Yeniden Dövülmüş

Konu: Yeniden Dövülmüş Ptsi Haz. 23, 2014 7:22 pm

Kum seni yutsun, tane tane paralasın, toz etsin.
Kum seni kendine katsın.

Nemliydi. Buzulların ortasında, kuru ayazın insanları çarpıp diri diri dondurduğu ingilizlerin diyarında dahil hava, koparıldığı yuvası Misrule'a kıyasla kuru olmaktan bir hayli uzaktı. Ciğerlerine zorlukla çektiği derin nefesi bir seferde, kuvvetli bir ses üreterek ittirdi ve laktik asitle dolup şişmiş bacaklarının son dermanıyla eriştiği gölün kenarına vararak yavaşladı. Bu tempoda yaptığı sporla terden sırılsıklam olması gerekirdi, fakat Crix, harcadığı eforla enerjiye dönüşen oksijenin getirisiyle yalnızca üşümemekle yetiniyordu. Yaşamı boyunca nefret ettiği sıcak rüzgarları özlüyor, donmuş karda bıraktığı izleri, ciğerini kimi zaman tıkayan kum fırtınalarına yeğliyordu. Ağır ağır azalttığı temposunu yürüyüşe kadar çekip, parmaklarını alnından çenesine dek boylu boyunca kaydırdı. Tıkılıp kaldığı Hogwarts'tan ayrılmaya, Misrule'a dönmeye duyduğu arzu büyüktü.

Yere uzandı, rüzgarın oluşturduğu dalgalardan nasibini almayan kuru çimlerin üzerine. Hogwarts'a eriştiğinden beri, dört yıldır, çekingen doğası genişleyerek içine tamamen kapanıp, kafesinin kilidini fırlatıp atmıştı genç porsuk. Bazen uyuyup kalıyor, kendisine ertesi günün akşamıymış gibi gelen vakitlerde uyanarak, ölümle burun buruna kalmış bedenini yatağına zorlukla taşımayı, bazense içinde hissettiği enerji patlamasını masif boyutlarda sporla harcamayı huy edinmişti. Bugünse her ikisini bir arada yaşayabildiğini öğrenmişti. Aralanmış gözlerini kapadı, rüzgarı kokladı.

Ardından gelen adım sesi dahil onu, yudumladığı uyku şarabından uyandıramazdı.

Max iki arkadaş beklemekteyim.

Konu: Geri: Yeniden Dövülmüş Çarş. Haz. 25, 2014 5:59 pm

Konu: Geri: Yeniden Dövülmüş Çarş. Haz. 25, 2014 7:37 pm

Kısa soluklu sükunetim ufalandı yeniden
Şarabımı sirke eden davetsiz misafirim kimdir?

Gözünün üzerine düşen saçları tembelce çekip, tadını hiçbir zaman sevmediği gün ışığını gözlerine kabul etti. Kısa süreli karaltı yerini renklere, renkler doğaya, doğaysa insana bırakmışken Crixalis, cürretine şaşırdığı dişinin, sapsarı saçlarını incelemeye koyuldu. Ardından bakışları sırtına kayarak ayak bileklerine kadar ilerlemişti. Kamçılanan duyguların kurbanı olanlar için mükemmel bir araca sahip olduğu aşikâr. Ardından gelen sözlerse isabetliydi, yine de kırıntıları kalmış kibarlığından ödün vermeyen genç porsuk sıradan bir tonla, uygun bir yanıt vermeyi seçti.

"Keyif göreceli bir kavram, yaptığından keyif alan biri keyfimi nadiren kaçırır.

Konu: Geri: Yeniden Dövülmüş Çarş. Haz. 25, 2014 8:23 pm

Konu: Geri: Yeniden Dövülmüş Çarş. Haz. 25, 2014 8:50 pm

Dişi yanına oturduğunda kırptığı gözlerin ardından çektiği nefesle kokusunu özümsedi önce, kısa bir anın ardındansa idrak etti. İsmen bilmediği bu kızla daha önce birçok kez karşılaştığı olmuştu, fakat hiçbir vakit herhangi bir şekilde iletişime geçmeyi ne denemiş, ne benzer bi çabayı ondan görmüştü. Neden şu anda yaklaşmayı seçmişti? Amacı neydi, Crixalis'ten ne isteyebilirdi? Aklına dolan sorulardan herhangi birini direkt olarak sormak dişiyi kendinden uzaklaştırabilirdi, çenesini tutarak konunun derinine inmesi yapacağı en akıllıca şey olabilirdi.

