bulacak kadar fazla ve daha kötüsü hepsi birden sizin üzerinize doğru dalışa geçiyor.

( RPOUT: Kendinizi koruma ve sayıca üstünlüklerine karşı Savaş Sanatındaki hünerlerinizi kullarak başa çıkma zamanı. Sadece saldırı hamlelerinizi ve neler düşündüğünüzü betimleyiniz. DİKKAT! Takım çalışmasının yararlı olabileceğini ve lanetlerin işe yaramayacağını unutmayın. )

Konu: Geri: Melodie Riley - Aleksa Stanlavis (T1) Perş. Mayıs 12, 2011 3:06 pm

Büyü Seçimi: 3
Arazi Kullanımı: 5
Takım çalışması: 5
Stratejik Dizayn: 5

Takım Notu: 18

Takım notunuz aynı zamanda bireysel notunuzdur.
Bu notunuzu ikinci dersiniz için saydırabilirsiniz veya notunuzun geçersiz olmasını istiyorsanız, başlık altında bu isteğinizi belirterek ( "Notumun geçersiz olmasını istiyorum" ) açılacak olan ikinci teorik derse katılma hakkınızı kullanabilirsiniz.

Dikkat: Bu isteğinizi dile getirmek için bu akşam 00.00'a kadar vaktiniz vardır. Aksi takdirde başlık kilitlenecek ve notunuz gerekli merciilere bildirilecektir.

» Aleksa
» Aleksa
» Ocean Melodie De'Luxe
» Riley Beth McConnor