Göz temasından kaçındı, bakışlarını göle dikerek, Misrule esintisi taşıyan sert aksanıyla söze girdi.

"Crixalis." Kısa duraksamanın sırasında kelimelerini dikkatlice seçiyordu. "Dikkat çekmemeye çabalarım, beni fark etmen şaşırtıcı diyebilirim. Neden tanışmak istiyorsun?"

Konu: Geri: Yeniden Dövülmüş Çarş. Haz. 25, 2014 9:34 pm

Konu: Geri: Yeniden Dövülmüş Çarş. Haz. 25, 2014 10:09 pm

Mantıklı konuşuyor, bu yaşta bir dişi için şaşırtıcı.

Aldığı cevabın kapalılığının önem taşımaması, karşılaştığı vücut dilinin aşikârlığındandı. Varlığından rahatsız olan bir beden daha onu şaşırtmazdı, zira insanlar üzerinde bıraktığı etkinin en masumu halihazırda buydu. Kımıldamadı, dişinin kokusunu ciğerlerine çekerek tanımlamaya, analiz etmeye başladı. Leylak mıydı? Belki de Orkide, çiçek aromalarına uzak olmasına rağmen tercih edilen kokuların karakteristik özellikleri hakkında bir birikimi mevcuttu. Dişinin niyetini henüz çözememiş olmasıysa kendini garip hissettiriyordu, düşünceleri geçmişe giderek faaliyetlerini taradı ve onunla alakalı olanlarla çakışanları aradı. Ona iyiliği mi dokunmuştu? Zarar vermiş olabilir miydi? Zihninin silikliğinin farkındalığıyla yaklaşarak gardını düşürmeye çalışan bir intikamcı mıydı?

"Yaklaşılan yaklaşılmak istemiyorsa gölgeler içinde kalmanın önemi artar. Benden ne istiyorsun Laela, yakınlığının niyeti nedir?

Konu: Geri: Yeniden Dövülmüş Çarş. Haz. 25, 2014 10:28 pm

Konu: Geri: Yeniden Dövülmüş Çarş. Haz. 25, 2014 11:02 pm

Öfke ve resmiyet, simultane şekilde gelmiş ve ikili arasındaki nötr ilişkiye çatışma getirmişken Crixalis, sorunun ne olduğunu bir türlü idrak edemiyor olmasından ötürü huzursuzlanmaya başlamıştı. Uzandığı yerden seri bir şekilde doğruldu, bedenini geriye doğru kaydırarak ardındaki dar gövdeli meşeye dayanarak kıza uzun uzun baktı. Aralarında süregelen sessizlikteki bakışma sertti, yüz hatları gerilen porsuk anlatmak istediğini net bir şekilde ifade etmiş olmasına rağmen boş ve yersiz tehditler işitiyordu.

"Demek istediğimi daha net şekilde nasıl ifade edebilirim bilmiyorum Gryffindor'lu Laela. Yanıma oturmuş olmanın nedenini soruyorum, bunu kaba olmak için, seni kendimden uzaklaştırmak için veya rahatsızlığımı dile getirmek için söylemiyorum, sözlerimde ima aramaktan vazgeçersen birbirimizi anlayabileceğimizi sanıyorum. Benden bir şey mi istiyorsun, arkadaşlık mı arıyorsun, hoşla- oh."

Ne kadar, ne kadar da aptalsın.

Sosyallikten nasibini almamış, neredeyse her daim görünmez bünyesinin bu denli bir yakınlaşmayı, herhangi bir girişimden ayıramamış olması tecrübesizliğindendi, dişilerin dolaylı yaklaşımlarını daha önce başkaları üzerinde defalarca analiz etmiş olmasına rağmen, bu faaliyetin kendine yöneltilmesi onu kelimenin tam anlamıyla şaşkına çevirmişti. Ne yapmalıydı, ne demeliydi, ne düşünmeliydi bilmiyordu. Başını ayaklarına eğdi, kekeledi.

"Ben- niyetim seni gücendirmek değildi."

Konu: Geri: Yeniden Dövülmüş Çarş. Haz. 25, 2014 11:49 pm

Konu: Geri: Yeniden Dövülmüş Perş. Haz. 26, 2014 12:02 am

Klasik, biri değilse diğeri, a ya da b, kırmızı ya da yeşil, iyi ya da kötü, dost ya da düşman. Bu kadar basit olmayı ne zaman bırakacaklar?

Anlık gelen cevapla düşünmeden konuşan dişinin sarkastik yanıtının beraberinde gelen soru üzerine açık açık gözlerini devirdi. "Absürtleşme lütfen. Sükunetle gölü izleyen bi adamla yaklaşık beş dakikadır sohbet eden biri için bu gibi bir önermenin sence isabetli olma şansı var mı?" Kendini bildi bileli tecrübe etmediği arzuların eksikliğini hiçbir zaman hissetmemişti, zira sahip olunmayan bir şeyin yokluğu çekilemezdi. Bu durumun ergenlikle değişeceğini öngören, çocukluğuna ve tecrübesizliğine bağlayanlar tıpkı Crixalis'in kendisi gibi yanılıyordu. Yine de bunu yeni tanıştığı, ve bariz şekilde elektriklerinin uyuşmadığı biriyle tartışmaya gönüllü değildi. Yere indirdiği bakışlarını çoktan kaldırmış, ve aşığı olduğu, dikkati dağıtılmadan evvel tadını çıkardığı doğanın tablosuna geri dönmüştü.

"Dediğim gibi, yaklaşımını doğru değerlendiremedim hepsi bu.

Konu: Geri: Yeniden Dövülmüş Perş. Haz. 26, 2014 12:33 am

Konu: Geri: Yeniden Dövülmüş Perş. Haz. 26, 2014 12:40 am

Sıkılmıştı. Bütün gün koca şatonun duvarları içine sıkışıp kaldığı için boğuluyordu sanki. Ortak salonda oturmaktan kıçı ağrımıştı. Lina'nın ben daha önce... oyununu zorla kuzgunlara dayatmasını bile görmezden gelmişti. Ne var ki artık kafasına bir silah dayama eşiğine geldiğinde arkasına bile bakmadan kaçmıştı genç cadı. Türlü palavralarla... Kafası bok gibiydi. Ne kadar içtiğini hatırlamıyordu bile. Aslında içmek pek de özendiği bir şey sayılmazdı ama oyunun gerzek kuralları gereği yapmak zorunda kalmıştı. Yürümekte sıkıntı çekmiyordu ama dünyası fırıldak gibiydi. Hava hala soğuk olduğundan üzerine bir hırka almayı tercih etmişti. Kızıl saçları rüzgardan savruluyor ve yüzünü kaşındırıyordu. Onları eliyle itelediğinde adımlarını hızlandırmıştı. Sadece hava almak için çıkmıştı dışarı. Göl kenarına kadar yavaş adımlarla ilerledi. Şatoya geri dönecekken çimlerin üzerinde gebeşen iki kişiyi gördüğünde istemsizce duraksadı. Sima olarak yabancı sayılmazlardı. Gözlerini kısarak dikkatle baktı. Ardından sessizce ilerledi yanlarına. Büyük meşe ağacının arkasında durmayı tercih etti kısa bir süre. Sohbetlerine kulak kesme gereği bile duymadı meraklanıp. Zaten tarzı bile değildi. Sonunda durduğu yerden sıkıldığında kendisini açığa çıkarttı genç cadı. Normalde asla yapmayacağı bir şeydi insanların muhabbetine durduk yere salça olmak. Hele ki tanımıyorsa. Ama şu an o kadar farklı bir kafadaydı ki. Aşırı derecede özgüven dolu ve rahat hissediyordu. Şu an kim olduklarını bile bilmediği ne ne konuştukları hakkında en ufak fikrinin bile bulunmadığı gençlerin yanına ilerleyip poposunu çimlerle buluşturduğunda önce çocuğu süzdü. Sıradan kendi halinde salaş ve yorgun görünüyordu. Kızsa gossip girl dizisinden fırlayıp gelmiş gibiydi. Çıplak halini umursamayacak kadar alakasızdı o anlarda. Ortada dönen muhabbet hakkında... Şimdi gerçekten en ufak bir fikri yoktu. En kötü ihtimalle sevişeceklerdi ve içine etmişti. ''Ooo sohbet muhabbet mi? Alırım bi' dal.'' Dedi. Sessizlik hakim olmuştu ve yine o sessizliği kendisi bozdu. ''Ha Porno çekiyorsanız gideyim.''

Konu: Geri: Yeniden Dövülmüş Perş. Haz. 26, 2014 1:23 am

Ardı ardına birkaç şey birden oldu; öncelikle bir pençe tarafından kavranan elleri gölün ağaçlık kısmına doğru sürüklendi, ardından karşısındaki dişi her nasılsa adım adım soyunmaya, ta ki çırılçıplak kalıncaya kadar giysilerinden sıyrılmaya başladı. Kulağına eğilerek fısıldaması sık kullanılan basit bir taktikti, dişinin kanıtlamaya çalıştığı şey ise bariz şekilde, Crix'in ilgisizliğinin gerçekliği değil, kendi çekiciliğinin sarsılmasının psikolojisine yaptığı baskıyla ortaya çıkan kendini kanıtlama arzusuydu. Bileğinden kavrayan parmakların götürdüğü göğsün diğerlerinden farkı yoktu, her memelinin yavru dönemdeki besin kaynağının sembolü, boyutuna göre erkek beynine gönderilen doğurganlık sinyali ve freud psikanalizlerine göre geçmişten gelen beslenme arzusunun kamçılanmasıydı. Geri kalan kısımsa yaşam organlarını örten derinin altındaki et parçasıydı, bunun hangi kısmı insanların arzularını kamçılıyordu?

Tam da o sırada sahneye bir üçüncü oyuncu, hiç yoktan ortaya çıkarak dahil oldu. Ravenclaw'dan göz aşinalığı olduğu Pauline Prestwick'ten başkası değildi. Sorduğu soruysa abes, yersiz, mantıksız, ve alakasızlıktan öteye gidemezdi. Crix öfkelendi, kızgınlığı ortasına sürüklendiği duruma, ve gölgelerin arasından çekilip çıkarılmasınaydı.

"Etrafta kamera görebiliyor musun? Üzerinde taşımıyorsan bunun bir porno film olma ihtimali bana uzak görünüyor." Konuşmasını keserek eğilip yerde yığın oluşturmuş kıyafetleri kızın kucağına bıraktı, vücudunu seri şekilde örten Laela da en az kendisi kadar şaşırmıştı. Ona döndü. "Kıyafetlerinin altında dünya nüfusunun yarısının da seninle beraber sahip olduğu organları taşıyorsun, bunun bana sıradan gelmesi senin diğerlerine göre çekici olmadığın anlamına gelmez. Eminim misafirimiz seni kayda değer bulmuştur, ne dersin hanımefendi?"

Konu: Geri: Yeniden Dövülmüş Perş. Haz. 26, 2014 1:56 am

Konu: Geri: Yeniden Dövülmüş Cuma Haz. 27, 2014 12:38 am

Crixalis'in patlamasının ardından, alışılageldik olmayan bir çıplaklıkla ortada kalmış kızın sinirlenerek ortamdan çekilmesiyle, ihtiyacı oldan bir nebze huzuru geri kazandığını hissetti. Yalnızlığa ihtiyacı vardı, yalnızlık onun yeri geldiğinde kozası, en yakın dostu ve sığınağı olmuş, düşmanlığına şahit olduysa da her haliyle onu kabullenmişti. Bakışları giden bedenden yanındakine döndü, bariz şekilde sarhoş dişinin baygın gözlerindeki keyifli bakışı elde edebilmek için neleri vermezdi...

"Bunu tam olarak neden yaptığını sormamda sakınca var mı?"